Tarih: 14.08.2025 09:10

Varsınız ama yoksunuz ve ne yazıktır ki hiç olmadınız!

Facebook Twitter Linked-in

Varsınız ama yoksunuz ve ne yazıktır ki hiç olmadınız!

Dün akşam saatlerinde Havuzbaşı Kent Meydanında Memur Sen'in 81 vilayette eş zamanlı olarak yürüttüğü teşkilat eylemleri vardı. 

Hükumet ile memur sendikaları arasında süre gelen, anlaşma (!) şartlarının iyileştirilmesi hususunda gelinen noktada taraflar birbirlerine tabiri caiz ise güreş oyunlarında ki misali göstermelik te olsa elense çekip duruyorlardı.

Olması gereken elbette olacaktı, kanunlar çerçevesinde ve her iki tarafında menfaatleri doğrultusunda.

Asıl meselemiz bu değil elbette ki!

O meydanda olması gerekenleri göremedik bir türlü. 

O meydanda olmasını beklediklerimi özellikle ben göremedim aslında. 

Veya daha önceki meydanlarda…

Sözüm ona şehrin elit takımı olan siyasi partilerimizin güzide başkanlarından bahsediyorum.

Hani o muhalefet olduklarını zanneden, hani o halkın menfaatleri için adım atmaya her daim hazırız diye bin bir gece masallarını henüz iktidar olmamışken halka anlatan, şehrimizdeki siyasi parti temsilcilerinden bahsediyorum.

Sahi siz; sözde savunmaya gönüllü olduğunuzu ifade ettiğiniz bu halkın yanına, sahaya ne zaman inmeyi düşünüyorsunuz? 

Halkınızdan haberiniz var mı?

Siz vatandaşı sadece partinize üye olan ve il başkanlığınıza gelip-gidenlerden mi oluşuyor zannediyorsunuz?

Hani o "iktidar olalım, sana söz" verdiklerinizden…

Daha birçok soru var ya neyse, 

Sadece bunları sormamda sakınca olmaz sanırım?

Gerçi bu saatten sonra, atacağınız veya atmayı planlayacağınız bu tür adımlarınızın hiçbir şey ifade etmeyeceğini de aleni olarak belirtmek isterim ya neyse... 

Gerçekten ama gerçekten şu cevabı vermeniz gerekmiyor mu?

Siz bu şehirde ne için varsınız?

Tabelasını asmış olduğunuz parti binasında çay içip dedikodu yapmak için mi; yoksa bir gün iktidar olma hayalleri kurarak, yanı başınızdaki sizi destekleyenlere masal anlatmak için mi?

Şehirde olan hiç bir etkinlikte yoksunuz!

Şehirde olan olumlu ya da olumsuz hiçbir çalışmanın içerisinde yoksunuz!

Şehirde ne olup bittiğinden haberiniz dahi yok ama iş lafa gelince oturduğunuz yerden ahkâm kesmeye, parmak sallamaya ve hatta hatta var olanları sırf muhalefet olsun diye, sırf iktidarın yapmasını eleştirmek için kötülemeye varsınız…

Muhalif olmak sadece bu ise bu işi zaten biz yeteri kadar yapıyoruz; o zaman siz bu şehirde ne için varsınız? 

Daha doğrusu var mısınız?

Evet, görüyoruz; nerede, kimlerle ve ne kadarsınız!

Görüyoruz bu kadim şehir ve kadim halkı için ne adım attığınızı!

Sizce,

Erzurum gibi tarihe yön vermiş, yol vermiş bir şehirde siyasi kazanım açısından muhalefet partileri böyle mi olmalıydı?

Bana göre iktidar partisi ve temsilcileri ve hatta cumhur ittifakının tüm üyeleri gayet başarılı bir şekilde üzerlerine düşen görevi layıkıyla yapmaktadırlar. Olması gerektiği kadar değil ama olduğu kadarıyla da bu halkın menfaatleri doğrultusunda adımlarını atmaktadırlar.

Peki ya siz, sesi soluğu çıkmayanlar olarak siz neredesiniz?

