DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Van Barosu'nun düzenlediği sivil toplum buluşmasında konuştu. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ile birlikte katıldığı toplantıda Hatimoğulları, barış sürecinin toplumsallaşması gerektiğini vurguladı.
Van Barosu Tahir Elçi Salonu'nda gerçekleşen buluşmaya çok sayıda sivil toplum kuruluşu, inanç temsilcisi ve kadın derneği yöneticisi katıldı.
Hatimoğulları konuşmasında, "Bu sürecin, yani barışın toplumsallaşabilmesinin en önemli yolu Türkiye'deki bütün demokrasi güçlerinin, STK'ların, emek ve meslek örgütlerinin sahiplenmesinden geçiyor" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı, PKK'nin kendini feshetme ve Türkiye'den çekilme kararı sonrası sürecin yeni bir aşamaya geçtiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"İktidar ve devlet tarafından atılan adımlar çok sınırlı. Meclis'te komisyon kurulması dışında somut bir gelişme yok. Artık kalıcı barış için adım atmanın tam zamanı."
Hatimoğulları, Kürt sorununun çözümünün yalnızca Türkiye'ye değil, tüm bölgeye barış ve istikrar getireceğini söyledi. "Kürt sorununu pansumanla değil, kalıcı demokrasi ve barışla çözmek gerekir" dedi.
Konuşmasının devamında Hatimoğulları, 19 Mart'ta başlayan ve halen süren CHP'li belediyelere yönelik operasyonları eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu operasyonlar, muhalefeti dizayn etme çabasıdır. Süreci sabote ediyor. Belediye başkanları görevlerine iade edilmeli, kayyımlar derhal geri çekilmelidir."
Hatimoğulları, Van Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyımın da güven artırıcı bir adım olarak geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
"Seçimi hiçleştirmeye kimsenin hakkı yok" diyen Hatimoğulları, kayyım uygulamasını ve tutuklu yargılanan belediye başkanlarını demokrasinin 'd'siyle bağdaşmayan uygulamalar olarak nitelendirdi.
Hatimoğulları, iktidar ve muhalefet partilerini sürece yeterince katkı vermemekle eleştirerek şöyle konuştu:
"Ana muhalefet dahil hiçbir siyasi parti sahada barışı konuşmuyor. Her partinin barış programı olmalı, seçmenine inip anlatmalı. Biz sahadayız ama yalnızız."