Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları tarafından organize edilen etkinlik, Balıklıgöl Dergâh Camii önünde Cuma namazı çıkışı toplumsal dayanışma amacıyla yapıldı. Program, Basri Demir Hoca'nın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Etkinlikte, Peygamber Sevdalıları Derneği İl Koordinatörü İsmail Alpaydın basın açıklamasını okudu. Açıklamada Gazze’deki sivil halka yönelik insani yardım çağrısı yapıldı, insani koridorların açılması ve sivillerin korunması talep edildi.
Programa; çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti yetkilileri, gönüllüler, vatandaşlar ve basın mensupları katılım gösterdi. Katılımcılar, insani yardımın hızlandırılması, sivillerin korunması ve bölgedeki insani krize uluslararası duyarlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinlik alanında çeşitli pankart ve posterler yer açılırken bazı görsellerde Filistin’deki insani duruma dikkat çeken ifadeler yer aldı. Katılımcılar, yerel düzeyde başlatılan yardım kampanyalarına destek çağrısında bulundu.
"HAMAS, imkansızlıklar içerisinde destansı bir mücadeleyle direndi"
Basın açıklamasını okuyan İsmail Alpaydın, "Yüce Rabbimiz kitabında şöyle buyuruyor: 'Sabretmenize karşılık selam size! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir!' (Ra’d Suresi, 24. Ayet) Hamdolsun o Allah’a ki, kendi lütfuyla zulmün ateşini söndürdü, düşmanın saldırısını rahmetiyle durdurdu. Sabrı kurtuluşa giden bir yol, direnişi zafere açılan bir kapı kıldı. Salât ve selam, rahmet ve savaş peygamberi olan Hazreti Muhammed’e; barışta yol gösterici, savaşta dağ gibi dimdik duran âline ve ashabına olsun. Dün tarihi bir güne uyandık. 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı ile uyandığımız bir günün ardından tam iki yıl geçti. Bu süreç içerisinde terör çetesi israil okul, hastane, ibadethane demeden kadın, çocuk, yaşlı umursamadan tam bir barbarlık sergiledi. Dünyanın seyirci kaldığı bu vahşete karşı ise bir avuç inanmış ve adanmış bir mücahit topluluğu olan HAMAS, imkansızlıklar içerisinde destansı bir mücadeleyle direndi, en değerlilerini birer birer kurban verdi. Gazze şehri yok edildi ve Filistin halkı çok ağır bedeller ödedi. Gelinen noktada ise yapılan bu anlaşmayla HAMAS’ın bölgesel ve uluslararası düzeyde siyasi bir aktör olarak varlığı tanınmış oldu. Amerikanın ve Batının desteğini alan ve her türlü teknolojiye sahip olan kibir abidesi israil amacına ulaşamadı ve girdiği bataklıktan kurtulmak için anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldı. Şüphesiz bu HAMAS’ın apaçık bir zaferi ve israilin büyük bir hezimetidir. Sabrı, sebatı, şehadeti, Allah için direnmeyi, O'nun uğruna mücadele etmeyi idrak edemeyenler ne sahadaki ne de masadaki zaferi anlayabilirler." şeklinde konuştu.
"siyonist çifte vatandaş statüsündeki kişilerin derhal vatandaşlıktan çıkarılması gerekir"
Sumud Ve Özgürlük filolarına uygulanan tavrın, ne kadar cani olduklarının bir göstergesi olduğunu ifade eden Alpaydın, “siyonistler artık yeryüzünde taraftar bulamaz ve hiçbir yerde istenmez hale geldiler. Dolayısıyla israil şu haliyle kaybetmiştir. Bakiyesi olan terör şebekesinin de çok yakında nasıl parçalandığını hep birlikte göreceğiz inşallah. Bir anlaşma imzalandı evet ama bizler de tüm dünya da gördük ve biliyoruz ki israil denen haydut çetesi ne hukuk dinler ne anlaşma. Dolayısıyla bu anlaşmaya da ne kadar riayet edeceği şüpheli olsa da süreç Allahın izniyle israilin aleyhine işleyecektir. Anlaşma görüşmeleri esnasında bile tamamen sivil ve yardım amaçlı Küresel Sumud ve Özgürlük filolarına karşı takındığı tavır sahip oldukları zihniyetin ne kadar kural tanımaz olduğunu ortaya koymuştur. siyonistlerden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup israil saflarında, Gazze'de masum insanları katleden binlerce canavarın varlığı malumunuzdur. Ne yazık ki biz bu canilerle aynı topraklarda yaşıyor, aynı suyu içip aynı havayı soluyoruz. Kendi halkının vicdanına, mazlumun ahına ve insanlığın onuruna ihanet eden bu canavarlar, asla bu toprakların evladı olamaz. Bu nedenle, israil saflarında yer alan çifte vatandaş statüsündeki kişilerin derhal vatandaşlıktan çıkarılması, tüm mal varlıklarına el konulması ve hak ettikleri şekilde cezai yaptırımlarla karşı karşıya bırakılması gerekmektedir. Hükümetin bu canavarlar hakkında alması gereken kararlar ülkemizin istikbali için büyük önem arz ettiği gibi, Filistin davası hakkındaki samimiyetinin de en büyük sınavı olacaktır. Kendi dinine yardım edenlere Allah’ın da yardım ettiğine, onları katından meleklerle desteklediği ve düşman ordularına karşı yolunda cihad edenleri nasıl muzaffer kıldığına şahit olduğumuz şu zaman diliminde İslam aleminin, yaşadığı acziyet ve zilletten çok ders çıkaracağını ve ümmetin vahdetinin hızlı bir şekilde gerçekleşeceğine olan inancımızı paylaşıyor ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne daha da yaklaştığımızı müjdeliyoruz." diye konuştu.
"HAMAS'ın zaferini tebrik ediyoruz"
Son olarak Alpaydın, "Şartlar açısından Hudeybiye Antlaşmasına benzeyen bu anlaşmanın sonuç olarak da neticelenmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Bu vesileyle Şanlıurfa Peygamber Sevdalıları ve Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak, doğuda ve batıda kalbi Gazze ile atan, Gazze için yollara, meydanlara ve denizlere çıkan dünyanın tüm duyarlı halklarını ve topluluklarını selamlıyor, HAMAS'ın zaferini tebrik ediyor ve sadece son iki yıl değil, neredeyse 80 yıldır çekilen acıların, verilen bedellerin mükafatının Yüce Rabbimiz katında karşılık bulduğuna ve bulacağına inanıyoruz. Selam olsun, Allah'a verdiği söze sadık kalanlara! Ve binlerce selam olsun, ümmetin onurunu koruyan HAMAS'a, Kassam mücahitlerine ve Gazze halkına... Zafer İslam'ındır, Zafer Allah'ındır, Zefer inananlarındır ve zafer yakındır." dedi.
Program, yapılan duaların ardından sona erdi. (İLKHA)