Bu “adam” bunları yaparken yorulmamış mı? Ben yazarken yoruldum! (4)

Bu “adam” bunları yaparken yorulmamış mı? Ben yazarken yoruldum! (4)

Bu “adam” bunları yaparken yorulmamış mı? Ben yazarken yoruldum! (4)

Bu “adam” bunları yaparken yorulmamış mı? Ben yazarken yoruldum! (4)

Bir bakıyorsun sanayi, bir bakıyorsun kültür ve sanat, bir bakıyorsun çevre düzenleme ve peyzaj, sonrasında imar ile ilgili olarak inşaatından tutun da kentsel dönüşüme varana kadar. Hemen her yerde adımı var. Parmak izi var.  Hangisin yazacağımı şaşırmış bir vaziyette, daldan dala atlayarak kültürden enerjiye geçmek istiyorum ve hemen aklıma dev enerji projesi 16 Megawatt’lık (MW) Güneş Enerji Santralleri (GES), Türkiye’nin en büyük kamu GES yatırımı olarak değerlendirilen ve halen daha ilimizde o çokbilmiş birilerinin farkına varamadığı yatırım geliyor. Bilmeyenler için anlatayım efendim; elimizdeki en büyük GES olan bu proje için 3 ayrı mahallede, Yakutiye Yerlisu Mahallesi’nde 3 MW, Aziziye Ilıca Mahallesi’nde 3 MW ve Aziziye Ocak Mahallesi’nde 10 MW olmak üzere toplam 16 MW kurulu elektriksel güce sahip olacak şekilde çalışma yapılmıştır. Bu projenin ilimize yıllık elektrik üretim kapasitesi olarak kazancı 32 milyon kilowatt saattir. Bu kapasite ile 18 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılanabilir. Yıllık belediye bütçesine katkısı ise 110 milyon liradır. Proje kapsamında; 250 dönüm arazinin reglajı yapıldı. Ocak Mahallesi’nde proje sahasında ise dere kenarı ıslahı yapıldı. 1500 tona yakın çelik imalatı, 13 km’lik havaii yüksek gerilim enerji nakil hattı, 5 km yeraltı yüksek gerilim enerji nakil hattı yapıldı. 43 adet beton köşk, 150 adet invertör ve 40.000 adet güneş panelini ise sahaya işleme çalışmaları yanı sıra, 16 megawattlık kapasitenin, 8 Megawattlık bölümünün halen faaliyette olduğunu kalan 8 megawattlık bölümün ise bu yazımız itibarıyla 2 aya kadar faaliyete geçeceği bilgisini de buradan belirtmekte fayda var diye düşünüyoruz. Allah aşkına sevinmeyelim de ne yapalım? Yani şimdi “ne yapmış bu adam” diyenlere ne dememizi bekliyorsunuz ki? Yapmış işte… Bütün bunları Mehmet Sekmen yapmış. “adam” yapıyor… İnadına inadına yapıyor hem de… Farkında mısınız bilmem ama bütün bunları yaparken de hep ödüllerle, takdirlerle karşılanıyor. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde Kültür Yolu Projesiyle “En iyi tarihi ve kültürel dokunun çıkarılmasını sağlayan belediye ödülü” ne layık görülmesi, Yüksek İrtifa Kamp Merkezi ile Yaz-Kış Spor Okulları projelerinden dolayı “Yerel Yönetimler Gençlik Çalışmaları” özel ödülüne layık görülmesi, Samsun Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “Milli Mücadele 100. Yıl” Ödülüne layık görülmesini o “birilerine” sormak lazımdır; bütün bunlar acaba tesadüf müdür? Adam hiç oturmamış ki; Kimsenin davetini beklememiş kalkmış ilçelere gitmiş, dağ bayır dolaşıp ilçelerin sıkıntılarına da çare olmaya çalışmış; bu beyanda sadece bizim bildiğimiz 450-500 tane hayvan içme suyu göleti yapmış. Yolu üzerinde denk gelen yere taziye evi, cami tadilatı, okul tadilatı, kur’an kursu tadilatı ve hatta birçok yerde de sıfırdan yapımını gerçekleştirmiş. İspir Deresinin rehabilitasyonu da dâhil olmak üzere birçok ilçemizde bağlı kuruluşları kanalıyla birçok çalışmaya imza atmıştır. Bu çalışmaların başında da yol ve asfalt yapımı ile birlikte içme suyu ve kanalizasyon gelmektedir. Hayvan pazarları yaptırmış, kendi alanında Avrupa'nın en büyük tesisi olan Doğu Anadolu Canlı Hayvan Pazarı başlı başına zaten bir hizmet, 160 bin metrekare alanda kurulan Canlı Hayvan Pazarı, 2500 büyükbaş, 2500 de küçükbaş hayvan kapasitesine sahip. 612 büyükbaş, 1200 küçükbaş hayvan konaklama ahırı, 1300 metrekare yem deposu, 200 kişilik müzayede salonu, 20 adet çoban konaklama evi, 48 kişilik konaklama kapasiteli misafirhanesi, 500 araçlık otoparkı, artıma tesisi, polis karakolu, zabıta karakolu, veteriner muayene istasyonu, lokanta, kafeterya, cami, lokal ve çeşitli müştemilatların yer aldığı bu tesis Avrupa’nın ve Orta Doğu'nun en büyük Canlı Hayvan Pazarı olma özelliğini taşıyor. Daha ne yapsın Allah aşkına? İlçelerden şehire döndüğümüzde; özetle adım attığımızda adım başı karşımıza bir başka hizmeti çıkmaktadır. Mesela Erzincan Kapı da bulunan Oto Park, Konaklı Mevkiinde yaptırılan Otel ve müştemilatı, yüzlerce araçtan oluşan hizmet filosu bu arada gözümüzden kaçmış. Büyükşehir iştiraklerinden olan Palandöken A.Ş. nin Parkedaş ve Bordür İmalat Tesisleri ve ayrıca önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek olan Yem Üretim Tesisi sadece aklımıza takılanların birkaç tanesi. Bu teşebbüslerin şehrimiz ekonomisine, istihdam açığına, katma değer girdi/çıktılarına katkıları elbette ki göz ardı edilemez. Bu arada Mehmet Sekmen’i bütün Türkiye’ye ve hatta Dünyaya tanıtan asıl çalışmasını en sona attık. Kentsel Dönüşüm… Bu hizmet; şehrimizin ve Doğu Anadolu Bölgemizin en büyük çalışma alanı olarak harekete geçilmiş olan bir hizmettir. Bu hizmetin memnun olanlarıyla, olmayanlarının arasına girmek gibi bir düşüncemizin olmadığını baştan belirtelim. Burada asıl yapmak istediğimiz şey; Erzurum ilimizin ekonomik ve görsel olarak ön plana çıkarak seviye atlaması ve söz sahibi olabilmesidir. İşte bu amaçla Kentsel Dönüşüm Projeleri her zaman için şehirler açısından daima ön planda tutulmuş, vaz geçilmez ve çok titiz davranılması gereken bir çalışma olarak tanımlanmıştır. Anlaşılabilir bir biçimde Kentsel Dönüşüm; zemin durumu ve üzerindeki sağlıksız yapılaşmadan kaynaklanan risklerden arındırılarak, alanda potansiyeli bulunan her türlü dinamiğin işlevsel olarak ortaya çıkarıldığı, altyapısı tamamlanmış, gerekli sosyal donatısı bulunan sağlıklı, güvenli yaşam alanı oluşturulmasına yönelik uygulama çalışmalarında, sürdürülebilirliğinin sağlanması, çıkabilecek sorunların minimize edilmesi ve kısa sürede hayata geçirilebilmesi amacıyla belirlenecek yol haritalarının elde edilmesi ile uygulama aşamasında yapılacak iş ve işlemlerin yürütülmesi olarak belirlenmiştir. Tarihi mirasını ve dokusunu koruyarak, kentsel dönüşüm için modern ve estetik, halkın ihtiyaçlarına yönelik, kültürel ve sosyal değerleri yaşayarak yaşatan, daha yeşil, daha temiz ve sağlıklı yaşam alanları oluşturmak, kentsel dönüşümün olmazsa olmazlarındandır. İşte bu aşamada ilimizin modern bir görünüme kavuşması, vatandaşlarımızın daha geniş, sağlıklı ve refah ortamlarda hayatlarını idame ettirebilmeleri açısından başlatılmış olan bu çalışmada da güzel görüntülere rastlanılmıştır. Gölbaşı Mavi Şehir Konutları, Oba Kent Projesi, Kavak Mahallesi Projesi, Kayı Konutları Projesi, Yukarı Mumcu Projesi, Sancak Projesi, Şehristan Projesi, Gürcükapı Camii ve Çevresi Projesi, Veyis Efendi Projesi, Demirciler Projesi, Kevelciler Projesi Büyük Şehir Belediyesinin Kentsel Dönüşüm adımlarının en iyi örneklerini oluşturmaktadır. Büyükşehir Belediyesinin, yani Mehmet Sekmen imzalı yapılan çalışmaların çetelesi tutulduğu zaman, ortaya çıkan manzaranın imrendirici derece olduğunu idrak edebilmek için yapılan bu hizmetlerin manasını ve faydalarını ve getirmiş olduğu pozitif katkıları da bilmek gerekmektedir.  Öyle ki; 100 adet Otobüsün park edilebildiği, ortalama 5000 m2 kapalı alanı olan ve içerisinde akaryakıt istasyonu bulunan,  sevk ve idare merkezi bulunan, İtfaiye Grup Amirliği binalarının bulunduğu, Yıldızkent Sevk ve İdare Amirliği yerleşkesi, hizmet değil de nedir? Diye sorulduğu vakit, kimseler de kusura bakmasın denilir. Bakış açısı dar olan bir takım insanların, sadece kendi menfaatleri doğrultusunda yapılmış veya yapılmasını istedikleri şeylerin yerine getirilmemesi durumunda veya kendi şahıslarıyla ilgili bir takım beklentileri yerine getirilmediği durumlarda, bu tür karalama kampanyaları ile bu şehrin sorunlarına el uzatan Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve diğer belediye başkanlarımızın, kurum amirlerimizin, daire amirlerimizin ve iş adamlarımızın haklarını çok basit iftiralar veya inkâr yoluyla yok saymalarına artık müsaade edilmeyeceğinin bilinmesi de gerekmektedir. Çok iyi biliyoruz ki, bu tür insanların; Mehmet Sekmen’in ön görüsüne sahip olmak bir yana, değişim ve dönüşüm fikirlerinin yanından dahi geçemeyeceklerinin, kendi konfor alanlarını dahi terk etme korkaklığı yaşarken, bu şehrin her metre karesi için farklı bir proje tasarlayan bu güzide insanların önünde engel teşkil edeceklerine, ya kenara çekilsinler ya da ardından bakarak susmayı denesinler demekten başka yol bulunmamaktadır. “Ne yapmış kardeşim” diye serzenişte bulunanlarımıza söylenecek tek söz, bu olacaktır. Şu ana kadar yazdıklarımız sadece bildiğimiz, gördüğümüz veya yaşadığımız şeylerin sadece bazılarıydı. Günlük yapılan rutin işlerin; yolunun, suyunun, temizliğinin, şehrin değişik yerlerinde bulunan kolaylık tesislerinin (wc, duş, vb), park ve bahçelerinin, atık toplama hizmetlerinin, ulaşım hizmetlerinin, kültür ve sanat ve eğitim hizmetlerinin, diğer alt yapı hizmetlerinin, pozitif ayrımcılıklı vatandaşlarımıza verilen hizmetlerinin,  Sosyal Hizmetlerinin ve daha sayamadığımız birçok hizmetin içeriğine dahi inemediğimiz için onları yok sayamayacağımızın da bilinmesi gerekmektedir. Sırf birileri memnun olacak diye “ne yapmış kardeşim” diyenlere verilecek en güzel cevap, kesintisiz devam eden ve her adımda bu şehrin başka bir sorununa çare arayan bu hizmetleri göstermek olacaktır. Elbette ki bu tür kurumların aksaklıkları, eksiklikleri, yanılgıları olacaktır. “Ne yapmış kardeşim” diye inkâra yeltenenlerin; halkına en iyi hizmeti sunma gayreti içerisinde çalışan, sadece Mehmet Sekmen olarak değil; Mehmet Sekmen’in nezdinde Büyük Şehir Belediyesi bünyesinde bulunan bütün Daire Başkanlarını, personellerini, kurum amirlerini; bu şehrin aldığı her nefeste emeği geçen görünür veya görünmeyen bütün elemanlarını da inkâr etmektedirler. Sırf siyasi amaç uğruna, kendi egolarını tatmin uğruna, şahsi menfaatlerine ters gelen işlemler uğruna, emellerine ulaşamamanın uğruna İnsanların alın terlerini, emeklerini, çaba ve gayretlerini inkâr etmek hangi akla ve mantığa sağlıklı gelir tartışmak gerekir. Son olarak; yazmaya çalıştığımız, saymaya çalıştığımız, eksiğiyle-noksanıyla ilimizin menfaatleri doğrultusunda çalışan Büyük Şehir Belediye Başkanımız üzerinden algı yapılarak yok sayılmaya çalışılan bu hizmetlerin tamamı Erzurum’undur, Erzurum’lunundur. Bu çalışmalarda; görünür hedefte, her ne kadar Başkan Mehmet Sekmen olsa da, arka planda temizlik hizmetlerinde ki başka bir Mehmet vardır. Ulaştırma Daire Başkanlığında, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığında veya Makine İkmal Daire Başkanlığında, diğer bütün daire başkanlıklarında başka bir Mehmet vardır. Biz de Mehmet’ler tükenmez kardeşim… Adı ne olur ise olsun; ister Mehmet, ister Erdem, Zafer veya Suat. İster Cengiz ,Tayyip veya Mahmut ve Ahmet… Hepsinin adı Mehmet. En küçük kadrolu bir elemanı olan Mehmet’ten başlayıp, Büyük Şehir Belediye Başkanı olan Mehmet’e kadar, bütün Mehmet’ler var oldukça kimseler bu şehrin önünde engel olamayacaktır. Bu şehir “coğrafyasını kader” olarak algılama işini bıraktı artık, bu şehir “sahipsiz bir şehir” olmaktan çıkmıştır artık. Bu şehir tarihi İpek Yolunun kavşağında, kenarında veya köşesindeki bir kervansaray olarak değil, tam ortasında ki nadide bir saray olarak yeniden ortaya çıkmaktadır. Değişim başladı bir kere, gelişim yaşanmakta ve bu saatten sonra da hiç kimsede buna engel olamayacaktır. Duyuyor musunuz kardeşim…

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku