Dünyanın süper güçleri arasındaki uluslararası hegemonya savaşı belirleyici bir aşamaya girmek üzere. Batılı bazı siyasi çevreler mevcut askeri-siyasi süreçlerin önceden hazırlanmış bir planın parçası olduğunu vurguluyor. Onlara göre şu anda yaşananların gerçek sonuçları birkaç yıl içinde ortaya çıkmaya başlayacak. Ve dünyanın süper gücün çıkarları tarafından yönetildiği ortaya çıkacak.
Dünyanın bir daha asla eskisi gibi olmayacağına dair uyarı mesajlarının bazı nüfuz sahibi ülkelerin liderleri tarafından yazıldığını da belirtmek gerekiyor. Kremlin'in sahibi Vladimir Putin, ABD ve Batı'nın asıl amacının Rusya'sız bir dünya düzeni kurmak olduğunu açıkça ifade etti. Başkan Vladimir Putin, Rusya'nın izin vermemesi nedeniyle bu planın hayata geçirilmeyeceğini de vurguladı.
![]()
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir keresinde yeni dünya düzeninin kaçınılmaz olduğunu söylemişti. Pandemi döneminin dünyanın siyasi yönetim sistemini değiştirdiğini vurgulayan Türk lider, Ukrayna savaşının uluslararası alanda da yeni koşulları gündeme getirdiğini ima etti. Resmi Ankara da Türkiye'yi yeni dünya düzeninde öncü devletler arasına yerleştirecek adımlar atmasıyla dikkat çekiyor.
ABD Başkanı Joe Biden önümüzdeki 5-10 yıl içinde yeni bir dünya düzeninin sözünü verdi. Beyaz Saray'ın sahibi, üstü kapalı olarak mevcut küresel sistemin devrinin sonuna geldiğini ve eskisi gibi işlemediğini ifade etti. ABD başkanının bu açıklaması bir bakıma gizli bir planın ısrarla uygulandığına işaret ediyordu. Ve bu gizli planın birçok aşamayı kapsadığına hiç şüphe yoktur.
Elbette koronavirüs salgınının yapay olarak yani insan zekası tarafından meydana getirildiği büyük ölçüde doğrulandığı için pandeminin yeni dünya düzenine yönelik gizli planın başlangıç aşaması olduğu varsayılabilir. Her halükarda pandemi, ABD'yi kontrol eden "derin güçlerin" bazı dev devletlerin iç kaynaklarını tüketmesi, zayıf noktalarını tespit etmesi ve dünya ekonomisindeki önemli alanları kontrol altına alması için fırsatlar yarattı.
![]()
Ukrayna'daki savaş ikinci aşama olarak kabul ediliyor. İşte bu savaş sayesinde eski SSCB döneminden beri ABD'nin baş rakibi olan Rusya'nın "savaş bataklığına" sürüklenmesi mümkün oldu. Artık Rusya, uluslararası alanda siyasi irade gösterme fırsatlarından mahrumdur. Rus resmi çevreleri şu anda Kremlin'in "kale duvarları" içinde sıkışıp kalmış durumda. Kremlin'in uluslararası arenaya dönüşü ancak Rusya'nın rakiplerine karşı "nükleer faktörü" kullanması durumunda mümkün olabilir.
Bu nedenle son dönemde Beyaz Saray'da Rusya meselesine daha fazla güvenme geleneği oluşmaya başladı. ABD'li resmi çevreler Rusya'nın "nükleer faktöre" başvurmaya cesaret edemeyeceğinden neredeyse emin. Bu nedenle Beyaz Saray, şu anda ABD'nin temel sorunlarından biri olan Çin ile hesaplaşma aşamasını önceliklendirmeye başladı. Her halükarda son dönemde Çin'in uluslararası alanda bastırılması ve bu ülkenin ekonomisinin çökertilmesi yönünde bazı adımlar atılıyor. Çin ekonomisinin temelindeki bazı dev şirketlerin iflas tehlikesine yaklaşması da resmi Pekin'e yönelik önleyici saldırıların etkili olduğunu gösteriyor.
Ancak Beyaz Saray'ı sevindiren önemli bir faktör daha var. Böylece ABD istihbaratı, Çin'in "Aşil topuğu"nu büyük ölçüde tespit etmeyi başardı. Hatta Çin'in şu anda uluslararası rakipleriyle askeri bir çatışmaya girecek kadar yeterli savaş kaynağına sahip olmadığı iddia ediliyor. Ayrıca ABD istihbaratı, Çin'in "Aşil topuğu" hakkındaki bilgileri Batı basınına sızdırarak durumun resmi Pekin açısından ne kadar vahim olduğunu vurguladı.
Dünyaca ünlü "Bloomberg" ajansı, ABD istihbaratına atıfta bulunarak, Çin'in füze sistemlerinin iddia edildiği kadar mükemmel olmadığını iddia etti. İddiaya göre Çin lideri Xi Jinping, ülkenin savunma kabiliyetini yeniden tesis etmek için askeri sektörde "topyekün bir temizlik" yapmak zorunda kaldı. Bunun temel nedeni, Çin'in askeri sektöründeki yolsuzluğun devletin gelecekteki kaderini tehdit etmesidir. Şimdi ise Çin ordusunun modernizasyonu tamamlanmadığından ülkenin savaş yeteneği ciddi şüpheler yaratmaya başladı.
![]()
ABD istihbaratı, yolsuzluk seviyesinin Çin'i yakın gelecekte ülke dışında askeri operasyonlar yürütme yeteneğinden tamamen mahrum bıraktığına inanıyor. En önemli nokta ise Çin'in roketlerinin yakıt yerine suyla dolu olduğu iddiası. Bu nedenle Çin'in batı bölgelerindeki füzelerin işlevsel olmaktan uzak olduğu aktarılıyor. Çin'in füze sistemlerinin hem savunma hem de saldırı amaçlı kullanılamayacağı vurgulanıyor.
Bütün bunları dikkate alan Pentagon, Çin lideri Xi Jinping'in orduyu temizleme kampanyasının yakın gelecekte ciddi bir etki vaat etmediğinden emin. Resmi Pekin'in mevcut durumun üstesinden gelmesi onlarca yıl alabilir. Ancak bu kadar uzun bir sürenin Çin'in gelecekteki kaderini belirlemek için oldukça yeterli olduğu değerlendiriliyor. Ve artık resmi Pekin'in Batı'dan gelen baskılar karşısında savunmasız kalabileceği ihtimali de göz ardı edilmiyor.
Mesele şu ki ABD, ana rakibi Çin'in bu kadar zayıf konumundan yararlanmaya çalışacak. Çünkü resmi Beyaz Saray'ın Pekin'e Çin ordusunu güçlendirme şansı vereceğine inanmak saflık olur. Tam tersine, ABD Çin'in "Aşil topuğu"nu tam bir doğrulukla tespit etmeyi başardığına göre, resmi Pekin'e yönelik askeri ve siyasi baskıların yakın gelecekte maksimum düzeye yoğunlaşması oldukça makul görünüyor. Muhtemelen ABD, Rusya gibi Çin'i de köşeye sıkıştırmaya ve onu yeni dünya düzeninde öncü devlet konumundan mahrum bırakmaya çalışacak.
Elchin KHALIDBEYLI