Tarih: 25.01.2023 11:13
Peki, Suç Kimde
Hakim, sanığa sorar:
-Sen bu adama
"Pe…"dedin mi?
-Dedim hakim bey. Ama bizim oralarda bir adam ev yaptırırsa ve zengin olursa
"ne ev yaptırdı pe…" deriz.
Güzel bir iş yaparsa "işini biliyor pe…" deriz. Onun için ben de kötü niyetle söylemedim.
Hakim davacıya, "adam böyle söylüyor, sen ne diyorsun?"
Deyince davacı cevap verir:
-Valla ne diyeyim hakim bey? O kadar güzel savunma yaptı ki p…venk!
Günümüzde gördüğümüz yaşadığımız adaletsiz işleri, liyakatsiz atamaları, aile şirketine dönüştürülen kamu kurum ve kuruluşlarını, haksız kazanç elde edenlerin utanacak yerde havalı havalı gezmelerini düşününce aklıma bu fıkra geldi.
Çoğumuz zaten bu saydığım işlerin fazlasını benden daha iyi biliyorsunuz. Kimler bir otobüs biletine muhtaç gelip, hanlar, hamamlar sahibi olmadı ki.
İşte bizim memleketin son zaman çapsızları hep böyle değil mi?
İşte bu üst düzey görünen çapsızların kendi menfaatlerin için yapmadıkları iş yok. Adamların uzmanlık alanlarını çok geniş. Ne iş yaptıklarını kimse bilmiyor, İnşaat, Emlak, Adalet, Sağlık, Kimya, Fizik, Biyoloji maşallah on parmakta on marifet diye tabir edilen cinstenler. Hiç hakkı ve alakası olmayan bir şeylere salça olup insanların hakkını gasp ediyorlar. Ve yaptıkları bu işe de şahitler tutup kılıf uyduruyorlar. İşleri de istedikleri gibi olmayınca yallah Adalet sarayına. Ve Avukatları mecburen mahkemede savunma yapıyor:
"Eğer o işe o vatandaş girmeseydi biz alacaktık. Yada o vatandaşın yeğeni oraya müracaat etmemiş olsaydı bizim uşaklar girecekti gibilerinden uzar gider bu böyle.
Bir adam, birini tabancayla öldürmüş. Olayın görgü tanığı olarak bizim Temel'i yazdırmışlar.
Hakim, Temel'e olayın nasıl olduğunu sormuş.
Temel
"Hakim Bey" demiş:
-Bu adam, tabancasını göstere göstere çıkardı. Uzun süre bekledi,
"Seni vuruyorum" dedi ve vurdu.
Hakim Temel'e tekrar sorar Sence suç kimde?
-Bence
Suç ölende hakim bey. Kurşun geliyor, bir eğilse ıska geçecek. Hiç kıpırdamadı bile!
Temel'in hesap, Bu zatların avukatları neredeyse bizleri suçlu çıkaracak.
Kahpe para nelere kadir…
Parayı bastırıyorsun davacı davadan vazgeçiyor. Parayı bastırıyorsun en ünlü avukatları tutuyorsun. Sekiz ay sonra paşa paşa çıkıyorsun. Yeni suçlarına yelken açmak üzere.
Bunlar zengin yada ne bilim üst düzey birilerinin eşi, dostu, oğlu değil de, gariban Mehmet dayının oğlu olsaydı…
Türk Ceza Kanunun şu maddesi, bu bendi, öteki fıkrası, kamu zararı, kamu davası, suçun tekrarı falan filan…
Feleği şaşar, doğduğuna pişman olurdu.
Hani derler ya, bazı avukatlar adamı ipten döndürür diye. İşte böyle başarılı bir avukat mahkeme sonunda beraat eden müvekkiline dönüp
"Artık duruşmalar bitti, bana doğruyu söyleye bilirsin" demiş;
"Gerçekten o parayı zimmetine geçirdin mi?"
Adam
"Vallahi ben geçirdiğimi zannediyordum ama
Savunmanızdan sonra içime ciddi bir kuşku düştü doğrusu! Demiş…
Bugünkü yazımızı da hep avukatların savunmalarından bahsettik. O halde konuya uygun bir fıkra ile de yazımızı noktalayalım.
Hırsız elinde tavukla suçüstü yakalanır. Mahkemeye çıkar.
Hakim:
Elinde tavukla kümesten çıkarken yakalanmışsın. Diyeceğin var mı?
Hırsız:
Var… Avukat istiyorum.
Hakim:
Oğlum, sen kümese girmedin mi?
Hırsız:
Girdim
Hakim:
Tavuk çalmadın mı?
Hırsız:
Çaldım.
Hakim:
Kümesten çıkarken de yakalanmadın mı?
Hırsız:
Yakalandım.
Hakim:
Eeeee Avukat gelip neyini savunacak senin?
Hırsız:
Ben de onu merak ediyorum.
Kalın Selametle
Hakan Dikmen
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —