Tarih: 16.09.2023 10:15

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla…

Facebook Twitter Linked-in

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla… Geçen bir haber yapmıştık ve hatta yazarlarımızdan birisi de konuyla alakalı olarak bir değinip çıkmıştı. Biz de haber yapılmış, ilgili yerlere ulaşmış ve büyük bir ihtimalle de gereği yapılır diye de "züğürt tesellisi" misali kendimizi vicdanen rahat hisseder gibi olmuştuk. En azından öyle zannediyorduk. Meğer "konunun muhatabı" bizi "ti" ye bile almamış. Her zaman yapmış olduğu gibi kendisinden başka bir güç tanımamazlık edasıyla "kolluk bende kıllık bende" mantığıyla çok ta tın deyip işine gücüne bakmaya devam ediyormuş. Haliyle bizler çoğumuz, bazı imkânlardan faydalanma konusunda biraz gerilerden geldiğimiz içindir ki, yapılan değişiklikleri veya uygulamaları sonradan öğrenebiliyoruz. Mesela ben şahsım, uzun zamandır yürüyüş yaptığımdan dolayı özel halk otobüslerinin problemlerini de, halkımızın yaşadığı sıkıntıları da ve hatta birilerinin kafasına göre almış olduğu ücretlendirme durumunu da bilmem, hatta ve hatta bu hizmetten faydalanmadığım için de "konunun muhatabı" gibi çok ta tın der geçerdim. Dersem, yalan söylemiş olurum. Bilhassa sabah ve akşam saatlerinde bu araçlara binenleri konuşturun bakın size ne diyecekler… Kazın ayağı öyle değil dostlar.  Bu şehirde vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu almış olduğu bu hizmetten dolayı mağdur, sıkıntılı, şikâyetçiİllallah etmiş durumda. Seslerini duyurmaya çalıştıkları "konunun muhatabı" sözüm ona hizmet aşkıyla dağ taş ilçelerde dolaştığından dolayı bizleri duyamıyor olabilir veya en kötü ihtimalle "çok ta tın" deyip geçiştiriyor olabilir. Hep öyle yapmadı mı? Sıkıntı yok, kolluğun el değiştirme zamanı geliyor ve bu "konunun muhatabı" da tasını tarağını ve hatta dalını-budağını alıp çıkıp gidecek bu şehirden. Bu halk artık ona oy vermeyecek. Bu halk zaten o oyları "konunun muhatabı" na değil, Reisin kendisine verdiği için sorun yaşanacağını zannetmiyoruz. Ama sıkıntı şurada; Reise oy veren yine aynı oyunu kullanacağını tahmin etse de alınan bu olumsuz karşılıklar neticesinde oylar başka taraflara kayma ihtimalinin yüksekliği içerisinde "sallantıdadır"… Neden mi? Çünkü Reis; halkı, bilhassa emekli ve yaşlı olan vatandaşlarını bırakıp, zümrelere ve sınıflara elini uzatmaya başladı da ondan. 65 yaş üstünün ulaşım kartlarının Ekimden itibaren iptal edileceğin dedikodusunun dillendirilmesi bile bu belli bir yaşın üstünde olan insanımıza "zûl" dür… Daha bir ay öncesinde % bilmem kaçın üzerinde zam alan memur öğretmenlere bir de ek ders ücreti müjdesi verilmesi "emekli öğretmen" vatandaşların ve diğer hepsinin, yüzünün ve hatta gözünün içine bakarak hakaret edilmesinin tek göstergesidir. Siz; samimi değilsiniz! Siz bu insanlarla alay mı ediyorsunuz demezler mi adama? Benden demesi, bunlar (yaşlılar) ALLAH tarafından bile torpilli olan kesimdir haberiniz olsun, eğer ki ellerini semaya kaldırıp ta can-ı gönülden bir "ah" çekerlerse, perişan olursunuz ona göre. Diğer konulara gelmeden ve konuyu dağıtmadan gelelim konumuza; "konunun muhatabı" kimseleri dinlemeden Erzurum'da daha bir kaç yıl önce parasıyla dağıttığı "Kardelen Kart"ları "Erzurum Kart" olarak hem de parası karşılığında yeniliyormuş… Muş diyoruz ki, biz de ilk kez duymuşuz gibi yapıp "tın"lanmadığımızın reklamını yapmayalım değil mi? Hem de 30 tl gibi bir rakamla. Ortada bir Deli Dumrul köprüsü var… Kartıyla geçenden 10 tl, kartsız geçenden 15 tl, can sıkıldığı zaman da kartın adını "yesen de bu, yemesen de" bu diye değiştiririm 30-40 tl. Yemezler Başkanım. O kartları siz belediye olarak değiştireceksiniz hem de ücretsiz. Neden mi? Çünkü talep eden sizsiniz. Ben gelir ve kartım kayboldu, çalındı, kırıldı, deforme oldu değiştirin diye bir talepte bulunur isem eyvallah, hizmet bedelini alırsın sıkıntı yok. Vizesini de yaparsın ve her hangi bir bedel talep edemezsin. Bu uygulamanız kanunsuzdur. Ama her kart değiştirdiğin zaman, her sistem değiştirdiğin zaman, her firma değiştirdiğin zaman parasını kartın gerçek sahibinden alırsan işte o zaman konunun bahsi değişir. "Vize yapmıyoruz" kartınız değişecek zorlaması Deli Dumrul köprüsünden geçiş zorlamasıdır. Buyurun istediğiniz gibi at koşturabilirsiniz. Meydan sizin, at sizin. Nasıl olsa ortada ne bir meydancı var ne de meydana gelen birileri. "Muhalefet" zaten bu şehirde hiç olmadı. Olsa idi, siz böyle değil at koşturmak, nefes dahi alamazdınız. Ama nerede biz de o şans… Genel Başkanları Ankara'da koltuk sevdasında olan muhalefetin, il başkanları da burada koltuk derdine düşmüş. Yarın bir gün açıkladıkları zaman görürüz… Ben o köprüden mecbur geçeceğim ama karşıya geçince de aklıma geleni söylerim, o zaman belki duyulur. Bilmem anlatabildim mi? Kızım sana diyorum, gelinim sen anla…   


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —