Bazı zamanlarda doğruyu söylemek cesaret ister. Çünkü gerçekler, cehaleti kızdırır ve taassubu tedirgin eder. Ancak ilim sahibi kişiler ise hakikati dinler, kulak keser. Gerçeğin yüzüne cesurca bakabilenler, bilgi ve bilgelikle donanmış olanlardır. Onlar, yanlışın karşısında durup gerçeği dile getirme cesaretini gösterirler. Cehalet, bu gerçekleri duyunca öfke ve kızgınlıkla tepki verir. Çünkü karanlık perdelerini yırtıp aydınlığa çıkmalarını engelleyen hakikatle yüzleşmek istemez. Ancak ilim sahipleri, gerçeklerin sesini duyar. Onlar, bilgi ve anlayışla donanmış oldukları için hakikate kulak kesilirler. İlim, cesurca ortaya konan doğruların değerini anlar ve bunları dikkatle dinler. Hakikatle beslenir, düşüncelerini geliştirir ve yeni ufuklara açılır. Cehaletin öfkesine ve taassubun tedirginliğine aldırış etmeden doğruyu söylemek, ilmin rehberliğiyle mümkün olur. İlim sahipleri, doğruyu söyleme cesaretini gösterirken, bilgi ve anlayışlarını paylaşarak aydınlatıcı bir rol üstlenirler. Bu nedenle, doğruyu söylemek ve hakikate tanıklık etmek, cehaletin öfkesinden ve taassubun baskısından korkmadan ilerlemektir. İlim, hakikatin ışığıyla donanmış olanların yoluyla aydınlanır ve gerçeği dile getirmek için cesaretli adımlar atılır. 'Cehaletin Korktuğu İlim' başlığı altında, doğruluğu dile getiren ve hakikate ulaşmaya çalışan insanların cesaretini ve ilmin rehberliğini vurgulayan bir anlatım yapılmıştır. Necat Kacan