Tarih: 12.09.2023 08:14
“HİÇ KİMSENİN MERHAMET VE İNSAFINA ŞAHSEN İHTİYACIM YOKTUR…
HİÇ KİMSENİN MERHAMET VE İNSAFINA ŞAHSEN İHTİYACIM YOKTUR…
BURADA BİR HESAP GÖRÜLECEKTİR…
BENİM İÇİN BİR HESAP VERME BAHİS KONUSU İSE…
O HESABI MİLLETİME VE TARİHE VERECEĞİM."
12 Eylül cunta mahkemesinde rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in yaptığı savunmasının giriş bölümü..
HER DAVA ADAMININ EZBERLEMESİ GEREKEN, kanımıza susamış zalim yargılama heyetinin gözünün içine bakarak şöyle demiştir;
'-ELHAMDÜLİLLAH, inanmış, samimi bir müslümanım, fanilik hissine aşinayım. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu biliyorum.
Şu anda burada bulunuşumuzda inanıyorum ki herşeyden önce bir kader tecellisidir, ilahi bir imtihandır.
Sabır ve şükürle karşılıyor ve bu imtihandan da yüz akıyla çıkmayı bize nasip etmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.
RAHMET VE ŞAŞMAZ ADALET ÜMİDİMİZ YALNIZ ALLAH'TANDIR.
Bir askeri mahkeme huzurunda olduğumu biliyorum.
Bu vaziyetin gerektirdiği dikkat ve nezaket içinde olmaya çalışacağım.
Ancak şunu bilesiniz ki, konuşmamın birinci saiki, bu mahkemenin vereceği karara tesir etmek, mahkemeden kendi lehimize bir karar istihsaline çalışmak olmayacaktır.
Şahsım itibariyle bu mahkemeden sadır olacak her türlü karar bence müsavidir. Konuşmama 'Şahsım için ne olacak" endişesi yön verecek değildir.
Ben burada önce Allah (c.c)'ın huzurunda, sonra tarihin ve milletin huzurunda olduğumun huşuu, mes'uliyet ve vekarı içinde konuşacağım.
Burada bir hesap görülecektir. Benim için bir hesap verme bahis konusu ise,
O HESABI MİLLETİME VE TARİHE VERECEĞİM.!
Gayet açıklıkla söyleyelim ki, Türk Milletinin vicdanında teşekkül edecek olan hüküm ve tarihin hükmü, bana göre mahkemenin tesis edeceği hükümden çok önde gelir.
Taşıdığım bayrak, temsil ettiğim mukaddes Türk milliyetçiliği uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunlarıyla toprağa düşerek şehitler ordusuna katılmış olan RUHİ KILIÇKIRAN'DAN, GÜN SAZAK'A KADAR şehit evlat ve kardeşlerimin rühaniyetlerinin de şu anda bizimle beraber olduklarını bir şekilde konuşmaya, yalnız hak bildiğimi söylemeye mecburum.
Çünkü onlar, üçbinaltıyüz can, bu hak bildiğimiz yolda 'vatan-millet-din ve devlet' uğrunda şehit oldular.
Onlar hem şehitlerimiz, hem de şahitlerimizdir...
Yarın huzur-u ilahide de bana şahitlik edecek olanlar, onlardır...
Onların huzurunda,
Onlar için konuşacağım.
Ebed-müdded olan Türk Devletine; kıyamete kadar hür, müstakil, mes'ud ve müreffeh yaşamasını, her gayeden aziz bildiğimiz Büyük Türk Milletine bugüne kadar hizmet etmiş ve etmekte olanlar için; yarın aynı yolda, aynı heyecan ve şuurla bu kutsal hizmetin bayrağını taşıyacak olanlar için konuşacağım!
Milletim aldatılmasın, şaşırtılmasın, milletim gerçeği bilsin diye konuşacağım.
Huzur-u İlahiye yüz akıyla çıkmaktan başka hiçbir endişeye gönlümde yer yoktur.
HİÇ KİMSENİN MERHAMET VE İNSAFINA ŞAHSEN İHTİYACIM YOKTUR.!
Sözüm, tenkidim, talebim yalnız Hak ve Hakikat namınadır. Yalnız mülkün temeli olan adalet nâmınadır. Yalnız milletim ve devletim içindir.'
Deriz ki;
İşte bu özel durum Türk Devlet Geleneğinde FENA FİD DEVLE-VE'L MİLLE
yani "Devletinin ve Milletinin varlığında yok olma halet-i ruhiyesi" halidir..
İnsanlar vardır, tarihe yön verirler.
İnsanlar vardır, tarihin önünde giderler. İnsanlar vardır, yaşarlarken de ölürlerken de tarih yazarlar. Başbuğumuz Alparlan Türkeş işte böyle insanlardandı.
"Herkes karakterine, mizacına yakışanı yapar' diyen İsra Sûresi 84. âyet şahittir.
Cenab-ı Allah'tan niyazımız odur ki;
Bu cennet vatana yüzbinlerce hayırlı evlat yetiştiren rahmetli Başbuğumuzun Nezd-i İlahi'de makamı âli, kabri nur, ruhu şad olsun inşallah.
DÜNÜ BİLMEYENLER...
BUGÜNÜ ANLAYAMAZLAR.
İnsanlar şirin uykusunda uyurken vatanını SEVDA derecesinde sevmekten başka suçu olmayan oğullarının peşinden kar, yağmur, uzak, yakın ÇİLE çeken ve bugün çoğu rahmeti rahmana kavuşan ana ve babalarımızın MAMAK Cezaevinin ilk nizamiyesinde, bayram görüşünde "görüştürülmeyen" ülkücü anne babaların hali.!
12 Eylül Cuntasının daha doğrusu Türk Silahlı Kuvvetler içerisine sızmış ABD Emperyalizmin yerli işbirlikçileri (Our Boys)"Bizim Çocukları" tarafından rahmetli Başbuğumuz ve 587 vatan evladından, 220 vatan evladına İDAM istenmesini duyan bir annenin yarı baygınlık hali…
Unutmak mümkün mü…ASLA.!
Sosyal Medya da bu fotoğraflara bakınca Kul Yusuf'un dediği gibi "şu benim divane gönlüm yine halden hale düştü."
Hepimiz farklı ama aynı şeyleri yaşadık.!
İnsan kendisine zulm olana üzülmez de, anamızın ve babamızın üzülmelerini kaldırmak zor oluyordu.
1970'lerdeki Ülkü Ocaklarına mensup yiğit Bozkurtların mücadelesi bir kahramanlık destanıdır.
O yıllarda Ükücü mücadelede yer almış olanların hepsi birer kahramandır.
1970'li yıllarda o şanlı mücadelenin içinde yer almış birbirinden değerli abi ve asenalarımızı tanımaktan her zaman gurur duydum.
Bu durum bizim en şerefli mirasımızdır.
Allah sadık ve sıddık kullardan olmayı nasip etsin. Ülkü dolu gönüllerden düşürmesin.
Dolu dolu yaşanmış 54 yılın tecrübesiyle biliriz ki; ÜLKÜCÜNÜN HEYECANI…UNUTMAYA MANİDİR.
Ülkücü hafıza hem yanılmaz hem de unutmaz.!
Bugün ülkücü olmayanın dün ne olduğunun önemi yok.
Yaptıkları zehirli faaliyetlerle kutlu harekete, aziz şehitlerimizin emaneti olan nazlı Üç Hilal'e zarar veriyorsa…
Mamak Başsavcısının oğlu Soyer'i İzmir'e Büyükşehir Belediye Başkanı yapanlar bizden ırak olması daha hayırlı olmuştur.
Mahpushaneleri; TAŞMEDRESEYE çeviren iman ve aksiyon adamlarını, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresine inanmış bu uğurda candan ve yardan vazgeçmiş başta Başbuğumuz cennet mekan Alparslan TÜRKEŞ ve Türk İslam Davası yolunda ebediyete irtihal etmişleri ve tüm Ülkü Gülü şehitlerimizi saygı ve rahmetle dualarla anıyorum
Ruhları şad mekanları cennet olsun hayatta olanlarada Yüce ALLAH'tan sağlık sıhhat huzurla dolu hayırlı ömürler diliyorum.
Gökalp Şentürk
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —