Çin rejimi, Doğu Türkistan'daki soykırım suçunun bir parçası olarak asimilasyon politikalarını şiddetle uygularken, çeşitli yollarla Çin kültürünü Uygurlara dayatıyor. Reddedenleri ise sert bir şekilde cezalandırıyor. Son bulgulara göre, Çinli yetkililerin her yıl olduğu gibi Çin yeni yılı "Çuncie" adı verilen Bahar Bayramını Doğu Türkistan halkını da kutlamaya zorladığı öğrenildi. Bunun yanı sıra, sözde "Kardeş Aile" politikası ile Uygurların Çin bayramlarını kutlayıp kutlamadığını kontrol ediyor.
Çin Propaganda Ajansı Tanrıdağ Ağına göre, Bahar şenliği Festivali sürecinde Doğu Türkistan'daki farklı milletlerin "birlikte bayram kutladıkları" ve hükümetin siyasetine uyum sağlayan çok sayıda sözde "kardeş ailelerin" ödüllendirildiği bildirildi.
Çin rejimi sözde "Ulusal Gün" ve "Bahar Bayramı" dolayısıyla Doğu Türkistan'da çeşitli etkinlikler düzenledi; Uygur, Kazak ve Kırgız gibi Türk halklarını Çinlilerin bayramlarını kutlamaya zorladı. Bu etkinlikler, "milletler birliğini güçlendirme", "kardeş aile politikasını uygulama" ve "Çin ulusal kimliği bilincini pekiştirme" gibi ifadelerle sistematik soykırım uygulamalarını meşru söylemlerle süsledi.
Ayrıca Bahar Bayramı süresince Doğu Türkistan'ın birçok köy ve kasabasında kızıl propaganda içeren edebiyat–sanat etkinlikleri, İçkili ziyafetler, müzik ve dans geceleri organize edildi. Çin propaganda araçları, Uygurların Çinlilerle birlikte bayram kutladığını, birlikte yemek yediklerini, evlerine Çin fenerlerinin asıldığını öne sürerek bunu "etnik birlik" adı altında servis etti.
Haberlerde özellikle Toksun ilçesindeki etkinlikler örnek gösteriliyor Burada 16 çiftin "en iyi kaynaşan kardeş aile" ödülünü aldığı belirtiliyor.
Bu durum, Çin rejiminin Doğu Türkistan halkını gözetim altında tutmayı, asimile etmeyi, gelenek ve kültürlerini yok etmeyi hedefleyen ve bir devlet politikası olan Uygur-Çin etnik gurubunu kaynaştırma stratejisinin hâlâ sıkı şekilde uygulandığını gözler önüne seriyor.
DEVLET DESTEKLİ ASİMİLASYON POLİTİKASI
Istiqlal TV Genel yayın Koordinatörü Muhammed Ali ATAYURT Konu ile ilgili, Çin'in Uygurları zorla Çin Yeni Yılı'nı kutlamaya mecbur bırakması, Uygur milli kimliği, kültürü ve değerleri açısından ciddi bir asimilasyon politikası olduğunu, Uygurların kendi geleneksel bayramlarını özgürce kutlamalarının engellenmesi, kültürel miraslarının yok edilmesi ve milli kimliklerinin silinmeye çalışılması anlamına geldiğini, Zorla Çin dansları yaptırılması, Çin kıyafetleri giydirilmesi ve Çin mitolojisine ait figürlerle özdeşleştirilmesi ise, Uygurların tarihî ve kültürel köklerinden koparılmasına yönelik sistematik bir girişim olduğunu değerlendirdi.
Ayrıca bu tür uygulamaların, sadece bir kültürel baskı değil, Uygur kimliğini yok etmeye yönelik devlet politikası olduğunu, Çünkü bir halkın dili, dini, gelenekleri ve bayramları onun milli kimliğinin temel unsurları olduğunu ve bu değerlerin yok edildiğinde, o milletin varlığını koruması imkânsız hale geleceğini, Çin'in yürüttüğü bu zorla asimilasyon politikaları, Uygurların tarihî hafızasını silmeyi, onları kültürel olarak Çinlileştirmeyi ve Doğu Türkistan'daki kadim Türk İslam medeniyetini yok etmeyi amaçladığını hatırlattı.