Türkiye'de işsizlik, 2025'in üçüncü çeyreğinde kritik seviyelerde seyrini sürdürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre işsiz sayısı 3 milyon 10 bin kişi olarak kaydedildi. Geçen çeyreğe kıyasla 26 bin kişilik bir azalma olsa da toplam rakamın hâlâ 3 milyon sınırının üzerinde olması, işgücü piyasasındaki yapısal sorunların devam ettiğini ortaya koyuyor. Açıklanan verilere göre işsizlik oranı yüzde 8,5 seviyesinde sabit kalırken, özellikle gençler ve kadınlar için tablo gözle görülür bir iyileşme göstermedi.
TÜİK'in detaylandırdığı veriler, cinsiyet bazında işsizliğin farklılaştığını da gözler önüne seriyor. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7 olarak ölçülürken, kadınlarda bu oran yüzde 11,2'ye kadar çıkmış durumda. Bu fark, kadınların hem istihdama katılımda hem de iş bulma sürecinde hâlâ ciddi engellerle karşılaştığını ortaya koyuyor.
İstihdam Arttı Ancak Oranlar Değişmedi
Rakamların bir diğer dikkat çeken boyutu ise istihdam tarafında yaşandı. Üçüncü çeyrek itibarıyla istihdam edilen kişi sayısı 65 bin artarak 32 milyon 558 bine ulaştı. Sayısal artışa rağmen istihdam oranının yüzde 49 seviyesinde sabit kalması, artışın nüfus hareketleri ve işgücüne katılım oranı ile dengelendiğini gösteriyor.
Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,2 olarak kaydedilirken kadınlarda bu oran yüzde 32,1 seviyesinde kaldı. Bu durum, Türkiye'de kadınların işgücü piyasasına erişim zorluklarının yalnızca işsizlik oranlarına değil, genel istihdam göstergelerine de etki ettiğini ortaya koyuyor.
İşgücüne katılım oranı ise 0,1 puanlık azalışla yüzde 53,5'e geriledi. Her ne kadar işgücüne dahil olan kişi sayısı 35 milyon 568 bine yükselmiş olsa da oransal küçülme, hem ekonominin hem de çalışma dinamiklerinin baskı altında olduğunu işaret ediyor.
Sanayi Sektöründe Kan Kaybı Sürüyor
Üçüncü çeyrek verileri özellikle sanayi sektöründeki istihdam daralmasına ilişkin kaygıları artırıyor. Türkiye ekonomisinin üretim omurgasını oluşturan sanayi, son dönemlerde yaşanan kur dalgalanmaları, yatırım maliyetlerindeki artış ve küresel talepteki yavaşlamanın etkisiyle istihdam kaybediyor. Bu kaybın toplam işsizlik oranına baskı yaptığı, yeni iş alanlarının ise bu açığı kapatmakta zorlandığı görülüyor.
Uzmanlara göre Türkiye'nin işgücü yapısını güçlendirebilmesi için yalnızca istihdamı artırmak değil, özellikle gençler ve kadınlar için sürdürülebilir çalışma alanları oluşturmak kritik önem taşıyor. Sanayi, tarım ve hizmetler arasındaki istihdam dengesinin sağlanması, teknolojik dönüşümün desteklenmesi ve eğitim-istihdam uyumunun artırılması, işsizliğin kalıcı şekilde düşmesi için öncelikli adımlar arasında gösteriliyor.
Geniş Tanımlı İşsizlik Tartışmaları Sürerken…
Resmi veriler işsizliğin sabit kaldığını gösterse de geniş tanımlı işsizlik, yani iş aramaktan vazgeçenler ve eksik istihdam edilenler dahil edildiğinde tablonun çok daha ağır olduğu belirtiliyor. Ekonomistler, işgücü piyasasında kalıcı bir iyileşmenin ancak nitelikli istihdam yaratılmasıyla mümkün olacağını vurguluyor.