Kötülerin başarısı, iyilerin zafiyetindendir…
Hayatı ertelemeden yaşamak gerektiğini mum yanığı zamanlar adlı Ali Coşkun Hirik hocanın otobiyografik denemesinde bir kez daha anladım.
Hayattaki keşkelerinin olabildiğince az olduğunu hissettiren cümleler arasında gezinirken keşkelerin panzehirinin 'iyi ki' yapmışım olduğunun vurgusuyla karşılaşıyorsunuz. Bu meyanda iyi ki bu eseri de yazmış ve ben de iyi ki bu eseri okumuşum. Anadolu'nun samimiyet kokan diyarları arasında gezinirken 53 bölümlük 248 sayfalık kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile...

Yıllarını kendi deyimiyle mide derdi olanlara sanat zevki aşılamaya çalışmış. Hayattan aldığı dersleri bir bir sıralamış. En pahalı dersi de en ucuz insanlardan aldığını 'Kötülerin başarısının iyilerin zafiyetinden kaynaklandığını özellikle vurguluyor. Bazen gerçeklerin görünenin arkasına gizlendiğini bu meyanda sabrın önemini aktarmaya çalışıyor. Suya sabuna dokunmadan değil, bizzat kelimelerin ve kavramlarının anlamlarını keşfederek hayata dokunan bir sabırdan bahsediyor. Kötülükle olan kavgalardan uzak kalanların sevdalardan uzak kalacağı gibi Anadolu insanına dair betimlemeleri, lal olmuş dillere adeta adamlık besteleri okutturuyor.
Sözün ya da sessizliğin bir dili olduğunu vurguladığı cümleler arasında sevdanın dilinin susarak yakından bakarak uzaktan severek de çözülebildiğini savunuyor.
Ben dili ile yazı yazmanın zorluklarını değerlerimize olan aşkıyla, kelama yol veren kalemiyle aşan Ali Coşkun hocanın kitabı, okuyucularını bekliyor.