Tarih: 04.06.2023 00:27
IĞDIR-NAHÇIVAN ARASINDA GEÇİŞ SIKINTILARI
Bırakın kardeşliğimizi, bizler Avrupa'nın siyasi birliğinin sağladığı hakları bile kullanmaktan uzaksak(Avrupa Birliği vatandaşları kimlik kontolu olmaksızın her ülkeye rahatça gidip-gelmektedir) kardeşlik haklarımıza nasıl ulaşabileceğiz, merak ediyorum...
Nahçıvan, kadim Azerbaycan'ın ve Azerbaycan Cumhuriyetinin çok önemli bir parçasıdır. Sovyet döneminde çeşitli oyunlarla Ermenistan'a bırakılmadıysa, Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Halk Cumhuriyeti arasında işgalden sonra da Sovyetler Birliği arasında yapılan garantörlük anlaşması sebebiyle Ermenistan'a bırakılamamıştır. Stalin, ayak oyunları ile Türkiye sınırında 11 KM lik Nahçıvan'a ait olan bölgeyi Ermenistan'a vererek, Türkiye ile Nahçıvan arasında irtibatı kesmek istemiştir. Mustafa Kemal Atatürk ise karşı hamle yaparak, İran ile 1932 yılında yapılan sınır düzenlemeleri çerçevesinde bu günkü adıyla Dilucu mıntıkasını İran'dan almış, Nahçıvan'la irtibatını korumuştur. Nitekim, Sovyetler Birliği dağıldığında Ermenistan Nahçıvan'a giremediyse ya da saldırmadıysa Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğü sebebiyle saldırmamış/işgale kalkışmamıştır.
Nihayet Azerbaycan cumhuriyeti 1991 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinde, Nahçıvan'da elbet Azerbaycan'ın bir parçası olarak kalmıştır. Yaklaşık 30 yıllık Vasif Talıbov idaresinde çok ciddi sıkıntılar yaşamış olan Nahçıvan ahalisi, çareyi Türkiye Cumhuriyetine, Azerbaycan merkezine, Rusya Federasyonuna yönelmiş, adeta Nahçıvan nüfusu mevcudunun üçte birine kadar düşmüştür. Bölgenin İsviçresi olabilecekken Nahçıvan, Vasif Talıbov'un diktatöryal yönetimi ve keyfi uygulamaları sonucunda halkı canından bezdirmişti. Adeta Nahçıvan özerk cumhuriyeti yaklaşık 30 yıl Vasif Talıbov'un şahsi hanedanlığının malıymış gibi bir yönetim yaşamıştı.
Geçtiğimiz yıl Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in özel talimatıyla, Vasif Talıbov görevden uzaklaştırılmış, direkt merkeze bağlı bir il statüsünde yönetim tarzı benimsenmiş, idaresinde ciddi değişiklikler yapılmıştır. Elbette bu durum Nahçıvan halkında ve biz Iğdırlılar başta olmak üzere Türkiye'de yaşamakta olan Azerbaycan Türklerini çok ümit var etmişti ki gidiş-gelişlerimiz daha rahat olacaktır. Hem Nahçıvan, hem de Iğdır bölgesi, zaten akrabalık bağları olan bu iki şehrimiz, 30 yıllık bir süreçte iyice kaynayıp-karışmış, binlerce evlilikler yaşanmış, kardeşlik bağlarımız daha da güçlenmiştir. Ayrıca her iki ülke yöneticilerimizin de özel qayreti ile Karabağ Savaşındaki kardeşlik duruşu, her iki toplumumuzun birbirine karşı bağlılık duygularını en yüksek seviyeye çıkarmıştır.
Gel-gör ki tüm yukarıda sadaladıklarımızın yanında; bu günlerde bölgeden sıkça dile getirilen bir mesele var: İnsanların gidiş-gelişlerinde sıkıntılar dile getirilmektedir. İlk bakışta ülkeler arası gidiş-gelişlerin elbet bir maliyeti vardır, bir ülkenin iki şehri arasındaki gidiş-geliş gibi olamaz, diyebilirsiniz. Ancak, Nahçıvan'ın çok özel bir durumu vardır ki Azerbaycan Cumhuriyeti'nden ayrı bir toprak parçasıdır, karasal bir bağı yoktur. Bir yanında İran, diğer yanında Ermenistan (Zengezur Koridoru), sadece çıkış yolu olarak Türkiye'nin Iğdır şehrinedir.
Iğdır ilimiz ise 4 ülkenin kesiştiği bir noktada olması sebebi ile ciddi potansiyele sahip olan bir şehrimizdir. Bu iki kadim Azerbaycan kültür coğrafyasında yaşamın yüz yıllık sıkıntıları mevcuttur. Özellikle Nahçıvan ve Iğdır, birbirini besleyebilecek noktada hareket etmeli ve birlikte büyümelidir. Yüz yıllık parçalanmışlığımız, birbirinden ayrı düşen kardeşliğimiz, bu günlerde aradan kalkmalı, o iki bölgemizdeki yaşamı kolaylaştırmalıyız. Kolaylaştırmalıyız ki her iki bölgemiz de göç vermesin, ekonomik olarak insanlar rahat etsin, yarınlarımız güven altında olsun.
Bu konuda sanırım bazı sıkıntılar mevcuttur. Geçtiğimiz günlerde Iğdır'dan bir dostumla sohbet ederken, Nahçıvanla Iğdır arasında yolcu taşımacılığı yapmakta olduğunu ancak Nahçıvan idaresi, bizim taraftan giden yolcu araçlarının geçişine engel koymuş, şu anda işsiz kaldıklarını söyledi. Ayrıca Nahçıvan'dan Iğdır'a yolcu taşıyan araçların geçişine izin verildiği halde, Iğdır'dan Nahçıvan'a yolcu taşıyan araçlara izin verilmiyormuş. Hatta; Nahçıvan'dan evli olan dostum, bayram ziyaretine ailece gitmek için aracıyla gümrüğe geldiğinde aracına geçiş verilmediği gibi, Gümrük bölgesinde bile bırakmasına izin verilmemiştir. Oysa ülkesindeki savaşı gerekçe göstererek , Türkiye'de mülteci olarak yaşamakta olan Suriyelilerin bile bayramlarda ülkelerine geçişine, bayramlaşmalarına izin verilirken, Nahçıvan'da buna neden izin verilmediğini anlamak mümkün değil. Şimdi şeytanın gör dediği burasıdır ki; Türkiye buradaki mültecilere bile geçiş izni verirken, götürdükleri ve getirdikleri her şeye kolaylık sağlarken, doğru olanı mı yapmaktadır, yoksa Azerbaycan-Nahçıvan yönetimi mi bu geçişte, kendi (ticari) aracıyla ailesini ziyaret etmesine izin vermeyerek, doğru olanı yapmaktadır!?
Bırakın kardeşliğimizi, bizler Avrupa'nın siyasi birliğinin sağladığı hakları bile kullanmaktan uzaksak(Avrupa Birliği vatandaşları kimlik kontolu olmaksızın her ülkeye rahatça gidip-gelmektedir) kardeşlik haklarımıza nasıl ulaşabileceğiz, merak ediyorum...
Bir an önce her iki devlet yetkililerinin bir araya gelerek, Sovyet mantığından çıkılarak, 21. Asra yakışan, devlet idaresi değerlerini güncellemeli ve bu gibi aksaklıkları giderme yoluna gitmelidir
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —