Tarih: 22.03.2023 16:02
TZOB Başkanı Bayraktar: Suyu tasarruflu kullanmak durumundayız
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar 'Su hepimizi görüyor ve ilgileniyor. Bu nedenle herkes su konusunda dikkatli davranmalı ve müsrif davranmalı.' ifadesini kullandı.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su azlığı sınıfına giren ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin kişi başına yıllık su tüketiminin 1.313 metreküp hatırlattığını '2030 Hindistan'a kadar ülke yöneticimizin 100 milyona varacağı tahmininde bulunduğu kişi başına kullanılabilir su ücretimiz 1.120 metreküpe düşebilir ve kullanma suyunu kıt yerler Sınıfında yer alabilir. Su kaynakları ülkelerindeki en önemli doğal zenginlikler arasında bulunuyor. Suyu tasarruflu kullanmak durumundayız' dedi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Günü tarihinde yaptığı basın kuruluşu su varlığı, kullanımı ve deprem bölgesindeki sulama hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Birleşmiş Milletler-Su (UN-Water) tarafından düzenlenen 22 Mart Dünya Günü kutlamalarının bu yıl 'Ortaklıklar ve İşbirliği Yoluyla Değişimi Hızlandırma' açıklamasıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Bayraktar, açıklamaya şöyle devam etti:
'Belirlenen tema ile su ve temiz suya ulaşım için artık hızlı hareket edilmesi gerektiği, bu konudaki kişi, aile, toplum ve devlet olarak herkes üzerine düşeni yapmasının gerektiği belirtiliyor.
Dünya Su Konseyi dünya boyutları giderek azalan bir kaynak olduğunu, 2,2 milyar kişinin suya ulaşamadığını, 4,2 milyardan fazla insan ise temiz su bulamadığını bildiriyor.
Su zengini ülke olmayacağız
Dünyada toplam su miktarı yaklaşık 1 milyar 4 milyon kilometreküptür. Bu miktarın yüzde 2,5'i nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunuyor. Tatlı su ise yüzde 69,5'i buzullarda, geri iz ise göller ve nehirlerdedir. Ekranların ise 18 milyar metreküp olarak belirtilen yer altı su potansiyel ve 94 milyar metreküp yüzey suları ile birlikte yılda 112 milyar metreküp tüketilebilir su potansiyelleri vardır.
Dünyadaki nüfus artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacı ile birlikte gezici su ihtiyaçları da artıyor. Tarımsal ve evsel su talebinin daima yanında hiçbir sanayi endüstrisinde de su talebinin çoğu su kullanımında sektörler arasında rekabete yol açıyor.
Tarımsal üretim ve su
Kapsamlı dünya genelindeki arazi genişliğini artırmak yerine, birim alandan daha fazla ürün alma düşüncesi hakimdir. Bunu sağlamanın yollarından en önemli üretimde yeterli su kullanımıdır. Veriler ise üzerinde tarım arazilerinin hemen hemen tamamı kullanıma açılmıştır.
2022 yılı sonuçlarına göre ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar (brüt) tarım arazisinin 6,96 milyon hektarda sulama alanlarında yer alıyor. 1,54 milyon hektar alanda ise sulama tamamlamamıştır.
Net sulanan alan ise yaklaşık 5,9 milyon hektardır. Yine 2022 yılına göre DSİ sulamalarında kapalı sistem yapılan net alan 1,5 milyon hektardır.
Bu verileri görüntüleme bilgileri sulamaya açılan ekranların büyük bir kısmında hala geleneksel yüzey sulama yöntemleri algılama görünür. Salma, tava ve karık sulama yöntemleri ile sulanan alanlarda yaşanan çok düşük su uygulama randımanları nedeniyle su kaynakları etkili kullanılamamakta ve çevre sınavları ortaya koyma. Son olarak su tüketimi tüm bölümleri çevre ile uyumlu bir şekilde etkin kullanılması gerekiyor.
Yüzey sulama yöntemlerinin seçimi; Sulama şebekesinin altyapısını yapılandırmak, eksik yayım faaliyetlerini, ekonomik nedenler veya su kullanıcılarının kullanımlarını tercihini geleneksel kullanımdan yana kullanmaktan kullanmasından.
Şu anda mevcut olanların daha fazla olması gereğine göre gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan sulamanın kenarlarını yaygınlaştırma için teşvik ve hibeler artırılmalı, kullanıcılarımızın puanları daha az hale getirilmeli ve modern sulamanın yaygınlaştırılması için gerekli olan ağırlık tutma.
Üreticilerimiz daha az su isteyen ürünlere yöneliyor, yetersiz sulamaya bağlı verim düşüklüğü ise, fiyatlarına olumsuz yansıyor
Doğum ve dünyadaki iklim değişikliğinden dolayı meydana gelen yağışların normallerin altında gerçekleşmesi su arzını önemli ölçüde artırma. Neticede ev, sanayi ve tarımda suya erişim sekteye uğruyor. Hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsular kuruyor, barajlarda su seviyeleri azalıyor, ortalama su seviyeleri geriliyor, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda ise birçok üründe verim kaybı yaşanabiliyor.
Tüketicilerin daha az su isteyen ürünlerine yöneliyor. Bilinçsiz ve yetersiz sulamaya bağlı üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden ve neticede ise yaşanan bu olumsuz oluyor durum değerlendirmesi fiyatlarına olumsuz yansıyor.
Deprem ziyaretleri sulama suyumuzu yoğunlaştırma
6 Şubat ve akabinde gerçekleşen depremler nedeniyle felaketin tarıma etkisi gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu etkilerden biri de deprem bölgelerindeki sulamada yaşanan sorunlardır.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu'na göre deprem bölgelerinde yer alan tesislerdeki su kaynaklarını en zengin rezervlerinden olan Seyhan, Ceyhan, Asi ve Fırat havzalarında yer alıyor. Türkiye'nin havza dağılımı dağılımı yüzde 30'u, yıllık akış hızın ise yüzde 39'u bu havzalarda gerçekleşiyor.
Bölgede 2021 etkilerine göre DSİ tarafından inşa edilen depolamalı baraj ve HES sayısı 110'dur. Söz konusu barajların brüt sulama alanı ise 2,1 milyon hektardır. 2022 yılında ise deprem bölgesi içerisinde 140 adet baraj ve 234 adet sulama tesisi bulunuyor.
DSİ tarafından hesaplanan bölgede deprem depolama, taşkın kontrol, sulama ve bölge müdürlüğü tesislerinde meydana gelen tahmini hasar 19,5 milyar liradır. barajın en büyük baraj ve göletleri arasında bulunan bölge 14 baraj ve gölete ilişkin hasar 2,7 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Buna deprem nedeniyle ilk etapta söz konusu 140 barajda yapılan incelemeler sonucu acil müdahaleyi gerektirecek bir duruma rastlanmaması sevindiricidir. Ancak deprem bölgesinde bazı il ve ilçelerde yaygın sulamanın, elektrik enerjisi ve pompa sistemlerinin hasar görmesi nedeniyle sulamanın yapılamaması bölgesinde üretimi sürdürmeye devam edecektir.
Diğer yandan kendi imkânları dâhilinde yer altı suyu sahibi çiftçilerimizin de su kuyuları ciddi hasar almış vaziyettedir. Barajların su seviyesinde de yeterli seviyelerde dışlanan bu olumsuz tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
Sulama sulamada bakım yapılması yerine yeni sezona yetiştirmek üzere, deprem nedeniyle hasar alan sulama kuyularının tamir bakım ve kaynakları vedilikle yapılmalı, deprem bölgesinde de planlı bir şekilde yeni kuyuların açılmasına verilmeli ve hasar almamış baraj ve göletlerden pompalarla sulama amacına yönelik su getirilmelidir.
Ayrıca bir diğer önemli husus ise bölgedeki tüm yayınları ayrı ayrı değerlendirilerek alım alımının sağlanmasıdır. Sulama çizgilerinden dolayı kuruya ekilecek ürünlerde yüzey gelir kaybı telafisi destekleyici ödemesi yapılmalıdır.
Yapılması gerekenler
Ortaya çıkan tarımda oluşanların bir araya gelmesi ve gelecek kuşakların gıda ihtiyacının garanti altına alınması için tarımda sürdürülebilirliğin muhafazaları.
Nüfus artışıyla birlikte yükselen gıda talebi, küresel ısınma gibi tehditlerle birleşince ülke genelinde gıda güvencesinin sağlanmasını daha önemli hale getiriyor.
Gıda güvencesinin tesis edilmesi ise, işletmeye alınmasında sürelerin artması, ekonomik kalkınmanın devam etmesine, toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine bağlıdır.
Sulama tamamlamamış araçları sulamaya açılması için GAP, KOP gibi büyük sulama yatırımlarını da içeren işlemleri tamamlamaları önem taşıyor.
Gölet, baraj gibi sulama yatırımlarına ağırlık verilmeli, maliyetleri her geçen gün artan ve kâr oranı düşük kalan küçük işletme sahibi çiftçilerimizin sürekli üretimden kopmaması zarar.
Kuraklığa dayanıklı kültür bitkilerine verilen ürün esasına göre artırılmalı ve su gereksinimi az olan kültürü özendirilmelidir.
Yer altı sularının bitmesinin önüne geçilme amacı ile düzenleyicilere ek bir masraf getirmeden ruhsatsız kuyular ruhsatlandırılmalı ve alıcı suları kuyularında üretimi azaltılmayacak şekilde kullanım kontrol altına alınmalı.
Modern sulama sistemleriyle, sulama oranları ve sulama randımanları yükseltilmelidir. Ayrıca sulanmayan alanlar sulamaya açılıyor, istihdamda dizi sağlanacak ve bu bölümlerde kırsal alandan büyük şehirlere göç önemli ölçüde gösterilecek.
Su hepimizi idare ediyor ve ilgileniyor. Bu nedenle herkes su konusunda dikkatli davranmalı ve müsrif davranmalı.
Gerek sulama suyu olarak kullanımda, kullanım ev ve sanayi tüketimlerinde hepimiz su kaynaklarımızın sürdürülebilirliği için üzerimize düşeni yapmalıyız.'
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —