MUHSİN YAZICIOĞLU, KILIÇDAROĞLU VE ATATÜRK

1961 Anayasasının sağladığı özgürlük ortamı sayesinde, aramızdan ayrıldıktan sonra fikirleri unutturulmaya çalışılmış olan Atatürk ve ideolojisi Kemalizm yeniden keşfedildi. Temeli 'tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığı' olan Kemalizm, özellikle gençler tarafından benimsendi. Bunun sonucunda ülkeyi kıskaca almış olan Amerikan emperyalizmine karşı, 'Tam Bağımsız Türkiye' savaşımı başlatıldı. Buna karşı, emperyalizmin çok iyi bilinen 'böl ve yönet' politikasını devreye sokan Amerika 'sağ- sol' çatışmalarını başlattı. Bu arada Atatürk'de birleşmiş gençleri de böldü. Atatürk'ü yeterli devrimci bulmayan bazılarını Leninci, bazılarını Maocu, bazılarını Enver Hocacı vs. yaptı Muhsin Yazıcıoğlu, bu çatışmalarda sağdaki gençlerin lideriydi. Bu kapsamda 7 silahsız öğrencinin öldürüldüğü Bahçelievler Katliamı'ndan, öğrencilerin İstanbul Üniversitesi'nden çıkarken üzerlerine bomba atılarak öldürüldüğü 16 Mart ve yüzlerce insanımızın öldürüldüğü Kahramanmaraş Katliamı'na kadar tüm cinayetlerin arkasında onun olduğu kabul edilir... Sözde milliyetçiydi ama en büyük milliyetçi olan Atatürk'e kin duyacak kadar karşıydı. Çünkü dünyada emperyalizme karşı ilk kez zafer kazanmış olan Atatürk'ten nefret eden emperyalistler öyle eğitmişlerdi. Bu nedenle Menzil şeyhlerinden, Nurculara kadar tüm Atatürk düşmanları ile el ele oldu. Said Nursi hakkında şunları söyledi: 'Bediüzzaman hazretleri çağının yıldızıdır.Ebedi hayata göç ettikten sonra boşluklarını hissediyoruz. Bediüzzaman'a gönül vermiş kitlelerin kaynağı Kuran'dır. Bediüzzaman gibi olmak gerekiyor. Bediüzzaman'ı anmak ve anlamak istiyoruz. Sadece anmak yetmiyor, anlamak lazım. Anlamak da yetmiyor. Onu anladığımız gibi olmak gerekiyor.' Sağ-sol çatışması ile oluşturulan ortam sonucunda, Amerikalıların 'bizim oğlanlar' dediği generaller 12 Eylül Darbesi ile yönetime el koydular. Darbeciler, Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi MHP'lileri de içeri aldılar ama ideolojileri olan 'Türk-İslam Sentezi'ni resmi devlet politikası yaptılar. Türkeş, her ne kadar 'biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda' dese de o fikirlerin esas sahibi, daha doğrusu yaratıcısı Amerika idi. Darbeci generallerin uygulamaları tamamiyle Kemalizm karşıtı idi. Ama onlar hep Atatürk'ten söz ediyor ve her yere Atatürk heykelleri yaptırıyorlardı. Buna bakarak, kendisini içeri tıkan generallerin gerçekten Atatürkçü olduğunu sanan Muhsin Yazıcıoğlu iyice Atatürk düşmanı oldu. Hapisten çıktıktan sonra yeniden MHP'yi kuran Türkeş'in, bir konuşmasında Atatürk'ten söz etmesine çok sinirlenen Muhsin Yazıcıoğlu partiden ayrıldı ve Büyük Birlik Partisi'ni kurdu. ŞİMDİ BU TABLOYA VE DİĞER UYGULAMALARINA BAKACAK OLURSAK KILIÇDAROĞLU R. T. ERDOĞAN'I MI AŞAĞI İNDİRMEK İSTİYOR, YOKSA ATATÜRK'Ü MÜ? Süleyman Çelik


Orjinal Habere Git