ABD’li ilaç firmaları, Uygurlar üzerinde deneyler yapıyor!

ABD’li ilaç firmaları, Uygurlar üzerinde deneyler yapıyor!

ABD’li milletvekilleri, Amerikan ilaç şirketlerinin, Çin’in işgal altında tuttuğu ve Müslüman Türk soykırımı uyguladığı Doğu Türkistan’da ilaç denemeleri yaptığını söylüyor.

ABD’li milletvekilleri, Amerikan ilaç şirketlerinin, Çin’in işgal altında tuttuğu ve Müslüman Türk soykırımı uyguladığı Doğu Türkistan’da ilaç denemeleri yaptığını söylüyor.

Çin Komünist Partisi Temsilciler Meclisi Seçilmiş Komitesi’nin iki üst düzey milletvekili, Federal İlaç İdaresi’ne (FDA) gönderdikleri bir mektupta, FDA’nın “clinicaltrials.gov” web sitesinde “yüzlerce” kayıtta yer aldığını belirttikleri bu uygulamaya ilişkin bir açıklama talep etti.

Mektupta herhangi bir şirketin ismi verilmiyor ancak FDA’dan bu tür denemeleri nasıl onayladığı konusunda bilgi talep ediliyor.

 

Mektupta, Michigan’dan Cumhuriyetçi Temsilci John Moolenaar ve Illinois’den Demokrat Temsilci Raja Krishnamoorthi, Çinli yetkililerin “etnik azınlıkları … muhtemelen FDA onaylı araştırmalarla örtüşen korkunç tıbbi prosedürlere katılmaya zorladığını” söyledikleri “Doğu Türkistan’da bu denemeleri yapmanın etiğini” sorguladı.

 

Çin’in bağımsız değerlendiricilerin Doğu Türkistan’daki tesisleri hak ihlalleri açısından incelemesine izin vermediği göz önüne alındığında, Uygurların tıbbi testlere tabi tutulmaya zorlanıp zorlanmadığının sorgulanması için neden olduğunu da dikkat çekiliyor.

 

Mektupta “Bildiğimiz üzere, DoğuTürkistan’da yapılan klinik deneylerin gönüllülük esasına dayandığından emin olmak için firmaların gerekli özeni göstermesi mümkün değil. Bu durum göz önüne alındığında, ABD biyofarmasötik kuruluşlarının ÇKP’nin mağdur hastaları katılmaya zorladığı klinik deneylerden elde edilen verilerden istemeden de olsa kazanç sağlıyor olabileceğine inanıyoruz.” Deniliyor. 

 

Ayrıca Çin Ordusu’nun da işin içinde olması, ABD merkezli şirketlerin fikri mülkiyetlerinin Çinli firmalar tarafından tehlikeye atıldığı ve “ortaklaşa kullanıldığı” yönünde “ciddi endişeler” yarattığından da bahsediliyor.

 

Milletvekilleri FDA’ya yönelttikleri bir dizi soruda, düzenleyici kurumun Doğu Türkistan’da yapılan denemeleri gözden geçirip geçirmediğini ya da bölgedeki tesisleri denetleyip denetlemediğini de sordu. Ayrıca FDA’nın yabancı deneylerde “etik ve güvenlik standartlarına” uyulmasını sağlamaya yönelik iç kurallarını da talep ettiği ifade ediliyor. 

 

‘RAHATSIZ EDİCİ GERÇEKLİK’

2021 yılında ABD hükümeti, Doğu Türkistan’da Çin rejiminin kurduğu kitlesel toplama kampları, işkence, zorla çalıştırma ve zorla kısırlaştırma yapıldığına dair kanıtların yıllarca artmasının ardından, Çin’de çoğunluğu Müslüman olan Uygur toplumuna karşı bir soykırım yapıldığını resmen ilan etti.

 

Çin hükümeti herhangi bir işkence veya kısırlaştırma yapıldığını reddediyor ve toplama kamplarının çoğunlukla kapatıldığını söylüyor. Çinli yetkililer ayrıca zorla çalıştırma uygulamasını da reddederek Doğu Türkistan’daki gönüllü “mesleki eğitim” programlarının yanlış anlaşıldığı konusunda ısrar ediyor.

 

Ancak son yıllarda, özellikle de Ocak 2022’de Çin Komünist Partisi Temsilciler Meclisi Seçilmiş Komitesi’nin kurulmasından bu yana Kongre’de Uygurların kötü durumuna giderek daha fazla odaklanılması, Washington’daki pek çok kişinin Pekin tarafından yapılan inkârlardan şüphe duymasına neden oldu.

 

ABD’li milletvekilleri Amerikan şirketlerini farkında olmadan soykırımı finanse etmekle suçlarken, Amerika’ya otomobil ithal eden otomobil üreticileri kullanılan bazı parçaların köle emeğiyle yapıldığını itiraf etti. 

 

Geçen yıl ABD markalarını kölelik yoluyla çıkarılan altınla bağlantılı olmakla suçlayan bir raporla değerli metallere bile dokunulmadı. Dahası düzinelerce Çinli şirket köle işçi çalıştırma suçuyla bağlantılı olduğunda kara listeye alınırken, çok sayıda Soykırım Suçlusu Çinli yetkiliye yaptırım uygulandı. 

 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uygur Hareketi lideri Ruşen Abbas Hanım efendi milletvekillerinin mektubunun, ABD ilaç şirketlerinin de Uygurlara yönelik soykırımla “istemeden bağlantılı” olduğuna dair “rahatsız edici bir gerçeği” ortaya koyduğunu söyledi.

 

RFA’ya konuşan Abbas, “Soykırımın ve zorla tıbbi test ve prosedürlerin uygulandığı bildirilen bir bölgede, Halk Kurtuluş Ordusu ile birlikte klinik deneyler yürütmek acil dikkat gerektiriyor” dedi ve şirketleri bu uygulamaya son vermeye çağırdı.

 

“Değerlerimizin ve güvenliğimizin kâr uğruna tehlikeye atılmamasını sağlamak için şeffaflık konusunda ısrarcı olmalıyız” dedi. “Dünya izliyor ve tarih bu zulümleri mümkün kılanlardan hesap soracaktır.”

 



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku