Tarih: 30.10.2022 08:46

VAR OLUNUZ, VAR OLALIM…

Facebook Twitter Linked-in

VAR OLUNUZ, VAR OLALIM… Kış bahçesinde oturmuşum elimde çay bardağım, karşımda Palandöken ve Ejder. Aklım, yine divane fikirler geçidine esasa durmuş. Az önce kahvaltıda anlatılanları yeniden tahlile geçiyordum. Bizlere gezdirilen yer ve anlatılanlar hayal gibi kulaklarımda çınlayıp dururken, takılıp kaldığım bir nokta gerçekten ama gerçekten yüreğimi yaktı diyebilirim. "Biz Erzurum'a Hilton'u tanıtıp anlatmadan evvel, başta Hilton olmak üzere bir takım çevrelere Erzurum'u tanıtmak zorunda kaldık" denilince, usulca lokmamı bıraktım tabağın yanına. Samimi söylüyorum, o lokmayı bize ikram eden "zehir zıkkım olsun deseydi" daha iyiydi aslında. İşte markalaşma, markayı tanıtma ve marka için fikir üretmek budur… Dünyanın sayılı ülkeleri arasında, sayılı şehirleri arasında yatırım yapmış olan bir marka, senin şehrini kalkındırmak için yine senin bağrından çıkmış insanlarının ön ayak olması sebebiyle, sana hizmet için gelecek ve senin bundan haberin olmadığı gibi, kendini de bünyendeki değerlere rağmen tanıtamamış olacaksın. Bu tamamen, pokerde elindeki kartlarının masayı alt üst edecek şekilde değerli olmasına rağmen, çekilen rest karşısında "yokum" demekten başka bir şey değildir. Sadece ilçelerinde bulunan bu değerleri, özet ile anlatsan sana yeter be Erzurum. TOGG bunu yaptı bak. "OLTU" dedi ve masayı dağıttı işte. Böylesine hedefi on ikiden vuran bir tanıtım yapmak için, daha ne lazım? Doğrusunu isterseniz şayet; masalsı anlatımı karşısında Ece Hanımı dinlerken, gördüğüm şeyleri de ekleyince kendimi bir an için gerçekten bir masalın içerisinde hissettim. 6800 den fazla mülk ve 1 milyondan fazla odadan oluşan, 18 birinci sınıf marka portföyüyle lider bir konaklama şirketinin, benim ilimde açmış olduğu masalsı mekânında ne hissetmemi beklerdiniz ki? Modern Mimarinin en güzel örneklerinden olan otel, aynı zamanda da son teknolojik yenilikler ile de desteklenmiş durumdadır. 172 özel konaklama odası olmasına rağmen, personellerinin ve yönetim kadrosunun sıcakkanlı yaklaşımları sayesinde bütün şehrimizi kucaklayacakmış duygusu, anında ön plana çıkmaktadır. Samimi, güler yüzlü ve dost görünen bu yüzlerin, Palandöken manzarasının yanında masalsı dokunuşları gerçeğe dönüştürmenin keyfini, misafirlerine pozitif olarak anında yansıttıklarına şahit olmak ise başka bir keyifti. Her türlü toplantı, etkinlik, düğün ve özel gün ve gece organizasyonları için, şehrin her noktasından kolay bir şekilde ulaşım sağlanabilecek bir konumu olan otel, vermiş olduğu hizmetleri sayesinde de adından sıkça bahsettireceği aşikâr. Zaten Hilton'un amacı, başından beri bu olduğu için kendi tarihlerinde de ilk olan "Kayak, Spor ve İş Konsepti Oteli"nin Erzurum'da olması ayrı bir özellik taşımaktadır. Palandöken kayak merkezinde bulunan diğer otellerimizin aksine ovada bulunan Hilton'un, Palandöken görünüşü ile bilhassa gece, doyumsuz bir kara manzarası bulunması da Hilton'un ayrıcalığı olsun. Şimdiden söyleyelim yarın bir gün başka markalarda buraya gelmek isteyeceklerdir. Ve hatta geleceklerdir de… Sırf laf olsun diye, konuşmak için çevrenin çöpüne karışmadan, mecburi olarak kesilen birkaç ağacın siyasetine düşmeden, tarımına yanaştırmadan, bu ve buna benzer yatırımların bu şehire gelmesi için hep beraber el birliği içerisinde çaba göstermemiz lazım. Lazım ki, şu dilimizden düşmeyen nakaratlarımız ortadan kalksın. Şehrimiz bütün dünyada tanınsın ve hiç olmazsa hizmet sektöründe var olma mücadelesi gösteren, dünyayı kasmakta olan bu ekonominin acımasız savaşında göğsünü bütün olumsuzluklara karşı siper eden isimsiz kahramanların emekleri boşa gitmesin. Kazanılan her başarı bizim olduğu gibi, başarısızlıklar da bizimdir. Kaybetmeye doyamadık gitti. Yatırımcı hemen her şeyi düşünmüş. Genel Müdür pozisyonunda olmasına rağmen, mimiklerinde zerre dahi kibir bulamadığım Sayit Bey; uygulamada olan hizmetlerini anlatırken, kendisinden beklenmeyen bir şekilde, yüz hatlarını içerisinde bulunduğu savaşın gidişatını okuma edasında olan bir komutan tavrında ciddileştirdiğinde anlıyoruz ki, bu masalın sonunda gökten düşecek elmaların çokluğu da ne yazıktır ki bize bağlı. Hayvanlara vermiş oldukları önemin yanı sıra, yeşil bir ortamın oluşturulması ve temiz bir oksijen salınımı için harcadıkları bedel ise ayrı bir bütçe olarak karşımıza çıkmaktadır. Keyif almamak gerçekten de elde değildi. Saatlerce anlatılacak bir performans ve enerji birikimine sahip bu insanların karşısında bende doğal olarak bu keyfi yaşadım ve daha fazla yaşamak içinde sesli düşünmeye başladım; Bu yatırımların kendi illerine, ilçelerine ve hatta topraklarına çekebilmek için, bedava birçok hizmetin ve arsa tahsisinin yapıldığı ve hatta araya konulmak üzere torpil arandığı bu ortamlarda, içimizden birilerinin kalkıp bu yatırımları eleştirmesi doğaldır ama kötülemesine kesinlikle müsaade etmeyelim, prim vermeyelim. Bu tür yatırımları şehrimize getirmiş olanları, getirenleri her aşamada destekleyerek çalışmalarının sağlıklı bir şekilde ve kalıcı olması ve hatta geliştirilmesi için maddi ve manevi gereken bütün destek kapılarımızı açık tutalım. Bürokratik, siyasi ve yerel her türlü desteğin yanı sıra kendi sosyal mecralarımızda da bu tür desteklere her daim yer verelim. Verelim ki, ilimizin gelişmişlik düzeyi artsın. Katma değeri artsın, yatırım potansiyeli artsın. İşsizlik problemi azalarak en düşük seviyelere kadar düşsün. Dışarıdan gelen düzensiz ve kalitesiz göç tersine çevrilerek ilimizin nüfus çizelgesinin düşme eğiliminden kurtulmasına katkı sağlasın. İş sahalarının yanı sıra, sektör çeşitliliğinin artmasına katkı sağlasın. Bu maddeleri bana kalsa abartısız binlerce çeşit yazarım. Çünkü olacak… Ve bir gün, kısa bir zaman sonra bu şehire gelmesini hayal ettiğimiz bütün markalar yavaş yavaş gelecek. Dün bu adımı atanların kim olduğu belli, bugün atılan adımın keyfini yaşarken yarın atılacak adımların hazırlığına şimdiden başlayalım derim. Yanınızda çalışan bir tek kişi dahi olsa onun adına, şahsım adına; şehrimde benim gibi düşünen geleceğin Erzurumluları adına; Hepinize gerçekten minnettarız. Tekrardan hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Var olunuz, var olalım…


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —