Tarih: 23.11.2025 00:06

“Müjdeymiş… Sadaka mı Dağıtıyorsunuz?”

Facebook Twitter Linked-in

23 yıldır iktidara omuz veren Erzurum'a, bugün 15 kilometrelik raylı sistemi "büyük müjde" diye sunanlara lafım var: Müjde değil efendiler, hak istiyoruz, hak! Kaf Dağı'ndan kar bağışlar gibi değil, yıllardır alın teriyle verdiğimizin karşılığını istiyoruz.


Kaf Dağı'ndan Kar Değil, Bizim Paramız Bizim Şehrimize

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu çıktı, "Samsun'a 13 kilometre, Trabzon'a 32, Erzincan'a 12, Erzurum'a 15 kilometre raylı sistem getiriyoruz" dedi.
Dedi ama bir de "müjde" dedi ya…
Hah, orada bir duracaksınız işte.

Bizim büyükler de alkışladı. "Eyvallah!" dediler.
Eee, yıllardır bize reva görülen yokluk, dışlanmışlık ve ihmal o kadar kanıksanmış ki, çölde bir damla su gösterene abdest almaya kalkanlar var memlekette.

Bir atasözü derki:
"Aç yalana doyar."
Vallahi doymuşuz. Çünkü bize doğrusu hiç verilmedi.

Bakan müjde açıklıyor, bizde sevinenler var… Ama kusura bakmayın, ben bu "müjdeyi" görünce aklıma ilk gelen şu oldu:
"Dağ fare doğurdu."
Hem de fare doğurdu diye davul çalıyorlar.

Erzurum'un yıllardır beklediği şey raylı sistem değil sadece.
Yıllardır beklediği şey adalet.
Eşitlik.
Payına düşen yatırım.
Ama 23 yılda ikram gibi verilen birkaç projenin adı oldu "müjde".

Eski bir söz vardır:
"Hak yerini bulmayınca kul sabırdan çıkar."
Vallahi sabır taşını çoktan çatlatmış bir şehir burası.


Erzurum'un Hakkı Lütuf Değildir

Bakın Sayın Bakan…
Size sesleniyorum:

Biz bu devlete sadakatten başka bir şey göstermedik.
Sizlere — partilere, liderlere, hükümetlere— 23 yıldır oy verdik, destek olduk, yük taşıdık.
Ama bugün çıkıp 15 kilometre raylı hattı "büyük müjde" diye anlatıyorsunuz?

Kusura bakmayın ama bu şehir artık sevinilecek gibi verilen kırıntılara sevinmiyor.

Bir Erzurumlu der ki:
"Eşeğe altın semer vursan da yine eşektir."
Yıllardır bu şehre yapılan da bu: Semeri değiştirip kandırmaya çalışmak.

Eğer gerçekten samimiyseniz, gerçekten halkın adamıysanız, gerçekten vicdanınız rahatsa bir düşünün:
Erzurum iktidara verdiğinin binde birini geri alsaydı bugün bu halde olur muydu?

Bir söz daha ekleyeyim:
"Desteği görmeyen kapı, sürgüyü dışarıdan kapatır."
Erzurum artık o kapı olmaya gidiyor.

Bu şehir yıllardır susuyor, sabrediyor, bekliyor.
Ama bir noktada bekleyiş isyana döner, sabır söze dönüşür.
Ben o sözün tercümanıyım sadece.


Raylar değil, Raydan Çıkmış Adalet

Şimdi gelelim meseleye…
15 kilometrelik raylı sistem.
Güzel.
Lazım mı?
Lazım.
Ama buna "müjde" diyorsan bir dakika dur.

Çünkü bir şehir açsa, önce ekmek müjdelenir.
Bir şehir hastaysa, doktor müjdelenir.
Bir şehir göç veriyorsa, iş müjdelenir.

Peki, Erzurum hangisini aldı 23 yılda?

Bir halk deyişi vardır:
"At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır."
Bizim şehirde ise yiğitler gidiyor, şan da kalmıyor.
Gençlik gidiyor, umut gidiyor, bir tek verilen sözler ortada kalıyor.

Erzurum bugün nüfus kaybediyorsa, iş yoksa, yatırım yoksa, kendi evladı başka şehirlere tutunmak zorunda kalıyorsa bu raylı sistem değil, adaletsiz yatırım dağılımının sonucudur.

Erzurum'un "müjde" adı altında istemediği bir şey var:
Sadaka siyaseti.

Biz sadaka değil, hakkımızı istiyoruz.


Siyasetçiler Geldi, Sözler Kaldı

Erzurum siyaseti yıllardır aynı teranenin içinde dönüyor.
Bir gelirler, "Yapacağız!" derler.
Bir gelirler, "Başlıyor!" derler.
Sonra koca bir sessizlik…

Eski bir söz vardır:
"Önce söz ver, sonra unuttur."
Biz bunu ezberledik.

Ama artık ezberler bozuluyor.

Bu şehir artık birilerinin "iyi niyet gösterisi" ile avutulacak bir şehir değil.
Bu şehir, yüzyıllardır "devlete sadakati" ile övülen, ülkenin yükünü omuzlayan bir şehirdir.

"46 ilin yükünü çeken şehir" diye reklam edenler, sıra Erzurum'un hakkına gelince sessizliğe bürünüyor.

Bir zamanlar büyüklerimiz derdi ki:
"Yiğidin hakkını yiğide ver."
Biz de diyoruz ki:
23 yıllık desteğin hakkını Erzurum'a verin.


 

Bu Şehir Borcunu Ödediyse, Alacağını da İster

Sözün özü…
Biz müjde istemiyoruz.
Biz teşekkür istemiyoruz.
Biz minnet altında kalmak istemiyoruz.

Biz sadece şunu istiyoruz:

Bu şehrin emeğinin, sadakatinin, oyunun, desteğinin karşılığını.

Eğer raylı sistemi gerçekten yapacaksanız, buyurun yapın.
Ama bunu "tarihi bir lütuf" gibi sunmaya kalkmayın.
Çünkü değil.

Bir halk sözüyle bitireyim:
"Hakkı olanın susması, zalime cesaret verir."
Ben susmuyorum.
Sesim, bu şehrin sesidir.

Ve son bir ara sözü bırakayım:
"Göz var, izan yok; söz var, derman yok."
Biz artık gözle görüleni, sözle oyalananı değil, gerçek yatırımı istiyoruz.

Erzurum'un hakkını istiyoruz.
Müjde değil efendiler…..

HAK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —