Tarih: 19.11.2025 12:12

İnsanlığa seçici yaklaşım: Avrupa Konseyi, savaşın karbonunu muhasebeleştirirken Gazze’deki kayıpları görmüyor

Facebook Twitter Linked-in

Avrupa Konseyi’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yol açtığı 236,8 milyon ton CO₂ eşdeğer emisyon için Ukrayna’ya 37 milyar avroyu aşan iklim tazminatı talep edilmesini içeren girişimi, bazı gözlemcilerce ağır bir çifte standardı yansıtmakla suçlanıyor. Savaşın Sera Gazı Muhasebesi Girişimi’nin (IGGAW) raporuna dayanan talep, dünyada bir ilk niteliğinde.

Eleştirilere göre, bu hamle Avrupa Konseyi’nin insan hakları ve insani krizlerde tutarlı davranmadığını gözler önüne seriyor. Analistler, Gazze’de yıllardır süren bombalamaların, sivil ölümlerin ve yeniden inşa ihtiyacının oluşturduğu dramatik insani maliyeti görmezden gelirken, Avrupa kurumlarının Ukrayna'nın karbon meselesini yeni gündem olarak öne çıkarmasının samimiyetsiz olduğuna dikkat çekiyor.

Bu yaklaşım, insanlığın en temel krizlerine karşı duygusal bir mesafe ve siyasi seçicilik içerdiği eleştirisini doğuruyor. Bazı yorumcular, Avrupa Konseyi’nin Gazze’deki savaş suçu ve insanlık suçlarına yeterince sert tepki vermediğini, bunun yerine çevresel meseleyi araçsallaştırarak uluslararası meşruiyet kazanmaya çalıştığını ileri sürüyor.

Bir insan hakları uzmanı, “Gazze hâlâ bombalanıyor, ateşkes dahi tam anlamıyla kalıcı değil; Avrupa Konseyi’nin ‘barış ve hukuk temelli dünya’ söylemi, pratikte ne kadar gerçekci?” diye soruyor.

Bir iklim analisti ise “Tabii ki savaşların iklim üzerindeki etkisi ölçülmeli; ancak iklim adaleti, sadece güçlü taraflara karşı bir koz olarak kullanılmamalı.” görüşünü dile getiriyor.

Ukrayna, tazminat talebini 2026 başında Avrupa Konseyi’ne sunmayı planlıyor. Uzmanlar, böyle bir talebin hem devlet sorumluluğu açısından emsal teşkil edeceğini, hem de “savaşın iklim maliyeti” yönünden uluslararası hukuka yeni bir boyut kazandıracağını belirtiyor.

Ancak eleştirmenler bu hamledeki siyasi niyetin iklim adaleti değil diplomatik simgecilik olabileceğini savunuyor. Bazıları için bu, insan hakları krizlerine duyarsız kalmanın ve seçici adalet anlayışının sembolü. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —