SAFE Programında Kartlar Yeniden Dağıtılıyor: AB’den Açıklama, Türkiye’nin Payı Tartışma Yarattı

 SAFE Programında Kartlar Yeniden Dağıtılıyor: AB’den Açıklama, Türkiye’nin Payı Tartışma Yarattı

Avrupa Birliği’nin SAFE programında 19 ülke planlarını sunarken, üçüncü ülkelerin katılımı tartışma konusu oldu. Türkiye’nin sınırlı dahil edilmesi dikkat çekti.

SAFE Programında Türkiye’nin Konumu: AB’den Gelen Resmi Açıklama Ne Anlama Geliyor?

Avrupa Birliği’nin savunma kapasitesini artırmak için devreye aldığı SAFE (Security Action for Europe) programı, üye ülkelerin düşük faizli kredilerle savunma projelerini finanse etmesini sağlayan yeni bir mekanizma olarak gündeme oturdu. Program, sadece AB içinde değil, Birlik dışındaki ülkeler için de önemli bir sınav niteliği taşıyor. Bu kapsamda Yunan basınında yer alan haberlerde, Türkiye’nin programa katılımının “sınırlı” tutulduğu vurgulandı. AB’nin yaptığı açıklamalar, üçüncü ülkelerin dahil edilmesinde dikkatli davranıldığını açıkça gösteriyor.


AB Ülkeleri Planlarını Teslim Etti: Ukrayna Desteği Öne Çıktı

Avrupa Komisyonu’nun savunmadan sorumlu isimleri, SAFE kapsamında 19 AB üyesi ülkenin ulusal yatırım planlarını zamanında sunduğunu açıkladı. Üstelik bu planların 15’i Ukrayna’ya milyarlarca euro destek ayırıyor. Ancak hangi ülkelerin ne kadar katkı sunduğu “gizlilik” gerekçesiyle açıklanmadı.

Komisyon Sözcüsü Thomas Renier’in açıklamasına göre, planlar yıl sonuna kadar değerlendirilecek ve uygun görülen ülkeler için AB Konseyi’nden onay istenecek. Onaylanan her ülkeye, belirlenen kredi miktarının %15’i kadar ilk ödeme yapılacak. Yunanistan’ın 1,2 milyar euro talep ettiği ve yaklaşık 788 milyon euroluk ilk dilimin onaylandığı da Yunan medyasında öne çıkan başlıklardan biri.


Üçüncü Ülkelere Sınırlı Kapı: Türkiye Dahil Süreç Belirsiz

SAFE programının en dikkat çekici maddelerinden biri, üçüncü ülkelerin projelere en fazla %35 oranında katılabilmesi. Yani AB, dış ortaklara sınırlı ve kontrollü bir alan açıyor. Bu durum, Türkiye’nin dahil olma ihtimalini doğrudan etkiliyor.

Komisyon Sözcüsü Renier, Türkiye’ye ilişkin bir soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

> “Tüm üçüncü ülkeler SAFE projelerine %35’e kadar dahil olabilir. Ancak AB ve üye devletlerin çıkarlarını korumak esastır. Gerektiğinde üçüncü ülkelerin katılımı sınırlandırılabilir.”

 

Bu açıklama, Türkiye’nin gelecekte başvurabileceği alanların politik ve stratejik değerlendirmelere bağlı olarak daraltılabileceğini gösteriyor. İngiltere ile anlaşma sağlanamaması, Kanada ile müzakerelerin olumlu ilerlemesi gibi örnekler de AB’nin her ülkeye farklı yaklaşabildiğini ortaya koyuyor.

Yunanistan ve Basınının Bakışı: “Türkiye Sınırlı Katılımda Kaldı”

Yunan basınında To Vima ve Kathimerini gibi gazeteler, AB’nin üçüncü ülke politikası üzerinden Türkiye’nin konumuna dikkat çekti. Haberlerde, Türkiye, İngiltere ve Güney Kore’nin başvurularının “değerlendirme” veya “sınırlı katılım” statüsünde olduğu; buna karşın Kanada’nın programa tam katılım sağladığı aktarıldı.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın açıklamaları ise ülkesinin SAFE programını AB’nin savunma mimarisinde öne çıkmak için bir fırsat olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Dendias, 2030 vizyonu çerçevesinde ülkesinin savunma projelerine benzersiz katkı sunabileceğini savundu.

 

Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

SAFE programında Türkiye’nin sınırlı bir çerçeveye alınması, AB’nin ortak savunma projelerinde daha kontrollü bir işbirliği arayışına işaret ediyor. Türkiye’nin savunma sanayiindeki güçlü konumu ve NATO üyeliği dikkate alındığında, AB’nin bu sınırlamaları daha çok siyasi ve stratejik dengenin bir parçası olarak uyguladığı değerlendirilebilir.

Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin SAFE içinde daha geniş bir alan elde edip etmeyeceği, AB–Türkiye ilişkilerinin genel seyriyle doğrudan bağlantılı olacak.

 



Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku