1862'de başlayan bu destansı ömür, 1928 yılında son buldu; fakat ardında bıraktığı kahramanlık, 2025 yılında 97. vefat yıldönümünde hâlâ sarsılmaz bir gurur olarak ayaktadır.
Yaşadığı tüm zorluklara, hakkında çıkarılan "vur emri" gibi ağır ithamlara rağmen vatan sevgisinden bir santim taviz vermeyen, Batum'dan kaçağa düşüp Anadolu'ya silah taşıyarak Millî Mücadele'nin kan damarlarını besleyen bu eşsiz kahraman; ömrünün her anını Hürriyet ve Vatan davasına adamıştır.
İlerlemiş yaşına rağmen:
Karadeniz'i bir silah sevkiyat hattına dönüştürmüş,
Türk düşmanlarına nefes aldırmamış,
Sakarya'nın ve Anadolu'nun kurtuluşunda gizli bir kuvvet gibi çalışmıştır.
Savaşın ardından hak ettiği İstiklal Madalyası kendisine takdim edilince, efradıyla Ankara'ya gelmiş, bando eşliğinde karşılanmış ve milletin gönlünde taht kurmuştu.
Atatürk ile görüşmesinde Gazi Paşa'nın sorusuna verdiği cevap ise Türk karakterinin özü gibidir:
> Atatürk: "Recep Reis, bir daha harp olursa ne kuvvetle gelirsin?"
İpsiz Recep: "Adamlarım dağıldı artık. Yanımda bir yeğenim var. Ne zaman emredersen atımı ve silahımı alır gelirim."
Atatürk'ün bağladığı maaşı Tayyare Cemiyeti'ne bağışlayacak kadar gönlü zengin; verilen arazinin büyük kısmını ihtiyaç sahiplerine dağıtacak kadar tok yürekliydi.
Bugün bağımsız bir vatanımız, başımızı dik tutan bir millet ruhumuz varsa; bu, İpsiz Recep gibi isimsiz kahramanların emaneti sayesindedir.
TOYŞAD (Turan Elleri Ozanlar Yazarlar Şairler Aydınlar Derneği) olarak,
Turan bilincini diri tutan bu büyük vatan evladını
vefatının 97. yılında rahmet, minnet ve hürmetle anıyoruz.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Bu millet seni unutmadı Reis… Unutmayacak.