Tortum'da yolunda gitmeyen bir şeyler var!
Çok değil henüz birkaç gün öncesine kadar, ilgisizliğinden ve sessizliğinden dolayı aklımızın bir ucundan çıkıp gitmişti ama gazetemizin manşetten verilen bir haberine göre yeniden hatırlayarak kabuk tutmaya yüz tutmuş yaramızı yeniden kanatma durumu hasıl olmuştur.
Globalbakis.com/ ÖZEL-YORUM-DEĞERLENDİRMEHABER
Yine, yeniden ve tekrarından başa dönerek tüm zenginliğine rağmen yoklukları ve yoksullukları oynayan, gelişemeyen ve hatta her geçen gün bir önceki günden dahi geriye giden Tortum'dan bahsetmek istiyorum.
Bu unutulmuşluğu bizlere hatırlatan ise gazetemizin Oltu Temsilciliği tarafından yayımlanan bir haberi olmuştur. Haberde; Cumhurbaşkanlığı'nın 10558 sayılı kararı ile Resmî Gazete'de yayımlanan düzenlemesine göre beyan edilen ekli kroki ve koordinat listesinde sınırları belirtilen alan, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 109. maddesi uyarınca "Kesin Korunacak Hassas Alan" statüsüne alınmış olunan bir yerden bahsedilmektedir.
Gazetemizin haberinde; bu alanın Uzundere İlçe sınırları içerisinde bulunan ve "Tortum" adıyla anılan Tortum Gölü ve Tortum Şelalesinin doğal sit alanı yeniden değerlendirmeye alınarak "Kesin Korunacak Hassas Alan" olarak ilan ve tescil edildiği belirtilerek, bazı önemli detaylarda altı çizilerek açıklanmıştır. Örnek verecek olur isek "bölgenin doğal ekosisteminin korunması, biyolojik çeşitliliğin devamlılığının sağlanması ve doğal güzelliklerin gelecek nesillere aktarılması" gibi çarpıcı ve bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyan uyarıları içerdiği çok rahat bir şekilde görülmektedir.
Birileri buraya kadar yazılanları okuyup, "eee ne var bunda?" diye saçma sapan bir algı oluşturma çabası içerisine girebilir ama bizim gözümüzle olaya yaklaşım sergileyemeyen, özellikle Tortum'un idaresinden sorumlu olan halkından, esnafına kadar ve hatta belediye başkanından, kaymakamına kadar tüm Tortum'da yaşayanlarımıza, bazı şeyleri tekrardan düşünme ve değerlendirmeye alma zamanının ne zaman geleceğini sormak isteriz.

Mesela aynı flora üzerinde olmasına rağmen, aynı coğrafyada olmasına rağmen, aynı yol üzerinde olmasına rağmen, aynı güzergah içerisinde olmasına rağmen bahse konu yerlere giden binlerce yerli ve yabancı turistin kaçının Tortum'a uğradığını ve bu ziyaretin Tortum'a getirisinin ne olduğunu öğrenmek isteriz.
Mesela aynı bitki örtüsü içerisinde bulunmasına rağmen yörede yetiştirilen meyve çeşitlerinde ne gibi bir ilerleme sağlandığını, var olan meyve ve sebze çeşitlerinden geçen yıla nazaran veya bir önceki yıllara nazaran ne tür bir ilerleme sağlandığını ve bu bitki türleriyle tarıma dayalı ne tür bir gelişim sağlandığını sormak isteriz.
Mesela bir önceki ve daha önceki dönemlere nazaran, şu an gelinen noktada; bahse konu meyve ve sebzelerle alakalı olarak, üretime dönük ne tür bir faaliyet içerisine girildiğini sormak isteriz.
Mesela mevcut durumda Tortum'da istihdama yönelik nasıl bir faaliyet oluşturulduğunu ve bu bahsedilen turizm avantajından, tarım avantajından ne tür bir getiri sağlandığını sormak isterim.
Mesela Tortum gençliğinin sosyal yaşam kalitesinde, sosyal sorumluluk kalitesinde, sosyal çevre edinme durumunda ve hatta sosyal hayat ilerleyişinde geçen yıllara nazaran nasıl bir ilerleme kat ettiğini sormak isterim.
Mesela Tortum kadınlarının aynı yaşam kalitesi içerisinde, sosyal hayata katkıları çerçevesinde, aile ekonomisine ve özellikle de ailelerinin yarınları açısından eğitim aşamasında geldikleri noktayı sormak isterim.
Öğrencilerinin durumunu ha keza ve hatta yüksek öğrenim gören öğrencilerinin ellerinde bulunan her türlü imkanı ciddi anlamda sormak isterim. Yurt ve barınma aşamasında gelinen noktayı, şehir merkezine olan ulaşım imkanlarının ve ilçede yaşamak zorunda kaldıkları sosyal hayatın kalitesini özellikle sormak isterim.
Çalışma hayatının olup olmadığını, var ise hangi aşamada olduğunu, üretim merkeziyle alakalı olarak Pazar imkanlarının ne olduğunu ve hatta üretim faaliyetleri esnasında katkı sağlayan işçi diye adlandırdığımız elemanların barınma ve iaşe imkanlarını sormak isterim.
Çok şey sormak isterim ama gördüğümüz tek bir şey var, o da ortada bir madalyon olduğu ve bir yüzünün güneşi ve aydınlığı temsil eden Uzundere'yi gösterdiği ve Tortum adına olan her türlü nimetten faydalandığını; asıl Tortum'un tarih ve tarihi eserleri başta olmak üzere birçok zenginliği elinde tutmasına rağmen, madalyonun öteki yüzünü yani geceyi temsil eden ve karanlıkta kalan kısmını ifade ettiğini görmekteyiz.
Gelinen noktada gördüğümüz şeyin Tortum'da değişen bir şeyin olmadığıdır.

Şehir merkezine olan yakınlığı göz önünde bulundurularak, gelişme aşamasında fırsatlar oluşturması beklenilen güzide ilçemizde; yaprak kımıldamamasının müsebbibi olarak gördüğümüz başta kaymakamlık ve belediye başkanlığını ve diğer bürokratları samimi olarak göreve davet ettiğimizi de belirtmek isteriz.
Hayatın, tarım arazilerini keyfi bir şekilde "hobi bahçesi" adı altında yok ederek yaşanmadığını; tarihe ve güzelliğe giden bir yol güzergahında olmasına rağmen bir "durak" olarak bile görülemeyen ve uğranılamayan bu güzide ilçemizin, ivedi olarak tüm erkleriyle bir araya gelinip, yarınları masaya yatırılmalıdır.
Bugün bir cazibe merkezi konumunda olması gereken Tortum ilçemizin, elinde bulunan imkanları tam anlamıyla kullanamayan yerel yönetimlerin "nerede yanlış yaptıkları" samimi olarak araştırılmalı ve problemlerin çözümü noktasında ciddi adımların atılması gerekmektedir. Spordan, kültüre varana kadar pek çok değerin kaybolmasına sebep olan basiretsiz yaklaşımlara son verilerek, Tortum ilçesinin kolektif çalışma ruhunun canlandırılıp, yeniden yaşatılması konusunda atılacak adımların ivedilik arz ettiği aleni olarak ortadadır.
Tortum'da yolunda gitmeyen pek çok şeyin olduğu açıkça görülmekle birlikte çözüm noktasında adım atılmaması ise düşündürücüdür…