O ona bunu söylemiş bu buna şunu söylemiş ile günümüz geçiriliyor. Hamaset ise en üst perdeden rağbet görüyor. Bunun alıcısı olan büyük bir kitle var. Bu durum halkın cahil bırakılmasının sonuçlarından biri...
Ağır ekonomik sıkıntılar içinde debreşen halk 12 liraya çay içtiği kahvehaneleri tıklım tıklım dolduruyor ve bu boş konuşmalar üzerinden değerlendirmeler yapıyor! Ne acı değil mi?
Halbuki ülke bir sığınmacı işgaline uğramış, yer üstü ve yer altı zenginliklerinin çoğu yabancıların eline geçmiş, beyin göçü hızlanmış, yediğimiz içtiğimiz bir çok şeyi ithal eder duruma düşmüşüz, etnik ihanet tavan yapmış ve biz hala "boş konuşmalar" üzerinden analizler yapıyoruz! "Bak ama okyanus ötesine nasıl diklendik!" gibi...
Şimdi de İsrail'e girecekmişiz! Dün de Şam'da Emevî Camii'nde namaz kılacaktık! Yunanistan'a diklenirken bir de baktık 20'nin üzerinde ada ve kayalık elimizden gidivermiş! Bir de "Mavi Vatan Masalı"nı konuşuyoruz...
Türk Milleti böyle siyasetçilerin eline bu memleketi bırakmak suretiyle teşbihte hata olmaz adeta " kediye ciğeri teslim etmiştir "...
Türkiye Cumhuriyeti'nin devletinin ve Türk Milletinin boş konuşmalar ile tüketilecek zamanı kalmamıştır... Hadi açlığa demeyelim ama 12.500 ve 17.002 TL'ye mahkum edilen halk yığınlarının yaşadığı kabul edilemez!
Onu için hamaset dolu " boş konuşmalar " yani her cenahtan yapılan "siyaset geyikleri"nin oluşturduğu tuzaklara düşmeyin! Doğruları bulmak ve onlara göre düşünmek hedefiniz olsun!
Yoksa devletler hemen yıkılmıyor milletler de coğrafyalardan hemen yok olmuyor!
Murat Çobanoğlu