Günümüz dünyasında ülkelerde, kentlerde lobicilik çalışmaları ile amaçlarına ulaşıyorlar.
Batı ülkelerinde ve özellikle Amerika'da bu durum daha da ileriye gitmiş durumda.
Bu işi profesyonel bir şekilde yerine getiren şirketler var. Ülkeler bu şirketlere tonlarca para ödeyip kendi her türlü işi kendi lehlerine çıkmasını sağlayabiliyorlar.
Ülkemiz de Karadeniz bölgesi Kayseri bu işi güzel yapıyor ve istediklerini elde ediyorlar. Yakın çevremizdeki illerden sanırım Trabzon ve Rize ön plana çıkıyor.
Bu konuda Erzurum en geri kalmış illerden birisidir. Hem lobiciliği bilmiyor ve hem de çaba da harcamıyoruz.
Dadaşlar olarak güçlü bir birliktelik sergileyemiyoruz. Hangi ilde olursak olalım mutlaka bir lobi oluşturmamız gerekiyor.
Özellikle de Türkiye'nin başkenti olduğu gibi bir anlamda lobiciliğin de başkenti olarak kabul edebileceğimiz Ankara'da gerekiyor.
Bu il bu açıdan çok daha önemlidir. Bireysel ve toplumsal bütün sorunlar burada çözüme kavuşturuluyor.
Sayı ve nitelik açısından çok güçlü OLMAYAN kültürlü hemşerilerimiz yaşamlarını Ankara da sürdürüyorlar.
Başkentte sivil toplum kuruluşumuz var. Kuruculuğunu ve uzun yıllardan beri de başkanlığını Veysel Karani yaptığı Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) gibi.
Bu Vakfın neye hizmet ettiğini bilmesem de ,Erzurumlu hemşerilerimize hizmet ediyor sanırım.
Ankara'daki Erzurumlular tam anlamıyla bir birliktelik sergileyemedikleri için hem kendileri ve hem de Erzurum birçok imkanlardan mahrum kalıyor ve hakkı yeniyor