Hani diyorum; mesela kendi içinizde iktidar kavgası yapmak yerine, birbirinizi disiplin kuruluna sevk etmek yerine, kendi içinizde birbirinize ayak oyunları sergilemek, partiden uzaklaştırmak ve birbirinizin ayağını kaydırmak yerine, şöyle arz-ı endam eyleyip bir eyleme katılsanız.

Boyunuza posunuza bir bakıversek!

Halkımızda, bu şehirde tabelaları olan bu siyasi partilerinin içerisinin de dolu olduğunu bir görse!

Ama nerede bizde o şans.

İktidar açısından son çeyrek asırdır en kuvvetli dönemini ve en şanslı dönemini yaşayan bu şehir; ne yazıktır ki aynı süre zarfında muhalefet açısından yokları oynamaktadır. 

Çeyrek asırdır var olmanıza rağmen, ne acıdır ki siz yoksunuz!

Bu şehirde, bizlere siyaset açısından varlık çerisinde yokluğu yaşatıyorsunuz!

Öyle ki bu şehirde sağcısı, solcusu, ilericisi, gericisi, radikali, moderni, realisti aklınıza gelebilecek ne var ise zaten mevcut. 

Bu şehrin siyasi tarih zenginliğini bir okuyabilseniz, bir sandalye için yaptığınız ayak oyunlarından kendiniz utanırdınız.

Vatandaş sizi yanında görmek istiyor.

Vatandaş sizi olumsuzlukları sahada yanlarında konuşasınız diye bekliyor, makam odanızda kendi kameralarınızın, kendi seyircilerinizin karşısında değil.

Dün Havuzbaşı Kent Meydanında bu duruma bizzat şahit oldum, bu yazıyı da o yüzden yazdım.

Anahtar Parti İl Başkanı Yücel Ahmet İşleyen Kent Meydanında Memur Sen eylemine katılmıştı. 

Doğrusun söylemek gerekirse şaşırmıştım. 

Yanına gidip "davetli misiniz" diye bir soru sordum ve aldığım cevap karşısında işte muhalefet olmak bu demektir diyerekten oturup bu yazıyı yazdım.

Benim sorduğum tek bir soruya başkan İşleyen ne dedi biliyor musunuz? 

"Benim bu tür toplantılara katılmam için davet beklemem abesle iştigal olmak demektir. 

Ne daveti? 

Sahaya inmek için, sahada bulunmak için zaten biz gönüllü olmadık mı?

Halkımızın sıkıntılarının çözümü noktasında yanlarında bulunmaya söz vermedik mi?

İyi günlerine sevinmek, kötü günlerinde bir nebze olsun tesellide bulunarak, vatandaşımızı ilgilendiren her konunun müdahili olmak için bu yola çıkmadık mı?

O zaman davet ne?

Kabul etsinler veya etmesinler, ben bu şehrin resmi ve kanunen hakları bulunan, yetkilendirilmiş bir siyasi partisinin ildeki temsilcisiyim. Siyasi Partiler Kanunu maddeleri doğrultusunda ve özellikle de bu ülkenin bir vatandaşı olarak, benim kamuyu ilgilendiren her hangi bir kapıdan içeri girmek veya her hangi bir oluşuma müdahil olmak için davet mi beklemem lazım? 

Evet, çokta umurumuzda da değil ama belki başköşede de yer vermezler, ancak her hangi bir yerde konuyu takibimize de kimseler karışamaz, bu benim ve temsil noktasında halkımızın en doğal, demokratik haklarından birisidir."

Diye belirten Başkan İşleyen çok uzun zamandır olması gereken bir siyasi adımın nasıl atılacağını göstermiş oldu.

Umarım ki bu adım, demokrasi çatısının altında bulunan; başta CHP olmak üzere diğer bütün siyasi partilerimize de kapı aralar. 

Ne bileyim olmaz demeyin, bakarsınız bu şehrin yüzü de bu kadar zamandan sonra muhalefet açısından; belki ama belki güleceği tutar.

Hiç inanasım gelmiyor ama bakalım artık…

   




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —