Tarih: 28.09.2023 06:40

YÜKSEKLİKTEN ATLAMANIN İNTİHARLA İLGİSİ

Facebook Twitter Linked-in

Son bir yılda "balkondan düşme" vakalarında yaş aralığının giderek öğrenci kesimine kadar gerilediğinin farkında mısınız? 2023 yılının sadece Kayseri'de Nisan ayından Mayıs ayına kadarki yüksek kattan atlama vakaları 10-un üzerinde. Bu vakalarda hayatını kaybeden vatandaşların yaş aralığı 16 ile 30 arasında. Yani lise ve Üniversite öğrencileri arasında böyle muammalı ölüm olayları artmış vaziyettedir. Nisan ve mayıs aylarında haber izleyeyim , gündemi takip edeyim diye sosyal medya sayfalarıma göz gezdiriyorken "Son dakika" ünlemli haberlerde hemen hemen birkaç günde bir aynı türden ölüm haberleri karşıma çıkmaya başladı: 15, 16, 23, 28 yaşlarında erkek, kız yetişkin, çocuk vatandaş balkondan düşmüş, yüksek kattan düşmüş, camdan atlamış gibi aynı formatta ölüm vakaları zaten düşmeye müsait, olanca moralimizi de bozuyordu. Yorumlara göz attım, en az yüz- yüz elli, çoğu zaman üç yüzü geçen yorumların hepsine yakını Allahtan rahmet dileyerek, ailesine sabır duası ederken, tekrarlayan intihar, yükseklikten düşme olayları neden hızla artı, neden daha hayatta pek bir deneyim, yaşam tecrübesi edinmemiş bu çocuklar, ergen gençler kısa aralıklarla balkonlardan atlıyor, camdan düşüyor diye yorum yazanı görmedim. Bizim toplumun yani bu kadar uyuşukluk olur mu, sorusuna cevap bulamıyorum. Yahu, insan bir düşünmez mi, Anadolu'nun ortasında , kendi halinde, savaşla, kıtlıkla, kısıtlama ise derdi olmayan bir ilde intihar vakaları nasıl çoğalır, dahası ailesi tarafından normal eğitilen, büyütülen, arkadaş, dost, akraba çevresi ile illa derdini, sorununu çöze bilecek yakınları olan bir çocuk birden niye yüksek kattan atlayıp hayatına son versin? Ne olur artık, bir az da sorgulayın! Her şeye normal bakmayın ya. Normal değil bu gidişat, gerçekten hiç korkmuyor musunuz? O yorumları yapanların çocukları vardır elbet. Acaba aralarında çocukları ile sohbet edenler oldu mu? Benim başıma gelmez diye mi düşündüler yoksa? Bu kadar "intihar" vakası için adli tıptan bilgi almak istedim ki, tüm yükseklikten atlama vakalarında kan tahlil sonuçlarında hepsinin ortak bulgusu nedir, ölümle ilgisi olan. Öğrendiğim kadarıyla bu hakta araştırma yapmayı yasaklamışlar. Neden? En son intihar olayı bir hafta önce yüksek kattan atlayan 14 yaşlı erkek çocuk hakkında medyaya düştü. Fark ettiğim bir şey ise bu vakalar okullar açılınca tekrarlamaya başladı. Ondan önceki hafta ise 15 yaşlı kız çocuğu yüne yüksek kattan atlamıştı. Yeni adli yılda tekrar başlayan bu vakalarda yaş sınırı bir da düşmüş göründüğü gibi. Bu olayların ana nedenini araştırmak kimleri rahatsız ediyor acaba? Onların çocuğu yok mu? Ha güvende miymiş? Korumaları, çokça paraları falan mı varmış? Ama Allah'ın hükmü, adaleti bunları alt etmeye yeter ki. Şehrimizde Jandarma ve Polis ekipleri uyuşturucu tacirlerine, aracı ve satıcılarına gerçekten göz açtırmıyor, yapılan operasyonları da takip ediyorum. Ama bu işin içinde başka bir şey var. Çocukların zararlı alışkanlıklara, alkole, depresyon ilaçlarına ve uyuşturucu türlerine ilgisi her geçen gün neden artıyor? Geçen sene Kayseri'deki bir Lise öğrencisi 16 yaşında E.D inşaat halindeki yüksek binadan atlayarak hayatını kaybetmiş. Bu olayda farklı bir durum var: Çocuk çakmak gazı koklayarak içine çekiyor ve ıssız yerlerde bu şekilde vakit geçiriyormuş. Son kez inşaat halindeki binada çakmak gazı deminden artık etkilenerek dengesini kaybetmek sureti ile mi, yoksa gazın psikolojik –sarhoşluk etkisi ile mi bilinmiyor düşerek hayatını kaybetmiş. Çakmak gazı hakkında kısa bilgi geçeyim: Çakmak gazı doğrudan kalp kası üzerine toksik etki yapar, kalp ritminde aritmi- bozulma başlar ve ani kalp durmasına yol aça bilir. Bundan başka, bu gazın etkisi ile beyin ve akciğer ödemi oluşa bilir, boğulma gibi nefes darlığı nedeni ile ölümle sonuçlana biliyor. Şimdi, bu çocuk çakmak gazını içine çekme eylemini neye –kime borçlu idi? Bu birinci soru. İkincisi, bu çocuğun aile ortamı nasıldı ki, çocuk ıssız yerlerde vakit geçirerek böyle bir alışkanlık edinmişti? Üçüncüsü çakmak gazı ile "teselli" arayan çocuğun hayattan bu derece kopuş nedeni ne idi ve ailesinde kimse çocukta anormal davranış, sağlık sorunu göremedi mi? Bu olayı duyana kadar bu vakarlın hepsinde kan sonuçlarında çıka bilecek üç madde tahmin etmiştim: Alkol, Uyuşturucu ve Depresyon ilaçları- antidepresan ilacının aşırı doz kullanımı. Şimdi 4. Madde eklendi. 2005 yılında Bakü'de yazdığım geniş araştırma makalem aklıma geldi: Sokak Çocukları adlı makalemde sahipsiz çocukların apartmanlardaki aralıklarda, merdiven çıkışlarında birikerek "Japon yapıştırıcı" diye bildiğimiz keskin kokulu tineri naylon poşete başlarını sokarak tineri kokladıkları gibi sarhoş vaziyete düştüklerini tespit etmiştim. O makalem bir çok gazetelerde yayınlandı ve Ombudsman Aparatının gazeteciler yarışmasında ikincilik ödülünü kazandım. O ödülü onun için verdiler ki, bizim toplumda bu pek duyulmamış, ortaya çıkmamış bir durumdu. Ve yazıdan sonra o çocukları sokaklardan toplayarak normal hayata kazandırmak için Eğitim Bakanlığı, Çocuk Esirgeme Kurumları harekete geçtiler. Umuyorum ki, daha güzel bir dünya için yetiştirmeye çalıştığımız evlatlarımızın sağlam ruh hali, fiziksel ve duygusal sağlıkları bu gün de gündemimizde aktüeldir ve bu vakalar gerektiği boyutları ile araştırılacak, önleyici, esaslı tedbirler görülecektir. Bu konuya bir daha döneceğim.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —