1961 Anayasası’na kadar Türkiye’de Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Cumhuriyet Senatosu ve özerk TRT yoktu.
MİLLET PARTİSİ VE ANKARA SULH CEZA MAHKEMESİ
Millet Partisi (bugünkü MHP’nin hukuki babası diyebiliriz) 20 Temmuz 1948’de Mareşal Fevzi Çakmak, Osman Bölükbaşı, Enis Akaygen , Yusuf Hikmet Bayur, Kenan Öner, Osman Nuri Köni, Mustafa Kentli ve Sadık Aldoğan tarafından kuruldu.
Millet Partisi’nin Fahri Genel Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak idi.
Millet Partisi Ankara 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda partinin “ DİNİ ESASA DAYANAN VE GAYESİNİ SAKLAYAN BİR CEMİYET OLDUĞU “ sonucuna varıldı ve MP 2 kilo ıspanak fiyatına tekabül eden bir cezayla 27 Ocak 1954’te kapatıldı.
Mahkeme’nin kararı hukuki değil, siyasi idi.
Devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Osman Bölükbaşı’nın MİLLETVEKİLİ olarak Meclis’e girmesinden son derece rahatsız olmuş ve işini gücünü bırakaraj 100 yıllık VİLAYET olan KIRŞEHİR’in ilçe olmasını sağlamıştır.
(1954)
1950’li yıllarda Türkiye’de henüz Anayasa Mahkemesi kurulmadığı için siyasi partiler CEMİYETLER KANUNU’na tabiydi.
ANAYASA MAHKEMESİ NE ZAMAN KURULDU?
Anayasa Mahkemesi ilk kez 1961 Anayasası ile kurulmuş ve 1962 yılında faaliyete geçmiştir.
Anayasa Mahkemesi 15 asıl ve 5 yedek üyeden oluşmaktadır.
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden CHP Genel Merkezi’nin Avukatı idi.
Daha sonra CHP’li parlamenterlerin oylarıyla Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçilmiştir.
Yakın zamana kadar Anayasa Mahkemesi üyeliği çok cazip bir görev değildi.
Yargıtay ve Danıştay üyeleri Anayasa Mahkemesi üyesi olabilmek için özel bir istek göstermezlerdi.
Ne zaman ki kritik dönemlerde siyasi partilerin özellikle Refah, Fazilet , AK Parti ve bölücü partilerin kapatılması gündeme geldiğinde Anayasa Mahkemesi üyeliği cazip ve popüler hale geldi.
Daha önce Anayasa Mahkemesi başvuru üzerine kanunların Anayasa’ya uygun olup olmadığına karar verirdi.
Mesela: 1950’li ve 1960’lı yıllarda ilkokul mezunu mahkeme başkatipleri
yetkili Cumhuriyet Savcısı gibi görev ifa ediyorlardı.
Keza özel yüksel okullar furyasında yılda 3.500 lira ücret ödeyen lise, sanat enstitüsü, sağlık koleji, öğretmen okulu veya imam-hatip mezunları özel yüksek okullara sınavsız olarak girebiliyorlar, diş hekimi, eczacı, mimar, mühendis , öğretmen, iktisatçi, maliyeci, muhasebeci, daire başkanı , genel müdür, müsteşar, konsolos ve hatta büyükelçi dahi olabiliyorlardı.(1962-1972)
Sadece Maiyet memurluğu sınavlarına giremiyorlar, yani Kaymakam, Vali Yardımcısı veya Vali olamıyorlardı.
Anayasa Mahkemesi Türkiye İşçi Partisi’nin vaki müracaatı üzerine mahkeme Başkatipleriyle Özel Yüksek Okullar yasasını iptal etti. (1971)
Anayasa Mahkemesi Kürtçülük propagandası yaptığı gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılan Yeni Türkiye Partisi Hakkari Milletvekili Ali Karahan ile komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılan Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Çetin Altan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını iade etmiştir.
Anayasa Mahkemesine BİREYSEL BAŞVURU HAKKI tanındıktan sonra Yüce Mahkeme’nin işlerinde ciddi bir artış olduğuna şahit oluyoruz.
Anayasa Mahkemesi’nin bazen kendisini yerel mahkeme, İstinaf Mahkemesi veya Yargıtay yerine koyarak kamuoyunda ciddi infiale ve tartışmalara sebebiyet veren kararlar aldığını görüyoruz.
PKK’nın Meclis’teki siyasi uzantısı gibi hareket eden HDP hakkında bugüne kadar Anayasa Mahkemesi’nin herhangi bir karar vermemesi veya verememesi son derece düşündürücüdür.
Avukat Can Atalay Gezi Davası’nda yargılanmış ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Atalay Silivri Cezaevi’nde tutuklu iken ve muhtemelen cezası kesinleşmediği
için 2023 genel milletvekili seçimlerinde TİP’de Hatay Milletvekili
seçilmiş, ancak Meclis kürsüsünden resmen yemin etmediği için parlamenter hüviyetini kazanamamıştır.
2028 genel milletvekili seçiminden önce bir vatandaşımız hasmını veya rakibini öldürerek cezaevine girer ve
25 yıl ceza alır ve akabinde milletvekili seçilirse Anayasa Mahkemesi bir katilin tahliyesine ve Meclis çalışmalarına katılması yönünde bir karar verirse kamu vicdanı sızlamayacak mıdır?
Benim şahsi kanaatim Anayasa Mahkemesiyle ilgili olarak TBMM’nin acilen yeni bir kanun çıkarması ve Anayasa Mahkemesi’nin bazı yetkilerinin tırpanlanması gerektiğini düşünüyorum.
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay eşit statüde birer yüksek mahkemedir.
Birbirleriyle kamuoyu önünde didişmeleri son derece yanlıştır.
Anasaya Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay ülkemizin gözbebeği olan 3 yüksek mahkemedir.
Saygınlığına gölge düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
NEREDEN NEREYE?
Vahit Özdemir
10 Kasım 2023