Tarih: 27.07.2023 08:15
Eski Hamam eski tas
Eski Hamam eski tas
Yaz mevsiminin bitmesine çok az bir zaman kaldı, gerçi bu yıl pek ısındığımızda söylenemez ama Erzurum şartlarına göre birçok ilimizi kıskandıracak bir yayla havamız vardı vesselam.
Yani havamızdan geçilmiyor…
Seçimler yapılmış ve iktidar partisine istediğinden de fazlası verilmişti.
Üstüne üstlük bürokrasi kesiminde bir Dadaş rüzgârı almış başını gitmiş ve bir esinti de oradan gelmişti. Ve bütün cümle Erzurumlular o esintide bayağı nefeslenmiştik. Şiştikçe, şiştik…
Kimilerine göre bu şamata halen daha devam ediyor aslında, evleri de/iş yerleri de düğün evi gibi Maşallah; girip oynuyorlar, çıkıp oynuyorlar… Kimileri ise rüya âleminden, gerçek hayata dönüp zam sağanağında, Erzurum esintisiyle karma karışık zatürree olmamak için çareler aramaya başladı bile.
Aman ha! Kışa şunun şurasında ne kaldı ki? Maazallah sonra bize kim bakar.
Dedik, yine diyoruz; Mehmet Sekmen bu şehir için bir şans, bu şehir için alternatifi olmayan tek isim…
Kimse kusura bakmasın, itirazı olan var ise buyursun gelsin bana ispat etsin elini öpeceğim.
Bu şehrin, kapısına daha önceden kilit vurulmuş olan bir futbol takımı var mıydı? Vardı. O takıma kim sahip çıkmıştı?
?
Yıllar sonra bu şehire futbolu sevdiren kim oldu?
Tüm Türkiye'ye futbol adına, Erzurum adına, Dadaşlar adına bu şehrin gerçek reklamını yapan kim oldu?
Hem de bir belediye futbol takımını. Adeta, bir önceki Erzurum Sporun küllerinden.
Hayalinden, esintisinden…
Var olan takımın abisi, başkanı, onursal başkanı, reklam vereni, arka çıkanı, destek olanı, harçlık dağıtanı, tatlı yedireni kim oldu?
Daha sayayım mı?
Başka abi var mıydı saha da? Kardeş, arkadaş veya ne bileyim taş atan dahi olsa söyleyin.
Yapmayın.
Şovmenlerle, klavye gladyatörleriyle, kapalı kapılar ardındaki görünmez kahramanlarla, üç beş kişinin arkasından havaya zıplayıp, elini göstermeye çalışanlarla, vermediği halde verdim diyenlerle, vermeyeceğini bile bile taahhütte bulunanlarla, televizyon karşısında sırf adı geçsin diye "verdim gitti" diyenlerle, "dün anam dün-yarım ton gızulcuhda benden" diyenlerle bu iş olmuyor.
Âlemi üzerimize güldürmenin vakti artık çoktan geçti.
Çok iyi biliyoruz ki bu şehirde, bu futbol takımını günlük harçlıklarıyla dahi olsa çevirecek bir sürü insanımız var.
O zaman bu "bana ne" demeler nedendir?
En basitinden;
Kış kapıya dayandı gibi, inşaat sezonu bitti, bitecek. Bizim Stad hevesimiz başka baharlaraaaaaaaaaa kaldı bile. Kalenin içinde birkaç cengâver kalmış, biz ise halen daha onlara diyoruz ki kalenin dışına çıkın orada savaşın ve bizi kimselerle muhatap etmeyin. Kalenin surlarında gedik açılmış bakan yok, takan yok, ilgilenen yok.
Var da biz göremiyor isek "özür dileriz"
"Seçimler bitsin ilk işimiz stad sorununu çözmek olacak" diyenlerin vaatleri halen daha kulağımızda.
Sonuç,
?
Anlaşılan o ki; eski hamam, eski tas.
Kalan çocuklar şimdiden bavul hazırlamaya başlasa mı acaba?
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —