Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı 2026 yılı bütçe sunumunda, ekonominin temel başlıklarına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Enflasyonla mücadeleden ücret politikalarına, cari dengeden uzun vadeli risklere kadar birçok konuda açıklama yapan Şimşek, uygulanan ekonomik programın kademeli sonuçlar vermeye başladığını savundu.
Sunumda özellikle asgari ücret, memur ve emekli maaşları konusundaki toplumsal beklentilere dolaylı yanıtlar veren Şimşek, hükümetin son 23 yıldır ücret politikalarında alım gücünü korumayı önceleyen bir yaklaşım benimsediğini ifade etti.
“Ücret Artışları Enflasyonun Üzerinde Gerçekleşti”
Bakan Şimşek, asgari ücrette uygulanan vergi istisnasının, 2026 yılında kamu maliyesi üzerindeki en büyük yüklerden biri olacağını söyledi. Bu kapsamda vazgeçilen vergi tutarının 1 trilyon 92 milyar liraya ulaştığını belirten Şimşek, söz konusu rakamın toplam vergi harcamalarının yaklaşık üçte birine denk geldiğini kaydetti.
Çalışanlar ve emeklilere yönelik politikaları değerlendiren Şimşek, ücret artışlarının uzun yıllardır enflasyonun üzerinde yapıldığını belirterek şu mesajı verdi:
“Son 23 yıllık dönemde ücret ve aylıklar, enflasyonun üzerinde artırıldı. Bu sayede çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım gücünü destekleyen bir çerçeve oluşturduk.”
Şimşek, sosyal destek mekanizmalarının da bu yaklaşımın tamamlayıcı unsuru olduğunu vurguladı.
Enflasyonda Düşüş Sürerken Riskler Devam Ediyor
Sunumun önemli başlıklarından biri de enflasyon görünümü oldu. Bakan Şimşek, enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedildiğini belirterek, 2022 Ekim ayında yüzde 85 seviyelerine çıkan enflasyonun, 2025 Kasım itibarıyla yüzde 31,1’e gerilediğini açıkladı.
Ancak özellikle hizmet sektöründe fiyat katılığının sürdüğüne dikkat çeken Şimşek, bazı alanlarda geçmiş enflasyona endeksli fiyatlama davranışlarının süreci yavaşlattığını ifade etti. Bu çerçevede öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı:
Kira artışlarında geçmiş enflasyona bağlı endeksleme
Eğitim harcamalarında yüksek fiyatlama eğilimi
Kuraklık kaynaklı gıda fiyatı artışları
Bakan, yaz aylarında yükselen gıda fiyatlarının Kasım ayı itibarıyla normalleşme eğilimine girdiğini de sözlerine ekledi.
“Cari Açık Artık Kırılganlık Unsuru Değil”
Şimşek, Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarından biri olarak görülen cari açık konusunda da olumlu bir tablo çizdi. Uygulanan politikalar sayesinde bu başlığın kritik bir risk olmaktan çıktığını ifade eden Şimşek, finansal göstergelerdeki iyileşmeye dikkat çekti.
Bu kapsamda öne çıkan bazı göstergeler şunlar oldu:
CDS risk primi: 700 baz puandan 219’a geriledi
Kredi notları: Uluslararası kuruluşlar tarafından yukarı yönlü revize edildi
Rezerv yeterliliği: Güçlenme eğilimi gösterdi
Şimşek, bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine duyulan güveni artırdığını savundu.
Uzun Vadeli Riskler: Nüfus ve Teknoloji
Sunumun son bölümünde uzun vadeli yapısal risklere değinen Bakan Şimşek, nüfusun hızla yaşlanmasının ekonomi üzerinde ciddi baskılar oluşturabileceğini belirtti. Bu nedenle kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının büyüme açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.
Ayrıca yapay zeka, otomasyon ve otonom sistemlerin verimliliği artırırken; istihdam, gelir dağılımı ve bölgesel eşitsizlikler açısından yeni sorun alanları yaratabileceğine dikkat çekti.