Tarih: 31.10.2025 08:05

Trabzon’un gölgesinde kalmış bir şehir…(4)

Facebook Twitter Linked-in

Trabzon'un gölgesinde kalmış bir şehir…(4)

Hatırlayanlar bilir; çok değil, daha dün gibi Bayburt'tan Trabzon'a gitmek isteyenlerin hemen Bayburt çıkışındaki rampada birkaç okul ve yurt binası ile birlikte karşılıklı iki akaryakıt istasyonu dışında bir şey yokken, gönüllere ve gözlere hoş gelen şimdiki durumunu ifade etmek için "helal olsun" demekten başka ne söylenebilir ki?  Bu durum karşısında asıl hoşumuza giden şey ise ciddi manada şapka çıkararak selama durmak gerekir ki; gerek Vauk Dağı Tüneli olsun, gerek Kop ve gerekse Zigana Tüneli olsun, hatta ve hatta arada yer alan tüm tünel ve bağlantı yollarını kattığımızda, Türkiye ekonomisine etkisi ve katkısının tartışılmaz olmasıdır. 

 

globalbakis.com/özel-yorum-değerlendirme-gezi-haber

 

 

Trabzon'dan başlamak üzere Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum hattına doğru atılan her adımın, özellikle liman kentlerinin dünya bağlantıları göz önünde bulundurulduğu zaman, bağlantılarıyla birlikte daha çok gelişmişlik gösterdiği, daha çok kalkındığı aşikardır. Bu hat üzerinde yapılmış sayısız tünellerin varlığı bunu zaten göstermektedir. 

Şehirlerin içerisine uğramadan, mesafe azaltarak geçip giden yollar ve yapılan zaman yanı sıra yakıt tasarruflarının yıllık getirisi, ekonomide milli servet olarak zaten vatandaşa yansıyan güzellikleridir. Karadeniz'in Akdeniz'e veya Doğu Anadolu ile birlikte Güneydoğu Anadolu'ya olan bağlantılarının faydalarının da saymakla bitmeyeceği bilinmektedir.

İşte tüm bu artılar üst üste konulduğu zaman, Kop Tüneli gibi çok önemli bir adım ve yapılaşmanın geçen süre zarfında tamamlanamamasının sebebi ne olur ise olsun, akıllarda daima soru işaretleri bırakacaktır.

Kop Tünelinin stratejik özelliğini tümden bilmemize rağmen, bu zaman süre zarfında henüz tamamlanmamış olması yüzünden; Vauk Dağı Tüneli ve Zigana Tüneli gibi aynı öneme sahip tünellerin varlığını "ulaşım amaçları açısından" havada bırakmaktadır. 

 

 

Özetle Kop Tüneli bitirilmeden, Karadeniz'in diğer bölgelerle özellikle ekonomik olarak buluşmasının imkansızlığını çok iyi idrak etmek gerekmektedir. 

Bu tahlilden yola çıktığımız zaman Kop tünelinin bitirilmemesinin veya gecikmesinin veya geciktirilmesinin veya aksatılmasının ve hatta bu ihtimallerin dışındaki tüm ihtimallerin kimin/kimlerin ve hangi şehrin (!) işine geldiği de aleni olarak ortaya çıkmaktadır.

Maalesef sonuç bu…  

 

 

Ama anlaşılan ve görünen o ki, Ovit ve bağlantıları sayesinde bu ihtimal kısa bir zaman sonra Rize Lojistik Limanının tam faaliyetine başlamasıyla farklılık arz edecektir.

Karadeniz'de yapılan bu tünel ve bağlantı yolları sayesinde, doğal güzellikleriyle insanı büyüleyen nostalji yolculuklarına sınırlama getirilmesi başka bir boyut olarak karşımıza çıkmasına rağmen; Bayburt'tan yola çıktıktan sonra Gümüşhane'ye hiç uğramadan ve hatta hiç görmeden tüneller ve bağlantı yolları vasıtasıyla kendimizi birden bire Zigana Tüneli girişinde bulduk. 

Zigana Tüneli; Türkiye'nin kendi standartları içerisindeki "en" lere sahip olan tek tüneli olması özelliğiyle başka bir güzellik olarak karşımızda duruyor. Ortalama 15 km lik uzunluğu ile iklim şartlarının olumsuz hiçbir özelliğini hissettirmeden, sanki de gece yolculuğu yapıyormuşçasına keyifli bir yolculuk için atılan adım sonrasında, Trabzon yönünde ki çıkışta bu defa sizi, her ne kadar Hamsi Köy olmasa da hizmetinin oraya tünel çıkışına taşınması hoş bir sürpriz olarak karşılamaktadır. 

 

 

Ama doğrusunu söylemek gerekirse Hamsi Köy'ün yerini ve hafızalarda yer eden o farklı lezzetini, keyfini hiçbir şey dolduramayacaktır. Elbette eski haliyle keyif verir mi bilmeyiz ama Hamsi Köy yine aynı yerinde ve eskisi kadar olmasa da hizmetine devam etmektedir. Nostalji sürüşü yapmak veya oraları yeniden görmek isteyenler için Zigana Dağı her zaman sizi beklemektedir. 

Zigana Tünelinin Türkiye'mizin Karadeniz Bölgemizdeki Kuzey Anadolu Dağları'nda bir çift tüplü kara yolu tüneli olduğunu bilmeyenimiz yok gibidir. Trabzon ve Gümüşhane'den geçen tünel, kuzeyde Maçka ile güneyde Torul arasında "D.885 yolunun" bir parçasıdır. Ve büyük bir keyifle ifade etmek gerekir ki 14.476 m uzunluğuyla ülkemizin en uzun kara yolu tünelidir. 

İşte bu aşamada bu tünel başlı başına bir teknoloji olup, başlı başına bir şaheser olup, başlı başına bir hazine olup; Kop ve diğer bağlantı tünelleri yapılmadığı sürece, getiri olarak, katkı olarak sadece ve sadece Trabzon'un işine yaramaktadır!

 

 

Tünel boyunca geçen süre zarfında, hayal kurmamak elbette ki elde değildi ama kurduğumuz hayallerin tüm karelerinde, kadim şehir Erzurum'un özellikle de birilerinin söylemlerinde ifade ettiği kadar önemsenmediği (!) kanaati olmuştur. Elbette ki bu kanaatimizi tünel sonunda Maçka'dan çıktığımızda bir kez daha görerek teyit ettik. 

Torul'dan gir, Maçka'dan çık ve aklına Kop'la alakalı olarak her hangi bir şey gelmesin! Zigana Tüneli'nin Kop'un ortalama 2,5 katı olduğu ve ondan sonra başlanıp ve hemen bitirildiği vs, vs, vs…

Mümkün mü?

Trabzon, Karadeniz'in başkenti olma özelliğini hep korumuş bir şehir olarak karşımızda tüm heybetiyle dururken; bu değişimine hayran olmamak ve özellikle de gıpta etmemek elbette ki mümkün değildi.

Böylesi bir ihtişamın ayakta durması ve hatta daha da ileri seviyelere gidebilmesi için gayret gösterilmesi açısından bazı adımların (!) atılmasının normal karşılanması gerektiğine bizlerde kanaat getirdik diyebiliriz. 

Aklımıza hemen birkaç saat evvel ne hayallerle ayrıldığımız kadim şehrimiz Erzurum geldi.  

Biz sadece plaketlerle uğraşalım. 

Bir birimizi körler sağırlar olarak ağırlayıp, başkalarından bir şekilde (!) toplanmış hediyeleri yine ahbap çavuş ilişkisi içerisinde sergilenen bir tiyatro eşliğinde, birbirimize sunalım ve şehrimizin gelişmesine sözde ön ayak oluyoruzun (!) hesabına girelim.

Biliyor musunuz? Bu da bir engelleme şeklidir, ha Kop'ta "su"dan bahanelerle; ha kalkınma da gruplaşarak diğerlerini ötekileştirmede. 

Bilinçli olarak atılan asıl bölücülüğün adımlarında hem de.

Ne garip değil mi?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —