YENİLMEZ TÜRKÜN ASKERİ

Bir türkünün telinde uzayan Ezgisi gönüllerde nağmesi Akıyor fıratın derin tarihi Köklerine uzanıyor Keskin gözlerine takılan Dev kanatlı akbabaların Zehir saçan çığlıkları Bir ganimetin paylaşımında Küflü çöl topraklarının altında Ağır iğrenç kokusuyla simsiyah leşin Üzerine çöreklenmiş çakallar sürüsü Güneşin batışıyla hayli zamandır Işığından yoksun kalan coğrafyada Karanlıklarıyla ün salmış gecelere Sancılar içerisinde kara bulutlar doğurunca ayı Müjdeledi uzun, uzun uluyan kurtlar Işığının rengiyle parladı uzaklardan Sisler dağılınca kızıl gökler altında Pusuya yatmış asil aslanların Şafaklarına hilal rengi silueti Rengiyle yalçın kayalıklarda şavkı Renkli tuvallerinde tabiatın Kamaşırken gözünden Buharlarıyla fokurdayan, kaynayan su Kabarıyor genleşiyor toprak Islaklığıyla giydiriyor elbisesini Beden yabancı titrek tedirginliği Kurnazlığında tilkinin Dolanmış çalılara sinmiş Oynak engereğin çatallanmış dilinden Karışıyor rüzgâra bir ıslık sesi Ürkmüş sersem sarhoşluğuyla Bir kovboy bozuntusu dolaşıyor Bir türkünün telinde uzayan Ezgisi gönüllerde nağmesi Akıyor fıratın derin tarihi Köklerine uzanıyor O kökler ki Anadolu Kıvanç dolu şan dolu Bağrında aslan besleyen Hoşgörüsüyle büyüyen Yediveren gülleri Yesevi erenleri Metehan'ın yiğitleri Yenilmez Türkün askeri


Orjinal Habere Git