Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Bu veciz sözü her zaman tutmuşumdur. Bulunduğumuz ortamlarda, yeri geldiğinde taşı gediğine koymak açısından da daima örnek vermişimdir. Atalarımız bize o kadar güzel pusulalar bırakıp gitmişler ki sadece onları aklımızda tutmakla attığımız adımların yönünü rahatlıkla tesis edebiliriz.
Meyve veren ağacın taşlandığı gibi,
Yüce dağ başı genelde karlı olur, gibi.
Hatta biraz kafa yoranların dahi anlayacağı üzere “zenginin malının züğürdün çenesini yorduğu” türden gibi…
Oysaki bilinmez çoğu zaman, atı alanın Üsküdar’ı geçtiği durum.
Ne mi diyorum?
Ahmet Dal diyorum! Erzurum Sporun başına geldiği günden bu yana, şehire futbol zevkini yaşattı diyorum. Alt yapı ve üst yapıda ciddi adımlar atarak yarınlara ait gerçek anlamda özellikle futbolun sağlam temellerini attı diyorum. Pes etmenin ne olduğunu bilmediğinden dolayı, azmin ve birlikteliğindeki başarının doruk noktasını bize işaret etti diyorum. Bu şehrin futbol adına her geçen gün daha başarılı kramponları olması çalışmalarını bizlere büyük bir özveriyle izlettiriyor diyorum. Ahmet Başkanın attığı her başarılı adımı, sırf ağızları var diye konuştuklarından dolayı ve sözüm ona eleştiri olsun diye ağızlarında ki sakızları bile bayatladı ama lafları aynı olan birileri, inadına ve kasıtlı olarak bunu şişirip şişirip patlattığından dolayı, artık bizlere de “gına geldi” diyorum…
Daha çok var diyeceğim ama yavaş yavaş ve acele etmeden. Evet, anlıyorum bazıları sudan bahanelerle su köpüğü üretmeyi sevdiğinden ve daha çok köpük üretmek için jet ski istiyor ama acele yok…
Yavaş yavaş...
Film daha yeni başlıyor.
Ve başlayan bu film sayesinde yıllar sonra bu şehrin altın kramponlarının ağzından bu isim hiçbir zaman düşmeyecek.
Ahmet Dal ve özellikle de Mehmet Sekmen…
Bu muhteşem ikilinin yaptıkları, birilerinin hayal dünyasını zorlamakta farkındayız ama bu adamların böyle bir huyları var işte yapacak bir şey yok.
“İmkansız” ve “asla olmaz” laflarını sevmiyorlar.
Dün yaşananlara ve çekilen sıkıntılara doğru kulaç atmayacağım korkmayın; zaten bilenler biliyor, bilmeyenler gitsin bilenlerden öğrensin. Bizim işimiz yarınlara ve başarıya koşan adımlara olacaktır.
Hani diyorum şu bizim jetçilere, yani diyorum ki deniz bitti ve jet skiniz karada bir işe yaramıyor ne olacak şimdi.
Daha dün bir yeni adım ve yeni bir sayfa daha açıldı kulüp cenahında. Dosya derdi falan da kalmadı. Ucundan köşesinden derken, oldu da bitti Maşallah!
Birilerinin “sıkıntıya düşsünler de göbek atalım” düşünceleri yine kendi ürettikleri su köpüğü içerisinde fos çıktı iyi mi?
İster Mehmet Başkan temizlesin, ister Ahmet Başkan; sıkıntı yok, ikisi de futbolun kızıl elmasının iki yarısı ve hatta ta kendisi.
Biz sadece, tribünlerde keyif ile sahada bu şehrin formasını terleten oyuncu kardeşlerimizin; alacak derdi olmadan, sahada oynadıkları futbolun keyfine bakarız.
Hem de çekirdek çıtlatarak.
Varsın kimseler bu şehrin formasının üzerine kendi ismini veya firmasının yazdırmasın, varsın kimseler bu kulübün başarılarını mantıklı olarak tahlil edip te doğru ve özellikle de “dürüst” bir yorumda bulunmasın.
Aslında doğru baktığımızda görmemiz gereken asıl nokta burası olmalıdır.
Kim ne derse desin muhteşem ikili doğru yolda ve başarı onların diğer adı olarak hep yaşayacak.
Değil mi ki Ziya paşamız boşuna zikretmemişler; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde, diye…