Doğuştan gelmeyen bazı yetenekler sonradan kazanılmaz. Liderlik ve cesaret, teşkilatçılık bunlardan biridir.
Kıbrıs’ta ilkokula başladığı yıllarda Türk çocuklarının anaları Rum çocuklarını şikâyet etmek için okula giderlerdi. Okul idaresi İngiliz müdürlerdeydi, Rumların çocukları imtiyazlıydı.
Doğum adı Ali Arslan olan Alpaslan Türkeş ilkokula başladıktan sonra artık Rum çocuklarının anaları şikayet için okula gelmeye başlamışlardı. Çünkü Alpaslan (Ali Arslan) okula başlar başlamaz arkadaşlarına “hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için” diyerek onları teşkilatlandırmıştı.
Ortaokul yıllarında yeni gelen İngiliz müdür sınıfa girer ve duvarda asılı duran Atatürk fotoğrafını indirmelerini emreder. O kendi küçük yüreği büyük çocuk ayağa kalkarak:
-Efendim, bizim boyumuz yetmiyor, siz indirin, der.
O iri kıyım İngiliz müdür bir sandalye getirtir ve çıkar üstüne…
Ne mi olur?

Bugünün Başbuğ Alpaslan Türkeş’i olacak o çocuk, arkadaşlarının yardımıyla sandalyeden düşürdükleri müdürü pencereden dışarı atarlar.
Sonrasında Kuleli Askeri Lisesine kayıt, 1936’da pekiyi derece ile asteğmen olarak mezuniyet, 3 Mayıs 1944’te “Türkçülük ve Turancılıkla suçlanıp tutuklanma, zorlu tabutluk günleri ve berat…
27 Mayıs’ta gerçekleşen darbede Başbakanlık Müsteşarlığı yaparken kurduğu Devlet Planlama Teşkilatı, Türk Standartları Enstitüsü ve Türk Kültürünü Geliştirme Enstitülerinin ülkemiz için ne büyük kazançtır.

13 Kasım 1960’ta Hindistan’a sürgün ve dönüşte siyasete atılış.
Kurduğu Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği’nde Türk gençlerine seminerler verir. Onlara Türk Milliyetçiliğini anlatır. Kısa zamanda çoğalan gençler örgütlenmeye başlarlar. Doktriner Türk Milliyetçiliği safhası böyle başlar.
12 Eylülde tutuklanır, yargılanır, 4,5 yıl sonra serbest kalır.
Kurulmasına öncülük ettiği pek çok mesleki kuruluş vardır.
8 Nisan 1997 onun ebedi istirahatgâhına uğurlanış günüdür. Böyle intizamlı huşu içinde bir töreni ancak Devlet törenlerinde görmek mümkündür.
Bu tören, Türkiye dışından katılanlarla birlikte çok büyük bir Millet, Türk Milletinin yas günü töreniydi. Bütün Türk illerinden getirilen topraklarla kabrinde buluşması ne kadar anlamlıydı. Samsun toprağını ulaştıran olarak duygularımı anlatamam…
Türkiye ve Türk Dünyasının bu günkü kazanımlarında en büyük pay onun insanüstü gayretlerinin eseridir.
Allah ondan, açtığı yolu daha ileriye taşıyacak olanlardan ebediyen razı, mekânları Cennet olsun.
BAŞBUĞUM...
Gökalp Şentürk
TOYŞAD