İsmail Haniye'nin Tahran'da suikasta uğraması, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde geniş yankı uyandırdı. Hamas'ın siyasi büro şefi olan Haniye, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'a gitmişti. Ancak, kaldığı yerin güvenliği ve suikastın nasıl gerçekleştirildiği konusundaki belirsizlikler dikkat çekici.
İran Devrim Muhafızları, Haniye'nin kaldığı yere kısa menzilli bir füze atışı ve şiddetli patlama sonucu öldüğünü açıkladı. Ancak, saldırıyı gerçekleştirenlerin Haniye'nin tam olarak hangi odada ve ne zaman bulunacağını nasıl bildikleri büyük bir soru işareti oluşturuyor. İşte bu olayla ilgili birkaç önemli nokta:
Güvenlik Zafiyeti: Haniye, İsrail'in terör listesinde yer alan biriydi ve bu nedenle özel bir koruma altında olması gerekiyordu. Ancak Tahran'daki tüm binalar arasından neden kuzey Tahran'ın dağlarına bakan ve güvenlik açısından zayıf olan bu odada ağırlanmıştı? Diğer yabancı misafirlerle birlikte daha güvenli bir yerde kalsaydı bu saldırı gerçekleşir miydi? Bu bina, kuzey Tahran'ın dağlarına bakan bir konumda bulunuyordu ve bu da onu potansiyel saldırılara açık hale getiriyordu. Haniye'nin, tam da bu tür saldırılara karşı hassas bir noktada konaklamış olması, ciddi bir güvenlik zafiyeti olarak görülmeli.
Bilgi Sızıntısı: Saldırıyı düzenleyenler, Haniye'nin bu binada, bu odada olduğunu ve saldırı anında odasında bulunduğunu nasıl biliyorlardı? Bu da detaylı bir inceleme gerektiren bir diğer önemli noktadır. Haniye gibi uzun süredir takip edilen biri için bu tür temel güvenlik önlemlerini bilmemek ve uygulamamak düşünülemez. Ayrıca cep telefonu sinyallerinin sadece binayı değil, kat ve oda numarasını da gösterdiği iddiaları gerçekçi görünmüyor. Bu durum, içeriden bir bilgi sızdırılması olasılığını güçlendirmektedir.
Güvenlik Açıkları: Eğer dış güçler, İran'ın başkentindeki resmi bir misafirin odasına havadan bir mühimmat sokabiliyorsa, bu durum İran'ın güvenlik sisteminde ciddi zafiyetlerin olduğunu gösterir. Güvenlik zaafiyetleri ve bilgi sızıntıları, bu tür suikastların gerçekleştirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bu olay, İran'ın güvenlik mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesi ve güvenlik tedbirlerinin sıkılaştırılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, İsmail Haniye'nin öldürülmesi, bir kez daha İran'ın hem ülke içinde ve hem bölgede güvenlik sistemlerinin ne kadar kırılgan olabileceğini gözler önüne sermiştir.
Ali Hamzehzadeh