Arif başkan fena ÇATmış…
Orada değildim!
Orada olmayı da gerçekten ama gerçekten de çok isterdim.
Davet edilmediğimiz gibi böyle bir organizasyondan da haberimiz olmadığı için tabi ki gidemedik.
Zaten Arif başkanda o yüzden sinirlenmişti ya; bir davet organizasyonunu bile beceremiyorsunuz diye.
Adamcağız haklı…
Yanındakiler, hiç ama hiç ev sahibi olmamışlar ki; hiç kimselere merhaba deyip de bir bardak su, bir bardak çay veya ne bileyim muhabbetle bir merhaba ısmarlamamışlar ki!
Daha doğrusu toplum içerisine çıkmamışlar ki!
Kendi dünyalarında, kendi hülyalarında ve ne yazıktır ki kendi çevrelerinde oluşturduklarını zannettikleri çerçevelerinin içerisinden hiç çıkmadan; kendileri gibi düşünen ve o çerçeve içerisinde kendilerini dev aynasında zanneden ve dahi bulunmaz Bursa kumaşı hissiyle yaşayıp, taze gelin edasıyla salınarak birileriyle kol kola bugünlere kadar gelmişler.
Gözlerinde de at gözlükleriyle hem de…
Ufuk yok.
Hayal yok.
Azim desen hak getire.
Körler, sağırlar bir birlerini ağırlar misali…
Tabii ki bütün bunlar olmayınca da ortaya karışık bir durum çıkıyor ve ne yazıktır ki biz bunu hemen hemen tüm ilçelerimizde yaşıyoruz.
Evet Kılıç başkanım tıpkı sizin de ifade ettiğiniz gibi olmuyor.
Olmayınca, olmuyor.
Siz ne kadar zorlarsanız zorlayın, siz ne kadar çırpınırsanız çırpının ve siz ne kadar hayal kurarsanız kurun hepsi boşuna.
İşte o yüzdendir ki çabanızın karşılığı, sadece sizin şahsi kazanımınız oluyor.
Tıpkı o gece sizin de üzülerek ifade ettiğiniz ve söylediğiniz gibi,
Gerisi,
Gerisi bozuk para!
Çat, aslında detaylı bakıldığında medeniyetler birleşmesinin, kültür yoğunluğunun dolu olduğu ender ilçelerimizden birisidir.
Bir Tortum gibi veya bir Narman gibi bir ilçemiz değildir Çat.
İşte Arif Başkan bu resmi göremedikleri için çevresindekilere sitem oklarını gönderiyor.
Elbette ki hizmet bir şekilde yapılır.
Elbette ki çalışmalar olduğu kadar, halkın ayağına gider.
Yani demem o ki, su akar yolun bulur.
Ve bu kadim halk kendisine el uzatanı inanın ki görür.
Ama gel gör ki hep havalarda uçan ve halkın varlığından dahi haberdar olmayan ve daima bir şeylerin ardına saklanarak bahane üreten, hayal dünyasında kendisini kartal kanatlı olduğunu zanneden ve ne yazıktır ki kuş olmayan ama içimizdeki bu kuş beyinlilerin yüzünden Arif Başkan daha çok serzenişte bulunur.
Sadece Arif Başkan mı?
Zannetmiyorum!
Geride çok ilçemiz var.
Bu şehir o yüzden sıkıntı yaşıyor.
Hem de her alanda.
Liyakat sorunu bu şehrin en büyük problemi!
En son örneğini daha birkaç gün önce problemlerimizi bir türlü Ulaştırmadığımız veya Ulaştıramadığımız bir bakanımızın yanında gördük!
İşte Arif Başkan bu yüzden “olmuyor, olmuyor, olmuyor” deyip duruyor.
Ta başından beri hep demişimdir; madem öyle ekmeği, bu işin içindeki Ekmekçi ’ye vereceksin ve bir ekmek te üste vereceksin. İşte o zaman görürsünüz nelerin olup, nelerin olmadığını…
Varlık içerisinde yokluğu yaşamak ne demek?
Bugün günlerden Pazartesi ve hafta başı!
Çat’ta neler değişir bilmiyorum ama Arif Başkan değişim rüzgârını hakkı ve haklı olarak kasırgaya çevirerek, pek çok şeyi silecek gibi görünüyor.
Size samimi olarak bir şey söyleyeyim mi?
Doğru adımları atar ve bir cerrah yaklaşımıyla hastaya yaklaşır ve hiç düşünmeden bazı parçaları keser atar ise masadaki kaybetmek üzere olduğu hastayı tekrardan ayağa kaldırır diye düşünüyorum.
İşte o zaman medeniyetlerin buluşma noktası olan ÇAT, bu defa kazanır.
Gelişmeleri hep beraber izleyip göreceğiz.