“altın vuruş”
Pandemi sürecinden sonra dünya üzerinde ve bilhassa Türkiye’de baş gösteren; başta gıda olmak üzere, zincir marketler olmak üzere ekonomi fırsatçılarının varlığı hep göz önünde bulundurulmuştur. Bu fırsatçıların adlandırılmaları sektörlerine göre yapılsa da amaçlarının aynı olduğu ve vatandaşın aleyhine olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Tum1haber/medya/ekonomi
Ekonominin hayat kaynağı konumunda bulunan altın, dünya tarihinin en eski ve en değerli yatırım araçlarından birisi olarak bilinen ve tercih edilen maden olması nedeniyle de hep gözde olmuş ve ön planda tutulmuştur. Kuyumculuk ve kuyum sektörü ekonomi bedeninin kalbinde ilk sırada olup, ekonominin can damarında da hayatta kalmasını sağlamaktadır. Ülkeler için bu sektör ayrıcalıklı olmakla beraber, yapılan bir takım vergi ve kanun teşvikleriyle de bu sektör desteklenmektedir.
Ancak her sektörde olduğu gibi bu sektörde de, yani kuyum sektöründe de art niyetli kişilerin varlığı inkâr edilmediği gerçeğinden yola çıkarak, bilhassa küçük yatırımcıların yoğun olduğu Erzurum ilimiz gibi illerde de ne yazıktır ki bu tür esnafımız bulunmaktadır. Kamu denetiminin yetersiz kaldığı ve halkın büyük bir çoğunluğunun da uğraşmak istemediği bu durumlardan destek alarak varlıklarını idame ettiren bu tür işletmelerin varlığı, ülke ve şehir ekonomisini de sıkıntıya sokmakta, kendi menfaatleri açısından akıllara zarar bir vurgun olarak hesaplarına haksız kazanç olarak yansımaktadır.
Çok basit bir hesaplama ile Erzurum’da altın alan bir vatandaşımız ile İstanbul’da altın alan bir vatandaşımızın sadece gram üzerinde oynayan farkından afakî rakamlar çıkmaktadır. Bu orana alış-satış dengesizliği ve uyumsuzluğu arasındaki farkları eklendiğinde vatandaşın yatırımının ne derece heba edildiği de ortaya konulmaktadır.
Örneklendirme yapıldığı takdirde; 1 gram altında en az 100.-tl gibi ve daha yukarısı gibi bir rakam oynaması sonucunda kilograma vurulduğunda farkı buyurun siz hesaplayın.
Kazançta kesin ve net çözüm; kısa yoldan bir altın vuruş…