ABD ile Avustralya’nın her iki yılda bir düzenlediği “Talisman Sabre” askeri tatbikatı, bu yıl 13 Temmuz’da başladı. Tatbikatın, Çin’e karşı ABD liderliğinde yürütülecek bir savaşın hazırlık niteliği taşıdığı ileri sürülüyor.

Bu yıl 11’incisi düzenlenen tatbikata ABD ve Avustralya’nın yanı sıra Kanada, Fiji, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Papua Yeni Gine, Filipinler, Güney Kore, Singapur, Tayland, Tonga ve Birleşik Krallık da katılıyor. Malezya ve Vietnam ise gözlemci ülke olarak yer aldı.

Yaklaşık üç hafta sürecek olan tatbikatta, 4 bin asker, topçu sistemleri ve ileri teknoloji silahlar kullanılıyor. Tatbikatın coğrafi kapsamı, katılımcı sayısı ve saldırı kapasitesi açısından Çin’e karşı askeri bir prova niteliği taşıdığı değerlendiriliyor.

Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir analizde, tatbikatın temel mesajının şu olduğu belirtiliyor: “Tatbikat, Çin’e bir mesaj iletmeyi hedefliyor: ABD ve müttefikleri, Asya-Pasifik bölgesinde nüfuzunu artıran ve kendini daha fazla gösteren Pekin’den gelebilecek saldırılara birlikte karşılık vermeye hazır.”

Tatbikat hakkında konuşan ABD’li Tümgeneral Matthew McFarlane, “Çin’in saldırgan faaliyetlerini herkes görüyor. Bu nedenle ülkeler, egemenliklerini ve çıkarlarını nasıl koruyacaklarıyla her geçen gün daha fazla ilgileniyor,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan ABD, Çin’in hak iddia ettiği ve ilhakla tehdit ettiği Tayvan’a silah yardımlarını artırmaya, bölgedeki müttefikleriyle askeri iş birliklerini güçlendirmeye devam ediyor. Washington yönetimi, Çin’e karşı baskıyı artıran bu politikayı Trump döneminden bu yana sürdürüyor.

Mayıs ayı sonunda Singapur’u ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ise Pekin’in “yakın tehdit” oluşturduğunu vurgulamış ve Asya’daki müttefiklerinden savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 3,5’ine çıkarmalarını istemişti.