Mai Sato, görevine başlar başlamaz, İran’daki insan hakları durumunu incelemek üzere çalışmalara başladığını duyurdu. Sato, 1 Ağustos’ta sosyal medya platformu X üzerinden bir paylaşımda bulunarak, “Bugün, Birleşmiş Milletler'in İran'daki insan hakları durumu özel raportörü olarak görevime başladım. BM İnsan Hakları Konseyi’nin bu haberi duyurmasının ardından aldığım tüm mesajlardan etkilendim” ifadelerini kullandı.

Sato, ayrıca, altı yıldır görevde olan önceki raportör Javid Rehman’ın çabalarına teşekkür etti ve İran halkı için insan hakları yükümlülüklerine uyum konusunda yapıcı bir diyaloğa katkı sağlamayı taahhüt etti.

Yeni görevinde tarafsızlık ilkesine bağlı kalacağını belirten Sato, insan hakları ihlallerini değerlendirirken güvenilir kaynaklara dayanacağını vurguladı.

Sato, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 56. oturumunun son gününde İran Özel Raportörü olarak göreve başladı. Tokyo doğumlu olan Sato, Birleşik Krallık'tan hukuk doktorasına sahip ve önceden de bu ülkede ikamet ediyordu.

Beş yıldır, Avustralya Ulusal Üniversitesi (ANU) ile "ölüm cezası", "yargı usulsüzlükleri" ve "uluslararası insan hakları hukuku" gibi konulara odaklanarak işbirliği yapıyor. Sato, şimdiye kadar Japonya, Malezya, Hindistan ve Zimbabve gibi ülkelerde ölüm cezasını incelemiş ve Japonya'da ceza adaleti ve ölüm cezası konularında bilgilendirme yapan CrimeInfo adlı kâr amacı gütmeyen bir vakfın kurucuları arasında yer alıyor.

Özel Raportör olarak Sato'nun görevi, İran'daki insan hakları durumunu detaylı bir şekilde incelemek ve bulgularını BM İnsan Hakları Konseyi'ne rapor etmek olacak. Ancak, geçmiş yıllarda İran hükümeti BM insan hakları raportörlerine ülkeye giriş izni vermemişti.

Son olarak, bir BM insan hakları raportörü 1990'larda İran'ı ziyaret etmişti. 2018'den bu yana bu görev, Pakistanlı-Britanyalı hukukçu Javid Rehman tarafından yürütülüyordu. Rehman, son raporunda İran'daki yüksek tutuklama, idam ve keyfi infazlara dikkat çekmiş ve 1980'ler boyunca İran hükümeti tarafından gerçekleştirilen siyasi mahkum katliamlarını "insanlığa karşı işlenmiş iğrenç suçlar ve soykırım" olarak nitelendirmişti. Bu rapor, 1981, 1982 ve 1988 yıllarında İran hükümetinin muhaliflere yönelik eylemlerini kapsıyordu.

 

Sizler de görüşlerinizi bizimle paylaşmak ve bu konularla ilgili düşüncelerinizi belirtmek için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve yorumlarınızı yazabilirsiniz.