Tarih: 06.11.2025 19:22

KKTC İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars: ‘Bilirkişi raporu suçu açıkça ortaya koyuyor’ - Videolu Haber

Facebook Twitter Linked-in

Baybars: "Bilirkişi raporu, Adıyaman Belediyesi'nin sorumluluğunu açıkça ortaya koydu"

Duruşmayı takip eden KKTC İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars, PERRE Haber Ajansı'na yaptığı özel açıklamada, son duruşmanın seyrini ve bilirkişi raporunun önemini değerlendirdi.

Baybars, yaklaşık on gün önce dosyaya sunulan yeni bilirkişi raporunun davanın seyrini değiştirecek nitelikte olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Bugün kamu görevlileriyle ilgili davanın üçüncü duruşmasıydı. Yaklaşık 10 gün önce dosyaya giren bilirkişi raporu, daha önce yapı sahipleri ve fenni mesullerle ilgili davada ortaya çıkmayan çok önemli bir belgeyi gün yüzüne çıkardı. Bu belgede, Adıyaman Belediyesi'nin zamanında binanın ruhsata aykırı yapıldığını tespit ettiği ve bu aykırılığın giderilmemesi durumunda yapının yıkılması gerektiğine dair bir karar aldığı görülüyor. Ne yazık ki bu kararın gereği yerine getirilmeden, yani ruhsata aykırılık düzeltilmeden, üç ay gibi kısa bir sürede binaya otel olarak kullanılma izni verilmiş."

Baybars, bu belgenin hem kamu görevlileri hem de yapı sahipleri ve müteahhitler açısından davayı farklı bir boyuta taşıdığını vurguladı:

"Bu belge, yapı sahipleriyle ilgili dosyanın da olası kasta dönüşmesine neden olabilecek nitelikte. Dolayısıyla, bilirkişi raporu artık suçu bilinçli taksirden çıkarıp olası kast düzeyine taşıyor. Bu nedenle sanıkların tutuklanması gerektiğini düşünüyoruz."

"Bilirkişi raporu sanıklarla suç arasındaki bağı net şekilde ortaya koydu"

Baybars, müşteki avukatlarının duruşmada rapor doğrultusunda önemli beyanlarda bulunduğunu belirtti:

"Bilirkişi raporu, resmi belgeler üzerinden suçla sanıklar arasındaki nedensellik bağını çok net biçimde ortaya koyuyor. Bu nedenle, artık tutuksuz yargılanan sanıkların kaçma şüphesinin bulunduğu açık. Biz bu aşamada tutuklama kararı çıkmasını bekliyorduk."

Ancak mahkemenin tutuklama kararı vermemesi ve savcılığın da bu yönde bir talepte bulunmamasının hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi:

"Savcılık, tutuklama talebinde bulunmadı. Mahkeme de mevcut durumun devamına karar verdi. Dava, tarafların bilirkişi raporuna ilişkin son beyanlarını vermesi ve ek rapora ihtiyaç olup olmadığının değerlendirilmesi için 19 Ocak 2026'ya bırakıldı. Bu karar bizde bir miktar hayal kırıklığı yarattı çünkü bu kez dosyaya giren delil, önceki duruşmalardan çok daha güçlüydü."

"Birinci davada mahkûmiyet alan sanık hâlâ cezasını çekmedi"

Baybars, yapı sahipleriyle fenni mesullerin yargılandığı davada alınan kararları hatırlatarak, bu durumun da kamu görevlileri davasında tutuklama gerekliliğini güçlendirdiğini söyledi:

"Birinci davada, yani yapı sahipleri ve fenni mesullerle ilgili davada tutuklu olmayan bir sanık mahkûm edildi, ancak hâlâ yakalanmadı ve cezasını çekmeye başlamadı. Bu durum, kamu görevlilerinin yargılandığı dosyada da benzer bir riskin olduğunu gösteriyor. Kaçma şüphesi ciddi ve kuvvetle muhtemel."

"Kartalkaya ve Yargıtay kararları bu dosya için emsal teşkil ediyor"

Baybars, son dönemde benzer olaylarda verilen yargı kararlarının da kamu görevlileri açısından "olası kast" değerlendirmesini desteklediğini belirtti:

"Kartalkaya davasında ve Temmuz ayında Yargıtay Ceza Dairesi'nin verdiği kararda, kamu görevlileri açısından olası kast yönünde önemli emsal kararlar var. Bu nedenle İsias dosyasının da aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."

"Bu mücadele sadece adalet için değil, gelecekteki can kayıplarını önlemek için"

KKTC heyetinin davayı ilk günden bu yana yakından takip ettiğini hatırlatan Baybars, davanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu söyledi:

"Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelerek bu davayı ilk günden itibaren takip ediyoruz. Amacımız sadece adaletin tecelli etmesi değil, bundan sonra başka canların yitirilmemesi. İmar düzeninin hukuka ve vicdana uygun şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bu dava sonuçlanıncaya ve adalet yerini buluncaya kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz."

Duruşma, tarafların son beyanlarının alınmasının ardından 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi.

Mahkeme salonunda yankılanan mesaj ise yine aynıydı:

"Adalet istiyoruz, suçlular tutuklansın!"

Kaynak : PERRE




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —