Adını duyan vardı, oy vereni vardı, hatta bayrak asan bile bulunurdu. Şimdi mi? Bayraklar müzeye, seçmenler başka partilere, hikâyeler ise kahve sohbetlerine kaldı. O zamanlar siyaset biraz ideolojiydi, şimdi ise sadece matematik: Kim kazanır, kim kaybeder hesabı. Erzurum sokaklarında CHP’yi sorsan, ya “Eskiden vardı” derler ya da “Ha o mu, bilmem ki…” diye omuz silkelerler.
Bir Zamanlar Erzurum’da CHP Diye Bir Parti Vardı
Bir zamanlar Erzurum’da CHP diye bir parti vardı. Vardı ama öyle “iktidar adayı” falan değil, daha çok “varlığıyla yokluğu belli olmayan” türden. Bayramlarda bir çelenk bırakır, seçim zamanı afiş asar, sonra ortadan kaybolurdu. O zamanlar CHP’nin Erzurum’daki varlığı, kışın güneş görme ihtimali gibiydi: Nadiren olur, o da çok sürmezdi.
Eskiden ideoloji vardı. “Bizim partimiz” diyerek sandığa koşanlar olurdu. Şimdi ideoloji yok, hesap var. Erzurum’da CHP artık ne kadar oy alacağıyla değil, kimden ne kadar oy alamayacağıyla konuşulur oldu. CHP tabelası duruyor ama kapısı çoğu zaman kilitli; içeri giren üç-beş kişi de ya fotoğraf çekmeye gelmiş ya da tesadüfen uğramış.
Sokakta CHP’yi sorsan kimi “Eskiden vardı” diyor, kimi “O mu, hâlâ duruyor mu?” diye soruyla cevap veriyor. Parti, Erzurum’da sanki siyasi bir güç değil, geçmişten kalma bir hatıra albümü gibi. Aç bak, bakarsın; kapat, unutursun.
Asıl acı olan şu: Eskiden CHP Erzurum’da az da olsa umut verirdi. Şimdi umut, yerini “boşuna uğraşmayın” cümlesine bıraktı. Şehir büyüdü, siyaset değişti, ama CHP’nin Erzurum’daki hikâyesi hâlâ “Bir zamanlar…” diye başlıyor.
Ve bu gidişle, belki bir gün “Erzurum’da siyaset tarihi” kitaplarında CHP’ye ayrılan yer, bir dipnot kadar olacak:
“Vardı. Bitti.”