Bursa Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformu ve İHH Bursa Şubesi tarafından İsveç ve Hollanda'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasıyla ilgili basın anlatımı olayın kabul edilemeyecek bir durum olduğu belirtildi.
Bursa Ulu Cami'de kılınan Cuma namazından sonra cami cemaati Orhangazi Parkında bir araya geldi.
Yapılan basın açıklamaları Milletvekilleri, çeşitli sendika ve STK'lar da hazır bulundu.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Burhan Sayılgan, Kur'an-ı Kerim'in, tüm insanlar için kıyamete kadar hüküm asla değişmeyecek, ilelebet varlığı devam edecek, bütün zaman ve mekânlarda bir kurtuluş, hidayet rehberi, hayatın tüm bölümlerinde hitap eden kutsal, ilahi bir rehber olduğu söylendi.
'Bütün insana yönelik alçakça bir nefret eylemidir'
Allah'a imanın temel hükümlerinden esas de Kuran-ı Kerim'e iman etmek olduğunu söyleyen Sayılgan, 'İman etmeye itaat etmeyi zorunlu kılan, itaat etmek ise Kur'an-ı Kerim'e bağlılığı ve onda yazılı olan hükümlere teslim olmayı gerektirir. Dolaysıyla Kur'an-ı Kerim Müslümanlar için kutsal bir kitap, imani bir konu ve bir varlık tartışmasıdır. saldırı düzenledi.İsveç ve Hollanda devlet kurumlarının izniyle yaygın Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemi en başta Allah'a, İslam dini'ne ve tüm Müslümanlara ve hatta bütün insanlığa yönelik alçakça bir nefret eylemidir.' dedi.
Sayılgan, 'Avrupa'da, özellikle son yüzyıllarda planlanmış bir şekilde Müslümanların dinine, kutsallarına ve değerlerine karşı düşmanlık ve nefret eylemleri her geçen gün yaygınlaşıyor. Farklı ülkelerde bir sapkın, kâfir, faşist çıkıyor Kur'an-ı Kerim'deki bazı ayetlerin değiştirilmesi diyor, başka bir kâfir, sapkın, faşist çıkıyor Kur'an-ı Kerim'i yakıyor, başka bir sapkın, faşist çıkıyor İslam dinini ve Müslümanları terör kaynağı olarak gösteriyor.Avrupa'da İslam'a ve Müslümanlara karşı devletlerin desteğiyle yaygınlaşan bu düşmanlık ve nefret eylemleri tüm insanlığın huzurunu ve barışını yok etmektedir.' diye konuştu.
'Avrupa'da haçlı kıyafeti yeniden ortaya çıkarılmaya çalışılıyor'
İslam dinini ve Müslümanları hedef alan, değerlerimize hakaret eden, Müslümanların zorlama tehdidine neden olan bu provakatif, alçakça etkilerine, ifade özgürlüğü adı altında izin dağıtımını hiçbir şekilde kabul etmediklerini ve en güçlü lanetlendiklerini söyleyen Sayılgan, 'Çünkü bu bir nefret suçudur. Dönemlerine dönüş.Avrupa'da Haçlı zihniyeti yeniden ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.Bu faşizan nefret suçunu kimse özgürlüğü ve hoşgörü diye savunamaz.Avrupa bu karanlık gidişe durmak zorunda. Böyle bir eylemin tesadüfi olmadığının farkındayız. Bu etkiler Türkiye'nin küresel bir güç oluşumuna karşı planlanmış provakatif planlı bir eylemdir. Bu olaylar dinen ve ahlaken çöken, bütün değerleri yitirmiş Avrupa'nın dünyasında İslam inancının yüceliğine karşı yapılanmış bir saldırıdır. Avrupa Kur'an-ı Kerim'i yakarak Müslümanlığa veya Müslümanlara zarar verebileceklerini mi zannediyor? Bu etkileri, tüm insanlığın huzurunu ve dünya barışını tehdit etmektedir.' diye belirtti.
'Kur'an-ı Kerim, kıyamete kadar ilelebet var olacaktır'
Sayılgan, 'Bütün dünyaya buradan sesleniyoruz, çıkıyor ki, Allah'a yemin olsun ki, bu alçakça tepkiler, bu nefret suçu kışkırtmalar, Allah'ın nurunu asla söndüremeyecektir. İslam Dini ve Kur'an-ı Kerim her geçen gün insana ümit, huzur ve barışı sağlayacak yüce bir rehber olarak dünyanın dört bir köşesine ulaşacaktır.İslam Dini ve Kur'an-ı Kerim, kıyamete kadar ilelebet var olacaktır.Bu alçakça vergileri gerçekleştirenler ve destekler bu dünyada ve ahirette rezil ve zelil olacaktır.Ümmet olarak Kutsal Kitabımız Kur 'an-ı Kerim'e yapılan ve onlardan olan tüm saygısızlık ve saldırganlığa; dünyanın her yerinde ve her platformda, her daim tepkimizi gösterecek ve menfur eylemlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.' şeklinde kaydetti.
Sayılgan, 'Tüm ülkeleri ve uluslararası birliği, İslam düşmanlığını yaygınlaştıran bu alçakça eylemlere ve Müslümanlara karşı işlenen bu suçlara karşı durmaya, dayanışma halinde somut olarak bastırmaya çağırıyoruz.' diye konuştu.