Ege Üniversitesi Reklamcılık bölümünü kazanan Berfin Bozkuş da pahalılıktan şikayetçi. Antalya'dan İzmir'e okul için gelecek Bozkuş, kendisine devlet yurdunun çıkacağına dair ümidini kesmiş ve özel yurt aramaya başlamış. Bozkuş, karşılaştığı pahalılığı şöyle ifade etti:
"KYK yurdu için başvurular başladı. Ben başvurumu yaptım, ama yurdun çıkmayacağına dair bir korkum var. Çünkü sayı fazla ama yer kısıtlıymış. Ben de bu sebepten dolayı özel yurtlara yöneldim ve bir araştırma yapıyorum. Özel yurtlarda 4 kişilik oda için en uygun fiyat 12 bin liradan başlıyor. Ev aramaya da başlamıştım, ama ev bulmak daha da zorlaştı. Bekara ve öğrenciye ev vermek istemiyorlar. Kaporayı önden isteyip dolandırmaya çalışıyorlar… Durumu olmayan arkadaşlarım bu sene ne yapacak inanın bilmiyoruz. Asgari ücretin üstünde fiyatlar istiyorlar. Aile çocuk mu okutacak yoksa ev mi geçindirecek? Bu iki sorunun arasında kalmış durumda. Biz şimdi üniversiteye geldiğimizde sosyal hayatı tamamen kafadan silip atmak zorundayız. Yurt parası mı ödeyeyim, ders kitaplarına mı para vereyim kafam karıştı."
İstanbul Üniversitesi'nde Çağdaş Türk Lehçeleri bölümünü kazanan Ali Onur Eryiğit, öğrencilerin cemaat yurdunda kalmak zorunda olduğunu vurguladı:
"Üniversite yerleştirme sonuçlarımı öğrendiğimde sevinçten çok hüzün yaşadım. Aklıma ilk gelen şey İstanbul gibi bir kentte nasıl yurt bulacağımdı. Şimdi ise yurt başvurularımı yapmışken yaşadığım hüznün boşa olmadığını anlıyorum. Çünkü benim gibi binlerce öğrenci arkadaşım barınma sorunu yaşıyor. Eğer ben bir yurda yerleşemezsem kafamda birkaç çözüm var. Ya memleketime dönüp orada bir bölüm okuyacağım ya da bir cemaat yurdunda istemeye istemeye öğrencilik hayatımı geçireceğim. Barınma sorunu bu raddeye gelmişken devletin öğrencilere çözüm aratmaması gerek. Ben ne bir cemaat yurdunda kul olmak istiyorum ne de memleketime dönüp istemediğim bir bölümü okumak. Ben her Türk genci gibi ücretsiz eğitim ve güvenli barınma istiyorum. Türk gencinin barınma sorunu çözülsün. Ülkemiz benim gibi Türkologlar nice doktorlar yetiştirsin."
Adem Büyükçelebi de İstanbul'a Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü okumak için gidecek. Ancak Büyükçelebi'nin devlet yurduna yerleşememe korkusu var. Büyükçelebi kaygılı:
"Yurt konusunda endişeliyim çünkü devlet yurdu çıkmayabilir. Bunun nedeni öğrenci sayısının fazla olup barınma yerinin az olması. Eğer bir devlet yurdu çıkarsa en iyi ihtimal kampüsümün yakınındaki Fatih Sultan Mehmet KYK yurdu olacak ve bu yurdun çıkma olasılığı çok düşük. Çünkü bu yurt sadece Yıldız Teknik Üniversitesi'ne ait değil dolayısıyla bu yurtta Kadir Has Üniversitesinden, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesinden ve birçok üniversiteden öğrenciler barınmakta. Daha yeni belirttiğim yüzde doksan çıkmayacak olan yurdun haricindeki KYK ve belediye yurtları ise üniversiteme en az 50-55 dakika uzaklıkta. Çıkmayacağı durumda özel öğrenci yurtlarında veya bir evde kalmam zorunlu hale gelecek ve fiyatlar bir öğrenci için çok yüksek. Benim ve biz gençlerin devletten isteği KYK ve belediye yurtlarının sayılarının arttırılması ve okullara özel devlet yurdu tahsis edilmesi. Geleceğin ümidi olan biz gençlere bunları çok görmeyin."
Akçam, küresel güçlerin oyuncağı olan FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerin, özellikle barınma ihtiyacı olan üniversite öğrencileri ile yakından ilgilendiğine dikkat çekti. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) da bu konuda üniversite rektörlerine genelge gönderdiğini belirten Akçam, mesajın çok yerinde olduğunu ifade etti: "Özellikle hükümetimizin kararlı tutumu ile can çekişen terör yuvaları eğitim ve öğretim yılının başlamasına doğru ekonomik ve sosyal olarak yalnızlık hisseden üniversite gençliğini tuzağa düşürmek için harekete geçti. Terör örgütlerinin, barınma ihtiyacı olan öğrencileri sözde 'öğrenci evi' adı altında örgütlemeye çalıştığını biliyoruz. Buradan konutunu kiraya vermek isteyenleri, üniversite gençliğine sahip çıkmaya davet ediyorum. Özellikle eğitim öğretime yeni başlayacak öğrencilerimize barınma konusunda yardımcı olmalıdır. Üniversite gençliğimize emlak danışmanı meslektaşlarımızı da rehberlik etmeye davet ediyorum."
"Devletin elinde ikamet kayıtları mevcuttur. Kişinin esas ikameti harici bir konut malikliği var ise ve bu konutta herhangi bir ikamet kaydı gözükmüyor ise, otomatik olarak vergi tahakkuk ettirilebilir. Muvazaa (kanuna karşı hile) olasılığı sanıldığı kadar yüksek olmayacaktır. Önemli olan bu dijital altyapıyı oluşturmaktır. Yeterince caydırıcı rakamlarda uygulanırsa kiralık konut arzını arttırma imkanı olabilir. Fakat artan oranlı emlak vergisi ile birlikte uygulanırsa çok daha etkili sonuç verecektir.