Hatice'nin katili cinayeti soğukkanlılıkla anlattı…
Geçtiğimiz aylarda Erzurum'da eşi Hatice Ağcakale Buzlak'ı otomobilde elleri ile boğarak öldüren Ali Osman Buzlak, hazırlanan iddianame sonrası ilk kez hâkim karşısına çıktı.
Erzurum 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya Hatice Ağcakale Buzlak'ın ailesi, avukatları ve yakınları yanı sıra çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri mahkeme salonunda hazır bulunurken, eşini elleri ile boğarak katleden cani koca Osman Buzlak mahkemeye SEGBİS yöntemi ile katıldı.
Dava görüşülmeye başlamadan önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı yanı sıra Erzurum Baro Başkanı Mesut Öner ve Kadın Komisyon üyeleri ve KADEM Erzurum Kadın Koruma birimi de davaya müdahil olma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatının müdahilliğini kabul ederken, Erzurum Barosu ve KADEM'in müdahillik taleplerini geri çevirdi.
Cinayeti soğukkanlılıkla anlattı!
SEGBİS yöntemi ile mahkemeye bağlanan Osman Buzlak, işlediği cinayeti soğukkanlılıkla yeniden anlattı.
Maktul Hatice Ağcakale Buzlak ile ailelerinden habersiz resmi nikâh kıydıklarını ve nikâh sonrası çeşitli konularda tartışma yaşadıklarını belirten Ali Osman Buzlak, olay günü görüşme isteğini sürekli reddeden eşi Hatice Ağcakale Buzlak'la son kez konuşup boşanacağını söyleyerek, kayınvalidesinden yardım istediğini bildirdi. İddianamede yer alan ifadesini tekrarlayan cani koca, kayınvalidesi ile yaptığı görüşme sonrası, maktulü görüşmeye ikna ettiğini, yüz yüze konuşmak için maktulü evinden araçla alarak şehir hastanesi açık otoparkına götürdüğünü, konuşma esnasında maktulün kendisi ve ailesine hakaret etmesi üzerine kendinden geçerek maktulün boğazını sıkarak öldürdüğünü anlattı. Eşinin öldüğünü anladıktan sonra cesedi otomobilin bagajına koyduğunu söyleyen Ali Osman Buzlak, cinayet sonrası arkadaşı E. 'yi telefonla arayarak buluştuğunu da dile getirdi.
Tanıklar da konuştu
Maktul Hatice Ağcakale'nin annesi Emine Gürgen mahkemede gözyaşları içinde şunları söyledi:
'Olay günü Osman beni aradı. 'Hatice ile son kez görüşelim, ayrılacaksak da iyi bir şekilde ayrılalım.' dedi. Ben de 'Kendi kararıdır' dedim. Hatice'yi arayarak durumu kendisine söyledim. O sırada iş yerinde yoğun bir şekilde çalışıyordum. Eve geldiğimde Hatice yoktu. Bir süre sonra aradım ama açmadı. Osman'ı aradım, bana 'Lavaboda, birazdan seni arar. Biraz ağlaştık. Eve bırakırım sonra' dedi. Oysa o sırada kızımı öldürmüş. Gerçeği polislerden öğrendim."
Gerçekleşen cinayet öncesi yaşanan olayları anlatması için şahit olarak çağrılan Ş. Ş., Hatice Ağcakale'nin evlilik süreci ile ilgili bildiklerini paylaşırken, 'Hatice'nin en yakın arkadaşı bendim. Ali Osman Buzlak ile aralarındaki sorunları, Ali Osman Buzlak'ın abisinin Hatice'yi arayarak tehdit ettiğini, ailesinin kendisini istemediğini bana söyledi' dedi.
Osman Buzlak'ın sevgilik döneminde de onu aldattığını, Hatice'nin hayatında ise Osman Buzlak dışında birinin asla olmadığının da altını çizen tanık Ş.Ş., Hatice'nin kendi halinde ve içine kapanık biri olduğunu söyleyerek ifadesini "Keşke şuanda Hatice'de burada olup kendi savunmasını yapabilseydi." cümleleri ile tamamladı.
Ali Osman Buzlak'ın, maktul Hatice Ağcakale Buzlak'ın kendisine hakaret etmesi ve kendisini aldattığını söylemesi üzerine, kendini kaybederek maktulü katlettiğine dair beyanlarına itiraz eden müşteki Avukatı Zühal Önalan Asiltürk, 'Tenha ve karanlık bir ortamda, üstelik de başbaşa iken, bir kadının eşine -seni aldattım' demesi yahut ifade edilen hakaretleri etmesi hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Ayrıca sanık Ali Osman Buzlak şok geçirdiğini, bilinçsiz hareket ettiğini söylemişse de cinayet sorası maktulü bilinçli olarak aracın bagajına koymuş, arkadaşı E. 'yi arayıp yanına çağırmış, o sırada kendisini arayan maktulün annesini ile soğukkanlılıkla görüşerek Hatice yi birazdan eve bırakacağını söylemiştir. Bu hususlar da sanığın bilinçli hareket ettiğini göstermektedir.
Sanığın beyanları gerçek dışı olup; haksız tahrik indiriminden faydalanmaya yönelik ifadelerdir. Osman Buzlak'ın alacağı cezada haksız tahrik dâhil hiç bir takdiri indirimin uygulanmamasını talep ediyoruz' dedi.
Konuşmasına devam eden Av Zühal Önalan Asiltürk, katledildiği için kendisini savunma ve sanığın ithamlarına cevap verme imkânı olmayan maktulün ardından, hiç bir somut delili olmayan asılsız iddialarda bulunmak, hem maktulün hatırasına hem de mahkeme huzurundaki acılı ailesine saygısızlıktır." şeklinde beyanda bulundu.
Duruşma kararı bir sonraki tarihe ertelendi
Alınan ifade ve taleplerin ardından, mahkeme heyeti sanığın arkadaşı E. nin tanık olarak dinlenmesi ve Cumhuriyet Savcısının mütalaasını sunması üzere ikinci duruşma tarihini 24 Ekim 2025 olarak belirledi.
Erzurum Baro Başkanı Mesut Öner de açıklama yaptı
Öte yandan Erzurum Baro Başkanı Mesut Öner, Baro Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar ile mahkeme sonrası Erzurum Adliyesi önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı.
Davaya ilişkin konuşan Erzurum Baro Başkanı Av. Mesut Öner, ' Aylar önce meydana gelen kadına yönelik şiddetin en ağır şekilde tezahür ettiği bir olayda bugün ilk duruşmayı yaptık. Biz de hem avukatlık kanunun bize vermiş olduğu hak ve hükümlülükleri değerlendirerek, hem de sadece Emine hanımın kızı değil bu şiddete ve bu acıya maruz kalan kişinin hepimizin kızı olduğunu düşünerek burada bulunduk. Erzurum Barosu olarak da, toplumsal alanda ağır bir zedelenme meydana getiren bu olayda bugün müdahil olmak istedik. Bu olayın en başından beri takipçisi ve aile ile sürekli irtibat halindeyiz.
Bugün de hukuken kanunun bize verdiği yetki çerçevesinde davaya katılma talebinde bulunduk. Fakat sayın mahkemece bu talebimiz reddedildi. Fakat dosyanın her zaman takipçisi olmaya devam edeceğiz. Çünkü barolar sadece bir meslek örgütü değil, toplumun vicdanı ve adaletin tecellisi yolunda en önemli unsurlardan birisidir. Biz de kanunun bize vermiş olduğu bu sorumluluğu ve toplumun bizden beklediği bu hassasiyeti göstermeye devam edeceğiz. Ailemizin, annemizin yanında olacağız. Başka kızlarımız, kadınlarımız ölmesin diye bir ve beraber olmaya devam edeceğiz' dedi.
Davaya ilişkin görüşleri sorulan müşteki avukatı Zühal Önalan Asiltürk ise, 'Yargılaması devam eden bir süreç söz konusu. Bizler vazifemizin gereği olarak sanığın en yüksek hadden ve takdiri indirimler uygulanmaksızın cezalandırılmasının takipçisi olacağız' dedi.