Tarih: 28.01.2023 20:52
Prof.Dr.Tarhan: Ümit'in doğumu geliyor!
Tükenmişlik sendromunun son yıllarda çok fazla konuşulduğu ve artık çocuklarda bile görüldüğünü vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; Duygusal, zihinsel ve fiziksel boyutların gerçekleştiği sendromunu bulmak için 'kök neden analizi' yapmak gerektiğini ifade etti.
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sık sık yaklaşan gelen doğumluk sendromu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu ve tavsiyelerini paylaştı.
Tükenmişlik sendikası küresel olarak yaygınlaşıyor
Tükenmişlik sendromunun son yıllarda çok fazla konuşulduğunu söyleyen Tarhan, 'Küresel bir yaygınlaşma var. 30 sene önce az konuşulurdu ama artık çocuklarda bile görülüyor. Tükenmişlik sendromu 80'li yaşlarda tanımlanmış. .' dedi.
İş yerinde arşivi düşürüyor
Kişinin iş yükünü tükettiği durumdaki diğer belirtilerden de bahsedebileceğini ifade eden Tarhan, 'Bir şeyden zevk alamama, durgunluk, neşesizlik ya da öfkelilik, sinirlilik gibi duruma göre ortaya çıkıyor. Dağıtım okulları.Toplumda olursa bu büyük bir geçiş işaretidir.Yaygınlaşırsa taşımak tepkileri verme biçimi haline gelebilir. diye konuştu.
duygusal, fiziksel ve zihinsel boyutlar
Tükenmişlik sendromunun genellikle duygusal yapıları 'Ben bu işi yapamam, beceremem' düşüncesi ve söylemi ile izlenimi ifade eden Prof. Dokusal boyuta ulaşır.Daha sonra da zihinsel olur.Beyin anlama ve algılama süreci yavaş çalışıyor gibi algılanır.Kişi kontrolde gereksiz stres yaşarsa alışılmışın dışında kalır.Kontrolde stres ayakta kalıyor,gelişiyor ve böylece kişi onu tehlike olarak görmüyor.' dedi.
Ümitsizlik patlamaya götürüyor
Tarhan, tehlike olarak görünen stres ilk olarak alarmın geçmesini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
'Alarmda beyin savaşı ve kaç tepkisi verir. Beyin savaşı tepkisi veriyorsa enerjiyi artıran bütün kan şekerini toplamaki yağ depolarını kana pompalar. Kan şekeri yükselir. Veya sadece kaç der düşer bayılır. Vücut yapıları olarak böyle tepki veriyor. Bu da literatürde 'Sempatik Aktivasyon' diye Geçen.Beyin, otonom sinir sistemi semptomlarının bir kısmını elinde bulunduruyor.Yedek enerji depolarını birkaç saatliğine pompalar.Ancak bu uzun süre kaynakların tükendiği için bir süresi sonra tepki vermeye başlar.Duyarsızlık başlar.Ama parasempatik sinir sisteminin devreye sokulduğuoğunda 'Rahatla, tehlike geçti, kontrol edilebilir. bu durumdasın.Bunun üzerine gelinir' şeklinde kişide ümit duygusu yüksekse direnme artar.Stres alarmı olur.Tükenme olmaz.Tükenme olması için kişinin ümit kaybetmesi gerekiyor.Çalıştığı kurumdan pantolonların karşılanmayacağı ve orada adaletli davranılmayacağı ile ilgili ümidini kesmesi gibi güveni aşırıyan duyguları varsa ortaya çıkarmak ortaya çıkarır.'
Akıllı yönetici motivasyonu geliştirebiliyor
Genellikle alarm ve direniş oluşturduğunu söyleyen Tarhan, 'Kişi direnişi aşarsa o aşılan alarmdan da güçlenerek çıkar. Kişinin ümitsizliğe düşmesi gerekiyor. Tükenmişlik sendromu o anda artık iş çıkışını düşürmüştür.Böyle bir durumdaki akıllı yönetici bunu hemen fark eder ve nedenini bulduğunda yeni motivasyon kazancı geliştirebilir.'
Tutarlı birleşmeler daha geç oluyor
Kişilerin de bireysel olarak kolay çözüm üretebildiğini ifade eden Tarhan, 'Örneğin bir bardak suyu 5-10 dakika elinde tutanlarsak hiç fark etmeyiz. Ama üzerinden yarım saat, bir saat geçişinde kolumuz ağrımaya başlar. Uzun sürdüğü zaman bardağı tutamaz hale geliriz. Yorulduğu zaman kişi diğer Doğuştan gelen yardım ister. , nerede sinirleneceğini, nerede sinirlenmeyeceğini bilenler olgunlaşmak daha zor ve geç oluyor.Tabii bunun olması için çocuğun küçük yaştan itibaren stres yönetimini öğrenmesi gerekiyor.Bu kişiler duygusal dengeli kişilerdir ve doğuma karşı dayanabilirler.' dedi.
Stres yok edilmez, yönetilir
Stresi yok etmek değil hakimiyetin mümkün olduğunu vurgulayan Tarhan, 'Stres yönetilir ve enerjiye dönüştürülür. Bisiklet kullanmak gibi kişiyi hedefine taşır. Ama aşırı yüklendiğin zaman takla atar. sosyal destek zayıfsa yine daha çok oluyor.Sadece Türkiye'de değil dünyada da yeni kuşak konformist bir kuşak.Eski kuşaklar yokluk içinde olgunlaşıyorlardı.Stres küçük yaşta kalıyorlardı ve o strese rağmen yokluk içinde hayatta kalmayı başarabiliyorlardı.Şimdiki kuşaklar varlığı içinde olgunlaşıyorlar.Bu daha zor.Hep rahata, konfora alışmış bir kimse rahatlama kaybolduğu zaman sanki hak ediyormuş gibi bir şey elinden alınıyor gibi hissediyor.Böyle durumda kabullenemiyor.Duyarsızlaşma ve olumsuz davranışlar daha çok ortaya çıkıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Dışa dönük olmak sendromu azaltıyor
Dışa dönük yayılma büyümelik sendromunu çıkardığına dikkat çekici Tarhan, 'Uyumsuz büyümek çok okullaşma sendromu oluyor. Kapı eşiğiyle kavga eden insanlar var. , sürekli kendisine çelme almayı düşünüyorsa orada da bitirmeklik çok oluyor. diye konuştu.
Güvende hisseden insanın motivasyonu artıyor
Dürüstlük, şeffaf ilişki ve güvenin olduğu savaş işi yerindeki satışların de yayılmasını dile getiren Tarhan, 'Güvende hissetmesi kişisel motivasyonunu artırıyor. İş kaynakları daha çok kullanılıyor. durulması tesadüfi değil.Korku ve baskı kültürlerinde pasif bir gelişim vardır.Tembellik şeklinde yaşanır.Yüksek güven hissinin olduğu topluluklarda aykırı konuşma dışlanmaz.İnsanların haksızlığa uğramayacağı ile ilgili daha çok güvende olacaklar.Böyle toplumlarda çözümden çıkmak daha kolay oluyor.' dedi.
Mizah çocuğuna karşı çok iyi bir stratejidir
Tarhan, 'Günümüzde doğumların artma sebeplerinden biri de insanların sürekli göz önünde bulundukları' dedi ve yola çıkarak sonlandırdı:
'İnsanların göz cepheleri için hücrelerin idealleri ve beklentileri yüksek oluyor. Konformist olma de fazla. Bir topluluğun parmakla gösterdiği olmak, hata yapmamak için sürekli tetikte olmayı emrediyor. Bu duygu tehlikesini oluşturmak için insan kendini rahatlatamıyor. Sokağa çıkıp rahat dolaşamıyorlar. Ufak bir eleştiriye Karşı birdenbire doğum duyguları.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —