Bir tane yiğit savcı, koca şebekeyi çökertmeye yetti. Devletin makamını boş yere işgal etmeyen o kahraman savcı ne mi yaptı anlatayım…
**
Bebeklerin ölümünde parmağı olan 24 isme Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E. tutuklama kararı çıkartıyor. Sonra olaylar başlıyor. 6 hastanede arama yapılıyor. Rezillikler dökülmeye başlayınca savcı Y.E’ye tehditler başlıyor. Elindeki delilere göre geri adım atmıyor ve aynı savcı ikinci dalga operasyonu başlatıyor. Ölümle tehdit edilen savcı Y.E.'yi telefonla arayan Avukat Aylin A. ardından da makamına gelerek kendisine yönelik suikast planlandığını, ailesinin nerede yaşadığının bilindiğini, babasına ve annesine zarar verileceğini söylüyor. Ardından avukat da dosyaya ekleniyor. Sonra avukat için yapılan teknik takipte irtibatlı olduğu Mustafa Kemal Z. denilen isme ulaşılıyor. Olay daha da büyüyünce tekrardan savcıya tehditler başlıyor. Bu defa savcı işleri daha da sağlama almak için odasına kamera yerleştirilmesini istiyor. Sonra operasyon için düğmeye basılıyor. Savcının odasına gelen isim ise avukat ile birlikte adı ortaya çıkan Mustafa Kemal Z. oluyor. Görüşmede Mustafa Kemal Z. savcıya "Sadece seni koruyarak olmaz, markete giden eşini, camiye giden babanı, çocuklarını da korumak lazım, bu adamlar devlet için yurtdışında operasyon yapan adamlar, sokakta mermiye kafa atacak 500 adamları var, içeridekileri sal, benimle fotoğraf çekip paylaş sana hiç kimse dokunamaz" diyerek gözdağı veriyor.
Pislik burada da bitmiyor. Cumhuriyet savcısının kişisel verilerinin çeteye jandarmada görevli 3 personelin verdiği ortaya çıkıyor. Ardından Jandarma görevlileri için de işlem başlatılıyor. Sonra tutuklamalar peş peşe geliyor. Ve olay daha da büyüyerek bugünlere geliyor.
***
Gerçekten de bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.
Doktor Esra Güneş Kaya
Bu caniler, el kadar bebekleri günde 8 bin lira almak için öldürmüş olamaz.
Ortada belli ki çok daha büyük bir çıkar var. Bebek kanı gibi, bu kandan elde edilen bir takım kimyasallar (adrenokrom? HV)
"Savcıyı makamında tehdit edebilen Yenidoğan Çetesi’nin, geceliği 8 bin TL yoğun bakım ücreti ve yer açmak için bebekleri öldürdüğü söyleniyor. Bir litre Adrenochrome *2,2* *milyar dolara* satılıyor. Yenidoğanınki çok daha değerli. Çete üyelerinin Adrenochrome alıcılarıyla bağlantıları araştırılmalı.
12 bebek hayatını kaybetmiş ama hayatta kalan çok daha fazlası gizlice, bu çete üyeleri vasıtasıyla kullanılmış olabilir. ABD’de kaybolan çocukların çoğunun elitlere Adrenochrome sağlamak için olduğu artık bir sır değil.”
Bir tane yiğit savcı, koca şebekeyi çökertmeye yetti. Devletin makamını boş yere işgal etmeyen o kahraman savcı ne mi yaptı anlatayım…
**
Bebeklerin ölümünde parmağı olan 24 isme Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E. tutuklama kararı çıkartıyor. Sonra olaylar başlıyor. 6 hastanede arama yapılıyor. Rezillikler dökülmeye başlayınca savcı Y.E’ye tehditler başlıyor. Elindeki delilere göre geri adım atmıyor ve aynı savcı ikinci dalga operasyonu başlatıyor. Ölümle tehdit edilen savcı Y.E.'yi telefonla arayan Avukat Aylin A. ardından da makamına gelerek kendisine yönelik suikast planlandığını, ailesinin nerede yaşadığının bilindiğini, babasına ve annesine zarar verileceğini söylüyor. Ardından avukat da dosyaya ekleniyor. Sonra avukat için yapılan teknik takipte irtibatlı olduğu Mustafa Kemal Z. denilen isme ulaşılıyor. Olay daha da büyüyünce tekrardan savcıya tehditler başlıyor. Bu defa savcı işleri daha da sağlama almak için odasına kamera yerleştirilmesini istiyor. Sonra operasyon için düğmeye basılıyor. Savcının odasına gelen isim ise avukat ile birlikte adı ortaya çıkan Mustafa Kemal Z. oluyor. Görüşmede Mustafa Kemal Z. savcıya "Sadece seni koruyarak olmaz, markete giden eşini, camiye giden babanı, çocuklarını da korumak lazım, bu adamlar devlet için yurtdışında operasyon yapan adamlar, sokakta mermiye kafa atacak 500 adamları var, içeridekileri sal, benimle fotoğraf çekip paylaş sana hiç kimse dokunamaz" diyerek gözdağı veriyor.
Pislik burada da bitmiyor. Cumhuriyet savcısının kişisel verilerinin çeteye jandarmada görevli 3 personelin verdiği ortaya çıkıyor. Ardından Jandarma görevlileri için de işlem başlatılıyor. Sonra tutuklamalar peş peşe geliyor. Ve olay daha da büyüyerek bugünlere geliyor.
***
Gerçekten de bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.