Tarih: 18.12.2025 15:02

HÜDA PAR GİK Üyesi Tanrıkulu: Partimiz adalet ve kardeşlik hukuku için kuruldu

Facebook Twitter Linked-in

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, partisinin 13’üncü kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, adalet, kardeşlik ve halkın temel hak ve özgürlükleri temelinde siyaset yürüttüklerini belirtti. Tanrıkulu, kuruluş yıl dönümü programının yarın Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Camii Külliyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirileceğini duyurdu.

HÜDA PAR’ın kısa sürede Türkiye siyasetinde tanınan, ilkeli duruşuyla bilinen bir parti haline geldiğini ifade eden Tanrıkulu, Kürt meselesi ve inanç özgürlüğü başta olmak üzere birçok alanda verdikleri mücadeleye dikkat çekti. Tanrıkulu, bazı konularda kısmi iyileşmeler sağlanmış olsa da halen çözüm bekleyen önemli başlıkların bulunduğunu söyledi.

"Adalet ve kardeşlik hukukunu yeniden hayata geçirmek amacıyla kurulduk"

HÜDA PAR’ın adalet ve kardeşlik hukukunu yeniden hakim kılmak amacıyla kurulduğunu söyleyen Tanrıkulu, "Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Partimizin bu 13 yıl içerisinde siyasi alanda etkin bir konuma gelmesi, sözünün dinlenilmesi ve siyasete yeni bir soluk ve bir üslup getirilmesinde katkısı olan başta üyelerimiz olmak üzere halkımıza, yetkili ve bu konuda emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yine sonunda söyleyeceğimizi tekrar başta söyleyelim. Bu cuma günü saat 19.00’da Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Camii Külliyesi’nde konferans salonunda 13. yılımızı kutlayacağız. Bu vesileyle de halkımızı davet ediyoruz. Partimizin kurulmuş amaçları birden fazla. Bunlardan en önemlileri şunlar diyebiliriz. Biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman laiklik ve Türk milliyetçiliği üzerine kuruldu. Dolayısıyla bu ülkede bulunan Türk dışında kalan etnik kimlik sahiplerinin hakları inkâr edildi. Bu süreç içerisinde asimilasyona uğradılar. Büyük bir hakarete uğradılar, hakları ellerinden alındı. İkinci olarak da yine bu ülkenin yüzde 99’unun Müslüman olduğunu göz önüne aldığımızda, laiklik ilkesiyle Müslüman insanlar sistem ve Kemalizm tarafından baskıya uğradı ve hakları ellerinden alındı. Dolayısıyla bu iki önemli hususun çözüme kavuşturulması, adalet ve kardeşlik hukukunun tekrar pratize edilmesi için partimizi kurduk." ifadelerini kulandı.

"İlkeli duruşumuz ve ahlaki üslubumuzla halkın gönlünde yer edindik"

HÜDA PAR’ın çıkar ve makam odaklı değil, halkın menfaatini önceleyen bir siyaset anlayışını benimsediğini dile getiren Tanrıkulu, "Bu süreç içerisinde de bu konularda çok ciddi adımlar attık. Hatta Türkiye’nin gündemine gelmesi, bu sorunların çözümüne kısmen de olsa büyük katkılarımız olduğuna inanıyorum ben. Yine sistemin ve Kemalizm’in halkımızın inanç değerleriyle barışık olmasını sağlamak, adaletin tekrar hâkim olması, adaletin birinci öncelik olarak kabul edilmesi için partimizi kurduk. Aile hakeza yine öyle, gençliğin durumu yine öyle. Yani kısacası Türkiye’de halkımızın maddi ve manevi sorunlarının çözümü için, ki bu sorunların da büyük bir kısmının sistem tarafından çözülmediğini, ötelendiğini gördük, dolayısıyla bunların çözümü için de büyük bir çaba içerisinde olduk. Bu süreç içerisinde gerçekten ilk günle kıyas ettiğimizde, 13 yıllık süreç içerisinde çok büyük bir aşama kaydettiğimize inanıyorum. Bugün Türkiye’de hemen hemen herkes partimizi tanıyor. Partimizin ilkeli duruşunu biliyor. Partimizin çıkar, mevki, makam amaçlı değil; halkımızın menfaat ve maslahatını önceleyen bir siyaset gözettiğini de geçmiş yıllarda pratikte halkımız gördü. Dolayısıyla partimiz ilkeli duruşuyla ve siyasete getirmiş olduğu güzel ahlaki üslubuyla halkımızın gönlünde yer etmektedir ve her geçen gün de halkımızın teveccühü artmaktadır." şeklinde konuştu.

"Kürt meselesi adaletle çözülmeli"

Kürt meselesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Tanrıkulu, bugüne kadar bazı adımların atıldığını ancak bunların yeterli olmadığını ifade etti.

Kürt meselesinin adalet temelinde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Az önce bahsettiğim sorunların hepsi tamamen istediğimiz şekilde çözülmedi. Kısmen bazıları çözüldü. Kürt meselesiyle ilgili bugüne kadar bazı önemli adımlar atıldı iktidar tarafından. İnanç özgürlüğüyle ilgili de bu konuda önemli adımlar atıldı. Fakat bize göre hâlâ eksik olan konular var. Mesela Kürt meselesinin adalet temelli çözülmesi, kardeşlik hukukunun göz önünde bulundurularak pratikte çözülmesi gerekir. Bununla ilgili olarak adım atılması gerekiyor. Zaten geçmişte bazı süreçler işlendi. Şu anda da bir süreç içerisindeyiz biz. Dolayısıyla Kürt halkının temel hak ve özgürlükleri herhangi bir pazarlık konusu yapılmadan, insan hak ve özgürlükleri göz önünde bulundurularak ana dilde eğitim ve öğretimin kabul edilmesi, bununla ilgili çalışmaların yapılması, yine aynı zamanda Kürt halkının anayasada tanınması, anayasal olarak tanınması, varlığının tanınması önemli. Bu konularda adım atılması lazım. Kürtçenin, Arapçanın ikinci ve üçüncü dil olarak, resmî dil olarak kabul edilmesi gerekiyor. Yani kısacası Kemalizm’in bu halka istemediği hâlde dayatmış olduğu bu faşist yasaların da değişmesi gerekiyor." dedi.

"Aileyi koruyacak yasal adımlar atılmalı"

HÜDA PAR’ın aileyi korumaya yönelik çok sayıda yasa teklifi sunduğunu aktaran Tanrıkulu, bu alanda somut adımlar beklediklerini ifade etti.

Ailenin, toplumun ve devletin temeli olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "Yine başörtüsünün anayasal güvence altına alınması gerekiyor ki biz yıllardır bunu sık sık dile getirdik. Devlet kurumlarında, kamusal alanda başörtüsü yasak değil ama bazen istisna da olsa işte bazen bakıyorsunuz ki toplu taşıma araçlarında veya herhangi bir kurumda başörtülü kadınlara hakaret ediliyor, onların hizmet alması engelleniyor vesaire. Bunları da göz önüne aldığımızda bu konularda adım atılması lazım. Yine HÜDA PAR olarak toplumun temeli olan, hatta devletin temeli olan, geleceğimizin teminatı olan ailemizin muhafaza edilmesi gerekiyor. Yani bugün her yönden, özellikle laik-seküler düşünceye sahip olanların aileyi tamamen hedef aldığını, kadın ve erkeği birbirine düşmanlaştırdığı, aile bireylerinin birbirinden koptuğu bir durumdayız biz. Dolayısıyla tekrar bu aile değerlerimizi korumamız lazım, bir araya getirmemiz lazım. Kadın ve erkeğe hak ettiği saygınlığı vermemiz lazım. Ailemizi muhafaza etmemiz lazım cinsi sapkın fikirlere karşı. Bu konularda da zaten partimiz birçok yasa teklifi de verdi." şeklinde konuştu.

"Gençlerin maddi ve ahlaki olarak desteklenmesi gerekiyor"

Tanrıkulu, istihdamın artırılması ve evliliğin kolaylaştırılmasının öncelikleri arasında yer aldığını ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:

"Yine gençlerimizi muhafaza etmemiz lazım. Gençler de hedefte. Bir toplumda eğer gençler gerçekten muhafaza edilmiyorsa hem ahlaki açıdan hem maddi açıdan doyurulmuyorsa o toplumun yine geleceği karanlık. Dolayısıyla gençlerimize hem iş imkânlarının sağlanması hem evliliklerinin kolaylaştırılması gibi adımlar atmak partimizin en temel hedeflerinden bazılarıdır. Dolayısıyla biz siyasetimizi, bu bahsettiğim dört beş önemli hususta, adaleti göz önünde bulundurarak, adalet temelli çözüm için siyasetimize devam edeceğiz."

"Asgari ücret dört kişilik aileyi geçindirmeli"

Asgari ücret tanımının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Tanrıkulu, ücretin dört kişilik bir ailenin geçimini sağlayacak düzeyde belirlenmesi çağrısında bulundu.

Tanrıkulu "Beşinci olarak da şunu da söylemek istiyorum. Ekonomik olarak da biliyorsunuz, yani Türkiye gerçekten özellikle bu son birkaç yıl içerisinde çok ciddi bir manada, özellikle emekli olan kardeşlerimiz veya asgari ücretle çalışan veya sabit gelirli olan kardeşlerimizin geçimini sağlamada çok zorluklar çektiği herkesçe bilinen, malum bir mesele. Dolayısıyla bu konularda da yani refahı adaletli bir şekilde toplumun geneline yaymak gerekiyor. Bunun için de bizim birçok önerimiz var. Hükümete de çağrıda bulunduk. Faiz lobisine değil veya büyük şirketlere değil, halka ülkenin kaynaklarını aktarmak gerekiyor. Önümüzde işte şu anda asgari ücret çalışması yapılıyor, ücret belirlenecek. Dolayısıyla asgari ücretin de tanımının değiştirilmesi gerekiyor. Yani biliyorsunuz yasada bir kişinin geçimini sağlayabilecek şekilde bir işçinin asgari ücreti veriliyor. Oysa ki bize göre dört kişilik bir ailenin geçimini sağlayacak bir şekilde asgari ücretin verilmesi gerekiyor. Ve asgari ücret değil, insani ücret diyoruz biz." dedi.

"siyonist terör rejimini durduracak etkin adımlar atılmalı"

Dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Tanrıkulu, Kudüs ve Gazze konusunda devletin daha kararlı ve sonuç alıcı adımlar atması gerektiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:

"Yine bunun dışında dış politikayla da alakalı olarak, özellikle Kudüs ve Gazze meselesinde iktidarın biraz daha elini taşın altına koyması lazım. Biraz daha bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Bunun için de bizim birçok çalışmalarımız var. Bizim Gazzeli kardeşlerimize sahip çıkmamız lazım. İşgal altında olan Kudüs’ün tekrar özgürlüğüne kavuşturulması için ülke, iktidar olarak ve halk olarak bu konuda daha ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Dolayısıyla artık ürkek bir siyaset değil, sonuç alıcı siyaset yapılması gerekiyor. 86 milyon Kudüs davasının ve Gazzeli mazlumların arkasında, onların yanında, onların destekçisi; dolayısıyla siyonist terör rejimini durduracak etkin adımların atılması gerektiğine inanıyoruz."

Tanrıkulu, 13 yıllık süreçte partilerinin ortaya koyduğu çalışmaların programda kısa ve öz şekilde ele alınacağını belirterek, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, yazarlar ve medya mensuplarının davet edildiğini ifade etti. Programa, genel başkan başta olmak üzere genel merkez yöneticileri, başkanlık divanı ve GİK üyeleri, il ve ilçe teşkilatları ile kadın ve gençlik kollarının katılacağını aktaran Tanrıkulu, tüm halkı kuruluş yıl dönümü programına davet etti. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —