Filistin direniş grupları, Aksa Tufanı operasyonunun ikinci yıl dönümünde yayımladıkları bildiride, “soykırım, ihanet ve katliamlara rağmen siyonist düşman hedeflerine ulaşamadı.” vurgusu yaparak, silahlı direnişin meşruiyetini bir kez daha ilan etti.
Filistin direniş grupları, Aksa Tufanı operasyonunun ikinci yıl dönümü dolayısıyla yayımladıkları ortak mesajda, “İki yıldır tarihin gördüğü en vahim soykırım savaşına maruz kaldık. Bu, düşman tarafından halkımıza karşı işlendi. İkiyüzlü ve suskun uluslararası toplumun ihanetine rağmen; acılara, yaralara, büyük fedakârlıklara, vahşice işlenen katliamlara ve tarihte eşi görülmemiş savaşa rağmen, zalim siyonist düşman ve müttefikleri ilan ettikleri başlıca hedeflere, özellikle direnişi bitirmek ve siyonist esirleri zorla geri almada başarısız oldu.” denildi.
“Ölümsüzleşen Aksa Tufanı’nın yıl dönümünde, Gazze’de büyük halkımızın yazdığı efsanevi destanla gurur duyduğumuzu ilan ederiz. Bu direniş, düşmanın tüm sinsi plan ve entrikalarının çarpıldığı bir kaya hükmündeydi.” denilen mesajda, “7 Ekim’de başlayan ve hâlen devam eden Aksa Tufanı savaşı, direniş hareketimiz açısından tarihî bir dönüm noktası oldu. Ulusal davamıza yönelik siyonist planların doğal bir karşılığıydı ve siyonist rejim ile suçlu liderlerinin yaydığı tüm yalanları ve kara propagandayı çökertmeye katkı sağladı. Birleşmiş Milletler salonunda savaş suçlusu Netanyahu’nun konuşması sırasındaki yaşananlar bunun açık delilidir. Direnişin her türü, işgalci siyonist düşmana karşı tek meşru yol olmaya devam edecektir. Filistin halkının silahından kimsenin feragat etme hakkı yoktur ve bu kabul edilemez; bu meşru silah, tüm yasa ve uluslararası sözleşmelerce teminat altındadır. Filistin halkı, topraklarını ve kutsallarını kurtarana, özgürlüğüne ve meşru haklarına kavuşana kadar; bu silahı nesiller boyu kuşaktan kuşağa miras olarak taşıyacak. Fedakârlıkların büyüklüğü ne olursa olsun.” ifadelerine yer verildi.
Kararlılık vurgusu yapılan mesajın devamında ise, şu ifadelere yer verildi:
“Bu şanlı yıldönümünde Arap ve İslam kitlelerini inisiyatifi ele almaya, başkentlerde ve tüm şehirlerde sokaklara, meydanlara çıkarak Filistin’e ve direnişe destek vermeye, halkımıza yardım etmeye ve siyonist terörün işlediği soykırım ve katliamları reddetmeye çağırıyoruz. Büyük Yemen’deki destek cephelerine, direnişin Lübnan’ına, asaletiyle bilinen Irak’a ve kahraman İran’a; sabit, ilkesel ve destansı duruşları için selamlarımızı gönderiyoruz. Başta Seyyid Hasan Nasrallah ve Seyyid Haşim Safieddin olmak üzere; kumandan Muhammed Bağri, Hüseyin Selami, Gholam Ali Rıshid, Muhammed Said İzdi ve tüm cephelerde, destek ve yardım saflarında şehit düşen büyük şehitlerin ruhlarına selam olsun. Aksa Tufanı’nın komutanlarına ve bu büyük kahramanlık destanını planlayanlara rahmet diliyoruz. Başta İsmail Haniye, Yahya el-Sinvar, Muhammed ed-Deyf olmak üzere; bütün direniş gruplarının uzun bir liderler ve ulusal simalar listesi tarihe ışık tutacak kahramanlıklarıyla yazılacaktır.” (İLKHA)