Tarih: 19.08.2024 13:51

TBMM'NİN DURUMU

Facebook Twitter Linked-in

Başkanlık koltuğunda, Meclis'i yönetme yeteneğinden yoksun ve aciz olmasına karşın Başkan Vekili yapılmış bir milletvekili oturuyor.
Kürsüde, videodaki konuşmasında görüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyen anarşist, vatan haini bir milletvekili var. (Parantez içinde belirtmek isterim ki bu adam yalnız değil. Meclis'te bunun gibi başka milletvekilleri var. Fakat yetkili ya da ilgililer, görevlerini yapmıyor ve bunlar hakkında gereğini yapmıyorlar.) Adam özgörevi (misyonu) gereği, Meclis'te karışıklık çıkarmak istiyor. Bu amaçla kışkırtıcı sözler söylüyor. Hatta küfrediyor.


Bu durumda başkanlık koltuğunda oturan Başkan Vekili, adamı uyarıp Meclis etiğine uygun konuşma yapmasını sağlamaya çalışacağına, sessizce izleyerek adeta ortamın gerilmesi ve olay çıkması için gerekli koşulları yaratmaya çalışıyor!..


Derken, iktidar partisinin ünlü bir milletvekili sahneye çıkıyor. Bu adamın özgörevi de Meclis'te olay çıkarmak, muhalif milletvekillerine karşı zor kullanarak konuşmalarını engellemek. İlk kez milletvekili olduğu geçen dönemde bundan başka bir iş yapmadı. Yemin etmek dışında kürsüye çıkmadı. Hiçbir yasa önerisi, soru önergesi vs. vermedi. Buna karşın bu dönem yeniden milletvekili yapıldığına göre demek ki partisince ona verilen görev bu! 


İşte bu adam sahneye çıkıp görevine başlayınca Meclis karışıyor. Tüm milletvekilleri kürsünün önüne gelip birbirlerine giriyorlar. Kanlar dökülüyor ve Gazi Meclis lekeleniyor. 
Başkanlık koltuğunda oturan adam, görevini yapıp olayları önlemeye çalışacağına, bakıyoruz koltuğunda yok. Adam, "olay çıktığına göre benim görevim bitti" dİye düşünmüş olmalı ki zaten dolduramamış olduğu koltuktan yavaşça kalkıp sessizce sıvışıyor!


Sonra bugünlük bu kadar yeter denmiş olmalı ki Meclis Başkanı devreye giriyor. Başkanlık koltuğuna oturuyor. Olayı başlatan iki milletvekiline kınama cezası verilmesini sağlıyor. Oysa ikisinin de milletvekilliği düşürülmeliydi!..


Sonra gündeme geçiliyor ve Meclis, kendisinin meşruiyetini sağlayan Anayasa'ya aykırı olarak, Anayasa Mahkemesi'nin kararının "yok hükmünde" olduğuna karar veriyor...
İşte "YÜCE MECLİSİMİZ" bu!...

 

Prof. Dr. SÜLEYMAN ÇELİK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —