“HELE BAK ŞU AYNAYA, YÜZÜN YÜZE BENZER Mİ.

VAY O BOYUN DEVRİLSİN ÖZÜN BİZE BENZER Mİ!" 'Yukarıdan iki bomba bıraktınız mı TCG ANADOLU diye bir gemi kalmaz' Kusun alçaklar! Kinlerinizi kusun kanı bozuklar! -ABD kuklaları.. -Soğan kafalı…patates gönüllü… ruhsuzlar güruhu. -Nefret tarlasında…ihanet gübresi ile yetiştiler. Rahmetli Aşık Mahsuni haklı… Ne de güzel söyler: "Hele bak şu aynaya yüzün yüze benzer mi, Ta sabahtan uyumuş gözün göze benzer mi, Vay o boyun devrilsin özün bize benzer mi.!!" Kör ve sağırlar…Kendi seslerinden başka bir sese, görüntüye, insanlıkla alakalı ahlaki bir değere tahammülleri de yok. Utanmıyorlar ve yüzleri kızarmıyor. Sanki…Bir kısım insan, Allah tarafından sevinmeleri yasaklanmış "Lanetli bir güruh" gibi hareket ediyorlar maalesefff… Bunlar "Cumhur İttifakı kazanmasın" diye Türkiye'nin böyle bir kazanımını bile reddediyorlar.Kasetçizade Kemal ve avanesi televizyonlara çıkıp utanmadan çemkiriyorlar. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ülkede yatırımlar şaha kalkmışken içinde PKK'nın siyasi partisininde olduğu şer ittifakı mensuplarının, hala bu gelişen güzel faaliyetlere çemkirmeleri zuldür.! Şahsi istikballerini, Milletimizin yüce istikbali önünde tutanlara YAZIKLAR OLSUN.! Türk Devlet Geleneğinden uzak, tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, devlet terbiyesi nedir bilmeyen, kimliğiyle ters düşen siyaset veya aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir. "DİNİM KİNİMDİR!" diyen alçaklar sürüsünün umurlarında bile değil, devlet, millet…Herhangi bir milli değerleri ya da erdemleri yok. Bu zihniyet Tanzimattan, Meşutiyet'e oradan da Cumhuriyet'e tevarüs eder.Aziz Nesin'de ete kemiğe bürünür. Peki nedir bu zihniyetin kodları ki Aziz Nesin çıkar bu millete 'aptal' der, birisi çıkar 'makarnacı'der, birisi çıkar 'kara cahil'der, birisi çıkar 'ayağı çarıklı' der, birisi çıkar 'kul olmaktan kurtuldunuz' der…Der oğlu der. Bu zihniyete göre bu millet adam olmaz,ancak güdülmeye layıktır. Bu zihniyet üç beş yılda oluşmadı. Kökleri ta Tanzimat'a kadar gider. Tanzimatla beraber ortaya çıkan bu alafranga taifesi kurtuluşumuzu Batılılaşmakta görürler. 9.Hariciye Koğuşu romanının ana karakterlerinden "Paşa" alafranga bir tipi canlandırır ve bir Fransız hayranıdır ve ona göre çare Batıdadır. O ensesi kalınlar ki; erkeğiyle kadınıyla, memleket yanarken bir deste otu yanmayan tiplerdir… Hükümetler kurar, hükümetler düşürürler; atar tutar, asar keserler.. Darbe gecesi saklanırlar… Ortalık durulunca kahramanca ortaya çıkarlar ve ellerindeki bayrakla kalabalığa karışırlar.. Söze 'azizim' diye başlayıp tarihten, bilimden, edebiyattan, sanattan, dinden, kültürden yüksek yüksek fikirler serdederler.. Bildikleri içindir ki yeri geldiğinde "VATAN-MİLLET-SAKARYA" nutukları atmaktan bir an geri durmazlar. Sanırsınız ki bu İP'ciler ha deyince kendini vatan için ateşe atmaya hazırlar…Oysa ki fitne münafık günümüz Dırar Mescidi mensuplarıdır. Güvenilmez. Öze değil kabuğa bakmışlar. Elbette akıl tutulmasına ve teslimiyetçilik girdabına düşmüşlerdir. DEVLET BEY bu karamsar fitne ve münafıklar için ne de güzel söyler; "Bakarsınız büyük dava adamı pozu verirler. Gerçekte koca bir hiçtirler.! İşlettikleri DEDİKODU ŞANTİYESİ, kaynattıkları FİTNE KAZANIDIR.!" Biliriz ki aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır. Osmanlı tarihinde Celali ve Yeniçeri İsyanları meşhurdur. Celalilerle, yeniçeriler zaman zaman devlete başkaldırmakla işbirliği, elbirliği etmişlerdir. Bunların bazen birtakım saray çalışanları ve devlet yöneticileri tarafından çıkar amaçlı tahrik edildikleri veya yönlendirildikleri, bazen de kendi içlerindeki örgütlenmelerle harekete geçtikleri bilinmektedir. Celali ve Yeniçeri İsyanları; -ne "devlet-i ebed müddet" -ne "ila-yı kelimetullah" -ne "sancak-ı şerif" -ne "mukaddes vatan" -ne de "cihâd" için çıkarılmıştır. İsyanların temelinde devletin Osmanlı tebanın geleceği ile ilgili endişe ve mülahazalardan çok, "ekonomik-siyasi-askeri ve sosyal" sebepler ve ikbâl meyhanesinde nara atmalar vardır. Şurası muhakkaktır ki Celali ve Yeniçeri İsyanlarının içinde "bugüne ışık tutacak" ibret levhaları mevcuttur. Dün..."EDİRNE'Yİ ENVER PAŞA ALACAĞINA BULGAR ALSIN" diyen ve Balkanları…Bulgar ve Yunan çetelerine satan ve Sakarya Savaşı'ndan kaçan hainlerin sütü bozuk torunları….Bugün listelerine aldıkları bölücü PKK ve FETÖ yanlıları Cumhuriyet Türkiyesini parçalamak için her türlü nifak ile ellerinden geleni yapıyorlar.! Ferasetine her daim inandığım Aziz Türk Milleti 14-Mayıs'ta gerekeni yapacak! Bunlar sandığa gömülecek! Biliyoruz ki: "VELA GALİBE İLLALLAH." Galip olan sadece Allahtır. Herkesin bir planı varsa Allah'ın da vardır.! Kul hesabının üstünde kutlu bir hesap vardır. '...Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler...' (Ar'af Süresi-179) "VATAN/BAYRAK HASTALIĞI" diye bir hastalığımız var. Derim ki.. Ben bu derdimden hoşnutum. Benim derdimin ilacı, derdimin kendisidir. "HUBBÜL VATAN…MİNEL İMAN." Vatan sevgisi imandandır.! Unutmayınız ki Cehennem; Vatan aşıklarını üzen merhametsiz fanilerle doludur. Meram Bağları'ndan; SEVGİ ve MUHABBETLE. Ali KUZENCİK


Orjinal Habere Git