Tarih: 05.07.2023 11:57
Uygurlu Müslümanlardan '5 Urumçi Katliamı' nedeniyle basın toplantısı
Akademi Vakfı ve Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı tarafından '5 Urumçi Katliamı' nedeniyle bir program düzenlendi.
5 Temmuz 2009'da Komünist Çin yönetiminin Uygur Müslümanlara karşı uyguladığı katliamlardan sadece birisi olan Urumçi Katliamı nedeniyle Ankara'da basın toplantısı yapıldı.
Basın Toplantısı Uygur Araştırma Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Erkin Ekrem tarafından yapılan açılış konuşması ile başladı.
Açılış konuşmasında Uygur Müslümanlarının yaşadığı sıkıntıları dile getiren Erkin Ekrem, Doğu Türkistan meselesinin sadece Uygurların olmadığını büyün İslam devletinin şartı olduğunu belirtti.
Akademi Vakfı ve Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı adına açıklama basınını vakıf yöneticisi Erkin Emet okudu.
Bu protestoya katılanlara yönelik polis orantısız güç kullanarak karşılık verdi. Böylece Çin barışçıl protestoyu Doğu Türkistanlılar ile Çinlilerden oluşan iki grup arasındaki çatışmaya dönüştürdü. Ardından yürüyüşe katılmak için Doğu Türkistanlı gençlere Çin güvenlik güçleri gerçek mermi kullandı. Barışçıl yürüyüş böylece kaosa ve adeta bir soykırıma dönüştü.' şeklinde belirtti.
'Uygurların yoğun olarak yaşadıkları mahallelerde elektrik kesintisi yaparak çok sayıda Uygur Türkü infaz edildi'
Akademi Vakfı ve Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı Temsilcisi Erkin Emet
Olayların soykırıma dönüşmesi sürecinde yerel kolluk güçleri olay günü ve yanında Urumçi'de insan avına yol açıyor Emet, 'Uygurların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde elektrik kesintisi yaparak çok sayıda Uygur Türkü infaz edildi veya kayıplara karıştı. Ne yazık ki Çin Hükümeti 5 Temmuz Urumçi Katliamında çoğu Çinli olmak üzere 197 kişinin yaşamını yalanını dünyaya ilan etti. bir Uygur genci Çin'in Şau Guan Şehrindeki oyuncak fabrikasında çalıştırılmakta olup, Çinliler tarafından sürekli etnik ayrımcılığa ve tacize uğruyorlardı.Bu haksızlıkların sonucu 26 Haziran tarihinde Uygur sevenler tarafından görmüşmüş, 3 Uygur genç öldürmüştü.' ifadesini kullandı.
'Çinli devlet memurlarının Türk ailelerinin evlerinde kalmaları yasa gereği olarak reddedildi'
Türklerin ırklarının ve soylarının kesilmesi için doğum yaşındaki kadınlar zorla kürtaja tabi tutulmakta ve kabul etmeyenler Toplama Kamplarına atılarak cezalandırılmaktadır. Uygur, Kazak başta tüm Türk topluluklarına nüfuslarının azaltılarak yok edilmesi için bu çevreyi çevrelemek ve cezalar uygulanırken, ülkede her gün milyonlarca Çinli göçmen barındırılıyor.' dedi.
Türk-İslam dünyası kanayan yarası olan Doğu Türkistan'daki Çin'in bu soykırımı ve insanlık dramı karşısında Türk İslam dünyası kayıtsız ve duyarsız kalması yaralı yüreklerimizi daha bir kanatta ve ortasında derin ıstıraplar yaşatmaktadır. Ancak, biz bütün bunlara rağmen, asla ümitsiz olmayacağız ve Allah'ın inayeti ile Çin'in bu insanlık dışı baskı ve zulümlerinin sona erdirilmesi için Türk İslam dünyası, dünyanın her yerinde ve uluslararası düzeyde yılmadan usanmadan ve sadece ve sadece Allah'ın lütfuna güvenerek sürdürmeye karar vermeliyiz.' şeklinde konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —