67 yıldır ocak başında geçen bir ömür: Aynı bardak, aynı sevda

67 yıldır ocak başında geçen bir ömür: Aynı bardak, aynı sevda

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 80 yaşındaki çay ustası Celal Çazım, tam 67 yıldır aynı heyecanla hem çay demliyor hem de Cizre kültürünü yaşatıyor. Günde yüzlerce misafirin fotoğraf çektiği kahveci Celo, işini sevmenin insanı ayakta tuttuğunu “67 yıldır bu ça

Cizre'nin sembol çay ustası 'Kahveci Celo' lakabıyla bilinen Celal Çazım, dayısının yanında 13 yaşında başladığı kahvecilik mesleğini 67 yıldır aynı heyecanla sürdürüyor.

Cizre kültüründen tablolar ve eski eşyaları kahvesinde sergileyerek bölgenin en bilinen simalarından biri haline gelen Çazım "Milletime hizmet etmekten gurur duyuyorum." sözleriyle mesleğine olan bağlılığını dile getiriyor.

Kahvesini küçük bir kültür müzesine dönüştüren Çazım, meslek yolculuğuna dayısının yanında işçi olarak başladığını belirterek "İki yıl işçi kaldım, üçüncü yılda kendi mekanımın sahibi oldum. O günden beri kahvecilik yapıyorum. Çayın adeta profesörü oldum." dedi.

"67 yıldır kahvecilik yapıyorum, günde 5 bin çay satardım"

İşini severek yapan ve namerde muhtaç olmadığını ifade eden kahveci Celo lakaplı Celal Çazım, "Ben kahveci Celo'yum, benim adım Kahveci Celal'dir. Celo demesen kimse beni tanımaz. Ben 13 yaşımdan şu ana kadar kahvecilik yaparım, 80 yaşına geldim. Cizre'yi temsil ediyorum. Cizre'nin yıkılmaması için, gündemde olması için Cizre kültürünü ben şu anda yaşatıyorum ve gurur duyuyorum. Ben 67 yıllık kahvecilik yaparım, milletime hizmet ediyorum, gurur duyuyorum, namerde muhtaç değilim. Rabbime çok şükür, çok şükür dimdik ayaktayım. Sabahleyin beş buçukta gelirim, akşam da 7'de kapatırım. Çalışıyorum ve hizmetimle devam ediyorum. Cizre mukaddes bir topraktır, şerefli bir kazadır, halkı da güvenilir insanlardır. Rabbim zevallarını getirmesin, biz Cizre ile gurur duyuyoruz. 13 yaşında dayımın yanına gittim. İşçi olarak 2 yıl çalıştım, üçüncü yıldan sonra mekân sahibi oldum, 67 yıldır kahvecilik yapıyorum. Günde 5 bin gün çay satardım, ben çayın da profesörüyüm. Kültürümü yaşatıyorum, dostlarım geliyor. Yalnız çok güzel tablolarım vardı, yandı. Burası 360 yaşında, benim tablolarım vardı. Yandıktan sonra yani yavaş yavaş düzeltiyorum. Benim eksiklerim var ama inşallah daha iyi olacak. Lambam vardı, fenerim vardı, her şeyim vardı ama maalesef onların hepsi gitti. Videom vardı. 1971'de televizyon getirdim, 1972'de video getirdim. Onlar da bendeydi, hepsi yandılar, hiçbir şeyim kalmadı. Yeni yeni biraz topluyorum." diye ifadeler kullandı.

"20 Metrekarelik Kültür Müzesi: Kahveci Celo'nun Dükkânı"

Günde en az 100 kişi gelir fotoğraf çeker, ben de seviniyorum. Cizre'yi tanıtıyorum, benden bir soru sorulursa cevap veriyorum. Cizre'nin kültürünü böyle tanıtmaya çalışıyorum. Mem û Zin var, işte bizim kültürümüz; oyunlarımız var, gemimiz var, keleğimiz var. O zaman suda taşımacılık yapılıyordu. O zaman yol yoktu. Diyarbakır'dan Musul'a kadar kelekler giderdi, iyi hatırlıyorum. Ben kendim de ona binmişim, bu da gemimizdi. Diğer tarafından bu tarafa sabah 5'te, 5 buçukta gemiciler giderdi, vatandaşlarımızı getirirlerdi. Cizre şehri peygamberler şehridir, mukaddes bir topraktır, güvenilir bir memlekettir, bir yanlışları yok. Halkımız namusuyla, şerefiyle yaşıyor. Çocuklarım kahvecilik yapmıyorlar, şu anda da bana "Gitme." diyorlar. "Baba çalışma." diyorlar ama maalesef ben çalışmazsam bir gün elbet gideceğim; nereye gideceğim? Sabahları beş buçukta geliyorum, kahvaltı hazırlıyorum; burada dostlar, arkadaşlar geliyor. Herkes geliyor da Filipin'den, Almanya'dan, Amerika'dan, Türkiye'nin, dünyanın her tarafından benim yanıma gelenler var. Ben gurur duyarım, şerefimle yaşıyorum, en mutlu da benim. Burada 20 metrekare içerisinde ben Cizre'mi temsil ediyorum. Kültürünü yaşatıyorum. Her gelen de sorar; "Cizre peygamber şehridir, mukaddes bir topraktır." Bunu söylerim ve söylemeye de mükellefim ve öyledir de. Cizre deyip de geçme." şeklinde konuştu.

"67 yıldır ben bu çaydanlığı elime alıyorum, sanki dünya hepsi benimdir"

Gençlere tavsiyelerde bulunan Çazım "Evet, ben 80 yaşına girmek üzereyim; 2 ayım kaldı. İnşallah daha fazla bekler. Allah'tan onu istemişim. Rabbim ne zaman emrederse, o zaman yolcu oluruz. Bunu tavsiye ediyorum bütün herkese: İşini seveceksin, yapacaksın. Sevmediğin işi yapma. Bir işi yaptığın anda severek yapacaksın, isteyerek yapacaksın, istekli yapacaksın. Nefret ettiğin anda ise seni yener. 67 yıldır ben bu çaydanlığı elime alıyorum, sanki dünya hepsi benimdir. Ben o bardakları yıkıyorum. 67 yıldır seviyorum, severek de yapıyorum. İşin gerçeği de budur. Ben bunu herkese tavsiye ediyorum. Herkes yaptığı işi severek yapsın, hakkını da helal etsin. Bu kadar basit." dedi. (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku